Kurumları değiştirerek tavukların gördüğü eziyeti engellemek için mücadele eden Kafessiz Türkiye, sosyal medya hesabından dikkat çeken bir video yayınladı. Yumurta üretiminde yaygın olarak kullanılan kafesler tavuğun sağlığı ve yaşam hakkı açısından en kötü şartların olduğu sistem.
Yayınlanan videoda ise, İpek isimli tavuğun dünyaya gelişi, kardeşleri ile birlikte endüstriyel yumurta üretimi için maruz bırakıldığı eziyetler ve ölümün kıyısındayken değişen hayatı konu alınıyor.
KAFES NEDEN İŞKENCE?
Annesinin şefkati ve sıcaklığı yeriyle makine gürültüsü arasında dünyaya gelen İpek, 1- 1,5 senelik hayatlarının neredeyse tamamını hiç dışarı çıkmadan demir kafeslerde sıkışık bir şekilde geçirmek üzere küçük kutular içinde kafese götürülüyor.
Doğası gereği çevresine duyarlı ve sürekli hareket halinde olan İpek, kafes sisteminde neredeyse hiçbir doğal davranışını sergileyemiyor. Birçok hayvan gibi İpek de toprak banyosu yapmak istiyor ancak bulunduğu kafeste bu mümkün değil. Toprağa erişemeyen İpek, içgüdüleri gereği demirlere sürtünerek temizlenmeye çalışıyor ve vücudu zarar görüyor.
Binlerce hayvanın aynı alana pislemesi nedeniyle havada biriken amonyak havalandırmanın azaltıldığı kış günlerinde İpek’in gözlerini ve ciğerlerini yakıyor.
Dar alan, hareketsizlik ve stresten ötürü kafesteki tavukların gagalamasıyla İpek’in tüyleri yolunuyor ve yaralanıyor. Hareketsizlikten dolayı kemikleri zayıflayan İpek’in ve birçoğunun bünyesi aylarca bitmeyen bu stresi kaldıramıyor.
BAŞKA BİR DÜNYA MÜMKÜN
İpek, ‘yeterince’ yumurtlayamadığı dönemde yok edilmek üzere öğütücü makinesine atılıyor. Hayatının sonuna geldiği anda kurtarılan İpek; tavuk sığınağında normal, mutlu ve özgür hayatını sürdürecek.
Kafes kullanımının terk edilmesi en azından İpek’in çektiği eziyetleri önemli miktarda azaltır.
