"İYİ Parti milliyetçi demokratların adresi olmuş"

"İYİ Parti milliyetçi demokratların adresi olmuş"
Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, bugünkü yazısında İYİ Parti kurultayını köşesine taşıdı. Gözlemlerini aktaran Sarıkaya, kurultayın ilklere sahne olduğunu belirtti ve milliyetçi demokratların adresinin İYİ Parti olduğunu işaret etti.

Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, İYİ Parti'nin 4. Olağanüstü Kurultay'ını köşesine taşıdı. Yazısında hem kurultayı yorumlayan hem de gözlemlerini aktaran Sarıkaya, İYİ Parti kurultayının birçok açıdan ilklere sahne olduğunu belirtti. 

Salonda bulunan kadınların fazlalığına dikkat çeken Sarıkaya, "Şu kadarını söylemeliyim ki İYİ Parti, bir zamanlar ANAP ve DYP’de var olan laik, modern kentli milliyetçi- demokrat kesimin yeni bedeni olmuş. Bunların arasında modern başörtü tarzı giyinmiş kadınları veya bıyık tipleri ile muhafazakarlığını sergileyen erkeklerin sayısı da oldukça fazlaydı. Hatta içlerinden ağırlıklı bölümünün bıyıklarının ucu da aşağı kıvrıktı. Ama kentli muhafazakar orta sınıftan geldiklerini de davranışlarıyla sergiliyorlardı." dedi. 

Muharrem Sarıkaya'nın bugünkü yazısının İYİ Parti Kurultayı ile ilgili bölümü şöyle:

İYİ Parti’nin dünkü 4’üncü olağanüstü kongresi birçok açıdan ilklere sahneydi… Daha önemlisi gittikçe oturan ilginç bir politik profili de karşımıza çıkardı. Bunu Yenimahalle Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nin 1650 kişilik salonunun bahçesinden, salonun içine kadar uzanan bütün kesitlerinde görmek olasıydı. Öncelikle şunu belirteyim ki, salonda bulunan kadınların sayısı oldukça fazlaydı ve ağırlıklı bölümünün de başı açıktı. Bazılarının üzerine giydikleri tişörtlerin arka tarafında basılı Meral Akşener resmini görmeseniz, ön tarafındaki Atatürk resmi rölyefine ya da etek tayyörlü şık giyimli bakımlı kadınlarına bakıp CHP veya DSP kurultayına geldiğinizi sanabilirdiniz. Veya “ben buradayım” diye bağırmayan after-shave kullanıp, temiz sakal tıraşı olmuş erkeklerine bakarak Yeni Demokrasi Hareketi’nin kongresine geldiğinizi de farz edebilirdiniz.

KENTLİ MİLLİYETÇİ MUHAFAZAKAR

Şu kadarını söylemeliyim ki İYİ Parti, bir zamanlar ANAP ve DYP’de var olan laik, modern kentli milliyetçi- demokrat kesimin yeni bedeni olmuş. Bunların arasında modern başörtü tarzı giyinmiş kadınları veya bıyık tipleri ile muhafazakarlığını sergileyen erkeklerin sayısı da oldukça fazlaydı. Hatta içlerinden ağırlıklı bölümünün bıyıklarının ucu da aşağı kıvrıktı. Ama kentli muhafazakar orta sınıftan geldiklerini de davranışlarıyla sergiliyorlardı. Bir süredir varlığını renkli baş örtüleri, çay partileri ile kafelerde daha sık görülmeye başlayan, özgüveni yükselmiş yeni kentli orta ve üst sınıf muhafazakar kadınların özgürlükçü davranışını sergiliyordu. Belki de kendilerinin temsilini Akşener’de buldukları için oradaydı. Ne denilirse denilsin, ister ardı sıra gelen seçimler nedeniyle ittifak ortağı CHP’den etkilenişim, ister yeni milliyetçi-demokratların buluşma adresi deyin İYİ Parti kongresinde farklı bir profil vardı. İYİ Parti lideri Meral Akşener de konuşmasını zaten buna uygun yaptı.

ÇARŞAF LİSTE

Sözlerinin başlangıcında milliyetçi kesimin önemli şairlerinden Abdurrahim Karakoç’un “susarsam hakkını helal etmesin” nakaratıyla devam eden “Yemin” şiirini okudu. Bitirirken de Nazım Hikmet’in “Dörtnala gelip uzak Asya’dan” diye başlayan “Davet” şiirini okudu; bunu yaparken geçmişte Alparslan Türkeş’in de aynı şiiri okuduğuna referans vermeyi tercih etti. İYİ Parti’nin ilklerine gelirsem… Yapılanmasını başkanlık sistemine uygun hale getiren ilk parti oldu; genel başkan yardımcılığı yapılanmasını terk edip, başkanlıklar modeline dönüşmenin ilk adımını attı. Değişen Tüzük gereği, Genel İdare Kurulu’nu 80 kişiden 50’ye indirirken, ilklerden bir diğerini de gerçekleştirdi. Akşener partinin lideri olarak herkesin aday olmasının önünü açan çarşaf listeyi getirirken, anahtar liste de çıkarmadı. Bütün sorumluluğu kongre delegelerine bıraktı, “Kimi seçerseniz onunla çalışırım, hepiniz benimsiniz” diyerek de elini rahatlattı. Akşener’i tüm yüklerden kurtarma ve parti içi demokrasi açısından önemli bir adımdı, ancak, içinden başkan yapacak kişileri çıkaramama riskini de barındırıyordu.

“TANIŞTIRAYIM, DEMOKRASİ”

Anlaşılan o ki Akşener bunu göze alıp, “sevabı da günahı da size ait olsun, buyurun kimi seçerseniz seçin, beni gerekçe yapmayın” demeyi tercih etmiş. Nitekim Akşener de iki yıl içinde bu kadar çok kongre yapmasının nedenini açıklarken, demokrasiye vurgu yaptı. Bu bölümdeki sözlerini de “Tanıştırayım… Bunun adı demokrasi…” diye tamamladı. Yeni delege profili, yeni parti yapılanması ve ortaya koyduğu hedef kitlesi açısından dikkat çekici bir kongreydi…