Kaç Murat Eren bir Can Dündar ediyor?

Can Dündar ve Erdem Gül'ün tahliyesi ile İstanbul ve İzmir "Askeri Casusluk" davalarının peş peşe çökmesinden sonra "beraat"lerin coşkusuyla oluşan "hukuk devleti işliyor-muş gibi" havada gözden kaçmasın;

İlk kumpasın kurbanı yüzbaşı Murat Eren, -her nedense- memleketi saran bu "adalet" rüzgârından mahrum bırakıldı.

Önceki gece CNN Türk'te Avukat Hüseyin Ersöz açıkladı;

 Eren'in hem Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı bireysel başvuru hem de Askeri Yargıtay'a yaptığı "yeniden yargılanma" başvurusu reddedildi.

Çünkü;

- Askeri Yargıtay, Boğaziçi Üniversitesi'nin "Eren'in dijital kumpasa uğradığını" belgeleyen raporunu dikkate almadı,

- AYM de bugüne kadar verdiği "hak ihlali" kararlarının gerekçeleriyle çelişir biçimde bir başkasının evinde bulunan, yasal el koyma, anında imaj alma gereklerine uymaksızın mahkemeye sunulan CD'ye dayanılarak suçlanmasını "adil yargılanma hakkına aykırı" bulmadı!

***

Trajikomik ama gerçek olan bu aşama ve "emsal" teşkil etmesinin mahsurlarını anlamak için "bir bilen"e, Odatv.com için yazdığı yazıda "kararı moleküllerine ayıran" Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Cem Say'a kulak verelim:

"Murat Eren'in saçma sapan bir şekilde suçlanmasına yol açan CD, bir başkasının evinde "bulunuyor". "Bulunma" tırnak içinde, çünkü yasanın ve yönetmeliğin emrettiği "el koyma anında imaj alma" işlemi bu CD'ye yapılmıyor. Yani mahkemeye söylenen içeriğin o evdeki "bulunma" anındaki içerik olduğunun kanıtlanması mümkün değil. Daha üç gün önce İzmir'de bu gerekçeyle yüzlerce insan casusluk saçmalığından beraat etti... 

AYM ne demiş biliyor musunuz?..

"CD'lerin 'çıkartılabilir donanım' olarak değerlendirilmesi mümkün görünse de bu konudaki yorumun yargı makamlarına bırakıldığı görülmektedir. Bariz bir takdir hatası veya açık bir keyfîlik bulunmadığı sürece derece mahkemelerince bahse konu kurallara getirilecek yorum adil yargılanma hakkına aykırılık teşkil etmeyecektir."

'Askerî mahkeme canı isterse CD'yi 'çıkarılabilir donanım' olarak kabul etmeyebilir, bu durumda imajı alınmamış, poliste, orada burada oynanmış, değiştirilmiş olup olmadığı kanıtlanamayacak CD'lerle istediğini mahkûm edebilir, ben karışmam!'

"CD" denen şey bir "çıkarılabilir donanım" değil midir? Takılıp çıkarılabilen bir şey değil midir?..

Bu ülkede, siz tutukluyken, bilgisayarınıza adlî emanette aleyhinize delil yerleştirildiğinin üniversite raporuyla kanıtlanması hapisten çıkmanıza yetmiyor! Ülkenin en yüksek mahkemesi sizi yasa dışı şekilde hapseden mahkemeyi temize çıkarmak için "Vallahi CD çıkarılabilir gibi geliyor ama belki de çıkarılamayabilir?" gibisinden kelime oyunlarına tevessül ediyor! 'Saygı duymuyorum da uymuyorum da!' diyemeyecek olan biz normal insanları kim koruyacak?"

Kendisi de bir Balyoz mağduru olan Mustafa Önsel'in sorusu da en az Say'ınki kadar manidar:

- Kaç Murat Eren bir Can Dündar ediyor?

 

Yazarın Diğer Yazıları