Kadrolaşma bir doçenti intihara sürükledi

Kadrolaşma bir doçenti intihara sürükledi
Gazeteci yazar Aytunç Erkin, bugünkü yazısında intihar mektubu yayınlayan doçenti kaleme aldı. 

Sözcü Gazetesi yazarı Aytunç Erkin, bugünkü köşesinde intihar mektubu yayınlayan doçentten bahsetti. Duruma tepki gösteren Erkin, ''''YÖK harekete geçmek için neyi bekliyor?'''' diye sordu.

''''Bana ulaştırılan bir mektubu sizinle paylaşmak istiyorum'''' diyerek yazısına başlayan Erkin, ''''NEVÜ''de öğretim görevlisiyken yönetim tarafından görevden el çektirilen Doç. Dr. H.K., 8 aydır bir soruşturma içinde olduğunu ve adına açılan dava ve karalama kampanyalarına psikolojik olarak daha fazla dayanamadığını, bir daha böyle bir durumun içine düşerse canına kıyacağını belirterek yaşadığı her şeyi anlattığı bir intihar mektup yayımladı'''' sözlerini kullanarak kendisine ulaşan mektuptan bahsetti.

Erkin''in yazısının tamamı şöyle:

H.K. aynı zamanda süreç içerisinde sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacağını da söyleyerek mektubunun sonunda TCK. Madde 84/ Kişiyi İntihara Yönlendirme Suçu''nun maddelerinden de bahsetti.

“… 20 küsur yıl tek bir soruşturma geçirmemiş, uluslararası yayınları olan saygın bir öğretim üyesini sahte evraklarla işinden etmek ve arkasından çok sayıda usulsüz soruşturma açarak mobbinge tabi tutmak artık dayanılmaz bir noktaya gelmiştir. Mahkemede kaybedeceğini anlayan M.H.Ç. bu kez de zamanaşımına uğramış olan bir soruşturma açtırmış ve beni yine hukuksuz biçimde işimden etmeye çalışma girişimi başlatmıştır. 2 yıllık zamanaşımına uğrayan, 2018''deki bir konuyu yine hukuksuzca soruşturma konusu yapmış ve bunun için yine soruşturmacıları ve yönetim kurullarını kullanmaya girişmiştir. Bu konuda kendisi hakkında savcılığa, evrakta sahteciliğe ek olarak yeni bir suç duyurusunda bulunuyorum.

“… 8 aydır bütün psikolojim, maddi düzenim, sosyal hayatım, aile ilişkilerim, çocuğumla olan babalık ilişkim alt üst olmuş durumdadır. Bu saatten sonra mahkeme kararı ile tescillenen haklılığımın yeni bir hukuksuzlukla karşı karşıya kaldığını öğrendim. Bir insanın haksız olarak ve keyfi biçimde işinden edilmesi, kolay kaldırılabilecek bir psikolojik süreç değildir. Yeni bir hukuksuz süreci kaldıracak psikolojim kalmamış ve gücüm tükenmiş, ruh halim ağır biçimde kötüleşmiştir.

“… Bu yeni hukuksuz sürecin işletilmesi durumunda intihar etmek benim için kaçınılmazdır çünkü aynı şeyleri yeniden yaşayıp, mahkemelerde haklılığımı kanıtlayacak gücüm kalmamıştır. Aldığım psikiyatrik ilaçlar ve psikolojik tedavi de artık bir işe yaramıyor. Bir insanın ekmeğiyle ve hayatıyla oynamak bu kadar hukuksuz ve kolay olmamalı.

“… Adaletsizlik ve hukuksuzluklara daha fazla dayanacak gücüm kalmadı. Bu hukuksuz işleme onay veren,
işlem tesis eden, beni intihara sürükleyen herkes hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunacağım ve sorumlu tutulmalarını isteyeceğim. Benim hayatım kararırken, buna yol açanların elini kolunu sallayarak dolaşmasını kabul edemiyorum.”

Evet mektup özetle böyle!
Şimdi YÖK''e çağrıda bulunuyorum: Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi''nde yaşananlara el atın! Öğretim
üyeleri çaresiz!
Rektör Aktekin''i kim koruyor?

çıkmasında özellikle son dönemlerde personel hakkında açılan soruşturma sayısının ciddi oranda artmasının da etkili olduğu düşünülmektedir.” Peki bu anketin ardından ne yaşandı? Üniversitede fakülte sekreteri, meslek yüksek okulu sekreteri, enstitü sekreterlerinden oluşan 15 kişinin görev yerleri değiştirildi.

SORU ŞU: Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi''nde Rektör Semih Aktekin''i kim, neden koruyor?''''

İlgili Haberler