Kafasına göre rejim kuruyor

"Adam kazandı" hem de bir kere değil tam iki kere "devletin 95 yıllık parlamenter rejimini yıkacağım, yeni rejim kuracağım" diye halkın oylarını alarak 16 Nisan ve 24 Haziran'da kazandı...

Ekmeleddin İhsanoğlu, Temel Karamollaoğlu, Muharrem İnce, Doğu Perinçek, Meral Akşener, Selahattin Demirtaş, "çatı aday" modeli, "bireysel aday" demedi yıktı geçti ve "adam kazandı"...

Oyları çalarak mı, bilgisayar programı ile mi, İslami dualarla mı adam gibi yarışarak mı "adam kazandı"..?

Ben bilmem ama bildiğim tek şey var ki "adam kazandı"...

Neyi kazandı açık ve net söyleyeyim.

95 yıllık "Demokratik Parlamenter Rejimi" yıkma hakkını "adam kazandı"...

Kafasına göre rejim kurma hakkını "adam kazandı"...

Yeter yahu bu kadar çok, "adam kazandı" denir mi?

Denir çünkü "adam kazandı" ama partisi AKP kaybetti.

"AKP Genel Başkanı Erdoğan kaybetti" diye yazdım bazıları maalesef okuduklarını anlamadılar ki konuyu sağa sola çektiler.

Mesajım açık ve netti.

"Adam kazandı"... Yani Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı oldu.

Ama AKP %7.01 oy kaybetti... Yani Genel Başkanı Erdoğan, AKP'nin oy kaybetmesini engelleyemedi.

AKP'nin kaybetme gerekçesini de ben değil Erdoğan söyledi: "Metal yorgunluğu."

Ahmet Hakan'ın "Tarafsız Bölge" programında 1 Kasım seçimine göre AKP'ye oy verenlerin %22'sinin başka partilere oy verdiği net bir tablo ile açıklandı.

Ben AKP'den %7.01 oy MHP'ye gitti diye yazmıştım. Okurlarımdan özür dilerim Hata yaptım, Rabbim beni affetsin.

Çünkü Ahmet Hakan'ın yayınladığı tabloya göre AKP'den destekçisi MHP'ye %9 oy gitmiş.

Ben, MHP oyları yüzde 4'e düşmüştü diye yazdım ki bir kez daha özür dilerim.

Lütfedin affedin beni.

Çünkü MHP'nin oyları %2.1'e düşmüş ki AKP'den aldığı %9 oy ile tarihi (!) bir başarı (!) kazanarak partisinin oylarını %11.1'e çıkardı Devlet Bahçeli...

Yetti mi yazımdaki vurguları anlamanız için bu veriler?

Yetmedi, yetmez biliyorum.

Peki, bu kez AKP ve Erdoğan yazarı Abdülkadir Selvi'nin yazısını alıntılayım ki, belki bu kez anlarsınız.

Selvi şunları yazdı:

"AK Parti'nin birinci parti olarak çıkmasının önemli olduğunu vurguluyor. (Erdoğan) Ama 'Partinin oyu neden böyle çıktı bakmamız lazım. Partiyle ilgili sorunlar var. Listelerde de hatalar oldu. Başka hatalar da var. Bu sorunları gidermemiz lazım' diyor. Sorunlara işaret ederken, kimseyi sorumlu tutan bir yaklaşım içinde olmuyor."

Tabii olmaz çünkü Genel Başkan Erdoğan baş sorumludur ki, kendini mi eleştirsin?

Selvi yazısında şunları da yazdı:

"Kongrenin öne çekilmesi teklifi Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan geliyor. Erdoğan, 'Partiyle ilgili sorunlar çok önemli. Partiyle ilgili sorunları gidermede kongre çok önemli olacak. O nedenle kongre tarihini öne çekelim. Kongrede partimizi yeniden yapılandıralım' diye konuşuyor.

Eylül ayında yapılması planlanan AK Parti Kongresi 18 Ağustos'a çekiliyor. Erdoğan ardından yeni hedefi ortaya koyuyor.

'Kongre sonrası yerel seçim çalışmalarına hız vereceğiz. Seçim atmosferinden çıkmayacağız. Tüm gücümüzle yerel seçimlere odaklanacağız. Partiyle ilgili sorunları gidermemiz lazım. Mahalli seçimlere böyle gidemeyiz. Yerel seçimlere hazırlıklı olmalıyız. Yerel seçimlerde adaylar çok önemli olacak' diyor."

Koyu renkli ve altı çizgili ifadeler %100 Recep Tayyip Erdoğan'a ait.

Olmasa Reis çıkar, "Ey Selvi, Bak Abdülkadir" diye bu ifadelerini yalanlardı.

Şimdi okuduğunu anlamayanlar için parti başarısızlığını bir yana bırakalım.

Erdoğan 16 Nisan Anayasa değişikliğine uygun olarak, adı resmen "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi" olan yeni rejimi tek başına kuracak.

Kafasına göre kuracağı da çok net şekilde anlaşılıyor.

8 Temmuz'da Meclis Genel Kurulu'nda yemin edecek ve en geç 9 Temmuz'da "1 numaralı" Kanun Hükmünde Kararnameyi yayınlayacak.

Ortada kendisi, etrafında görev vereceği bakanlıklar ve kurumlar olan yeni rejimin yapısını miting alanlarında açıklamıştı.

Bakıyorum da ne bir bilimsel toplantı, ne danışma kurulları, ne şûra, ne konferans, ne sivil toplum örgütleri, ne Türkiye Barolar Birliği ne de Türkiye Büyük Millet Meclisi yeni bir rejimin yapılandırılması için hiç birinden görüş alınmıyor.

KHK yetkisi varken gerek de yok tabii ki.

Erdoğan'ın kafasına göre kurmakta olduğu yeni rejim devlete ve millete hayırlı olsun.

Yazarın Diğer Yazıları