Kaçırdığımız büyük fırsat (2)

Sayın okurlarım, sizlere geçen hafta sunduğum “Kaçırdığımız Büyük Fırsat” başlıklı yazım, konunun genişliği dolayısıyla, beni yeterince tatmin etmedi. Bugün de konuya devamı uygun buldum.
1990’lı yıllarda Sovyetler Birliği’nin dağılmasından ve kan dökmeden beş kardeş Türk Cumhuriyetinin ortaya çıkmasından söz etmiş ve Diyarbakırlı Türkçü Ziya Gökalp’ın  “Rusya yıkılıp viran olacak, Türkiye büyüyüp Turan olacak” duasının, Ulu Tanrıca kabul edildiğini ifade etmiştim. Kardeş Türk Cumhuriyetlerinin en üst düzey yöneticilerinin hasret gideren ve gelecek için büyük ümitler vaat eden  “Türkiye Cumhuriyeti, Türk halkları için yol gösteren bir çoban yıldızıdır”  gibi ümit dolu ifadelerinden söz etmiştim.

Büyük Bozkurt M.Kemal’in uçmağa varması ile Sovyetlerin dağılması 1938-1990 yılları arasında geçen zaman dilimi, genç Cumhuriyetimizin en şanssız ve en kısır dönemi olmuştur. Yarım asırlık bu ölü devirde, Türk Milliyetçiliği üzerinde hiçbir müsbet adım atılmamış, özellikle eğitimde bütün Greko-Latin eserler “Batı Klasikleri”  adı altında tercüme edilerek basılıp kütüphanelerimize doldurulmuştur. Türk Kültürü ihmal edilmiş ve hatta suçlanmıştır. Türk Kültürünü temsil eden ve savunan ilim adamlarımızın seçkinleri  “Irkçı ve Turancı”  suçlaması ile mahkemelere sevk edilmişlerdir. Türk Dünyasından bahsetmek suç kabul edilmiştir. İşte bu yanlış uygulamalar, Sovyetlerin dağılması ve Türk Dünyası’nın meydana çıkmasında tatsız meyvelerini vermiş ve Türkiye’miz kendine düşen görevi yapacak gücü bulamamıştır. Üst düzey yöneticilerimiz 1990’lı yıllardan itibaren günümüze kadar bu konularda uygulama yerine nutuk çekmişlerdir ve aynı rollerine devam etmektedirler. Özal-Demirel-Çiller-Ecevit-Yılmaz-Erbakan-RTE-Abdullah vb. Türk Dünyasında nutuk çekmekten başka ne yaptılar.

Hele beş yıldır, AKP’li yöneticiler, mecburiyetleri dışında Türk Dünyası ile alakalarını tamamen kesmişlerdir. Hocaları Erbakan gibi Arap Dünyasının kapılarını çalmaktadırlar. Türk Dünyası ile ilgili kuruluşumuz T.İ.K.A’yı da kendi görüşlerinin hizmetine sokmuşlardır.

Sayın okurlarım, sizlerden bir ricam var. Lütfen şu sorunun cevabını kendiniz veriniz ve Türk Dünyası ile ilgili yanlış ve yetersiz uygulamalarımızı tespit etmiş olunuz. Acaba, bundan onyedi yıl önce 1990’lı yıllarda Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra, Orta Asya’da beş Türk Cumhuriyeti yerine, beş tane İngiliz Cumhuriyeti meydana gelse idi veya beş tane Fransız veya beş tane Alman Cumhuriyeti meydana gelse idi, netice ne olurdu? İngilizler, İngiliz Birliğini, Fransızlar Fransız Birliğini, Almanlar da Alman Birliğini kurmazlar mı idi? Bu sorunun cevabını doğru verdiğinizde, Türk Cumhuriyetimizi yönetenlerin seviyesi ve görüşlerinin yetersizliğini ortaya çıkaracak ve Türk Birliğini savunanların yanında olacaksınız. Türk Milliyetçilerini onbeş yıldır uykusuz bırakan ve hayallerinin sona ermesini ortaya çıkaran olgunun sebebini tespit etmiş olursunuz.

Bu güzel fırsat, bugüne kadar dünyada hiçbir millete ve devlet kuruluşuna nasip
olmamıştır..

Tanrı Türk’ü Korusun.

Yazarın Diğer Yazıları