Milliyetçi ve ülkücüler olarak Sayın Meral Akşener'e "Daha ne duruyorsun haydi kur şu partiyi, biz sonuna kadar yanındayız" diyenler bizdik.

Sayın Akşener de gecesini gündüzüne katarak, şehir şehir gezerek bize meramını anlatmış ve "Madem ki siz istediniz ben de sizinle beraberim" demiştir.

Sayın Ümit Özdağ, Koray Aydın, Aytun Çıray ile birlikte Kurucular Kurulu'nu oluşturmuş ve İYİ Parti'yi kurmuştur. Parti kurulurken elbette bazı doğum sancıları çekilmiştir. 81 vilayette sıfır sermaye ile parti kurmak kolay olmamıştır. Sayın Meral Akşener ve ona inananlar bu zoru başarmıştır. Şimdi çocuk doğduktan sonra "Vay efendim, bunun gözleri niye kahverengi?.." diyenlerimiz çıkabiliyor.

Pes yani; arkadaşlar bu partinin AKP'ye karşı alternatif olarak kurulduğunu ve Türkiye'deki bütün insanların tamamına hitap edeceğini biliyordunuz. Partinin tüzüğüne ve programına bakmadan her kafadan ayrı ses çıkararak siyasi arenada başarı sağlanacağınızı zannediyorsanız bu kendinizi kandırmak olur.

Mensup olduğunuz siyasi partinin fikrine inanacak ve genel başkanına güveneceksiniz. Önünüze geleni suçlayıp zeytinyağı gibi üste çıkmakla siyaset yapılmaz.

İYİ Parti söylem ve icraatlarıyla Meclis'te hep dik durmuş ve onurlu bir politika takip etmiştir. Akşener'in çizgisinde herhangi bir kırıklık yoktur. Özellikle Meclis'teki son üç grup toplantısında yaptığı konuşmalar takdire şayan konuşmalardır.

Maalesef milliyetçi ve ülkücüler olarak Bahçeli yönetiminde birtakım yanlış kararlar alındığında "Genel Başkanımızın vardır bir bildiği" dedik. Demokrasi kültürünü içimize yerleştirmek yerine hiyerarşik baas kültürünü benimsedik.

Şimdi İYİ Parti ile önümüze güzel bir yol açılmış ve ama bunun kadrini kıymetini bilmeyenlerimiz var.

Bakınız MHP'de 23 Ekim'de yapılan grup toplantısında "MHP olarak kendi amblemimizle ve adaylarımızla seçime girecegiz" dediğinde Devlet Bahçeli'yi çılgınca alkışlayanlar, 24 Kasım'da da "AKP ile ittifak yapıyoruz. Büyük şehirlerde AKP ye oy vereceğiz" sözlerine ayakta alkış tuttular. Bu tutarsız tutumun izahını yapacak aklı başında biri varsa beri gelsin...

İşte İYİ Parti böyle bir tutarsızlık içine düşmeyecektir. İş birliği yapmanın bile bir haysiyeti, şerefi vardır. Kanaatime göre bazı büyükşehirlerde CHP ile iş birliğine gidilecek ancak HDP ile hiç bir konuda hiç bir şekilde alışveriş söz konusu değildir. AKP ve MHP bu konuda ne kadar yalan dolan ve iftiraya dayalı siyaset üretirse üretsin asla amacına ulaşamayacaktır.

İYİ Parti Genel Merkezi 81 ilin istifa etmesi yönünde bir tavsiye kararı alarak yöneticilerini bir teste tabi tutmuş ve bu arada kim karşı çıkmış, kim feryat etmiş, kim bu karara uymuş hepsini de görmüştür.

İYİ Parti Genel Merkezi kongrede seçimle başkanlık kazanan başkanların zaten büyük çoğunluğunu başkan olarak yeniden atamıştır. O başkanlar kendi yönetimlerinde revize etmek istedikleri kişileri de rahatlıkla değiştirmiştir. Tabiri caizse İYİ Parti teşkilatları yeni mevsimde kök salacak, daha güçlü yeşerip umut olacak hale getirilmiştir.

Bu arada beklentileri boşa çıkan birtakım insanlar da ister istemez İYİ Parti'den uzaklaşmış ve istifa etmiştir. Bu İYİ Parti'nin gelişmesine ve pozitif siyaset yapmasına engel değildir.

Hiç kimse umudunu ve inancını yitirmesin. Sayın Meral Akşener yakında yeniden sahalara inip il il gezecek, Türkiye'nin üzerine doğan mutluluk ve huzur güneşi olmaya devam edecektir.

Görelim Mevlam neyler, neylerse güzel eyler...