Kalbimizde yaşıyor...

Mustafa Kemal Atatürk'ü ebediyete uğurlayışımızın 80. yılındayız. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusunu 10 Kasım 1938'de kaybetmiştik. Büyük lideri her zamanki gibi sevgi ve saygıyla anıyoruz. Dünyada kaç ülkenin Atatürk gibi bir önderi olmuştur? 10 Kasım'lardaki duygularımızın en büyük sebebi bundandır.

Mustafa Kemal, savaş alanlarında kaybetmiş, parçalanmış bir milleti zaferden zafere taşıyan komutan oldu. Her şeyden önemlisi. kan ve ateş deryası içinden çıkarıp yepyeni devlet kurdu. Halkına "Millet bilinci" aşıladı. Böylesi başarılarla da yetinmedi. Aynı zamanda toplumsal devrimleri örgütleyip Türkiye'de aydınlanma çağını başlattı.

Bu konuda tek bir örnek verirsem, sırf kadınlara tanıdığı seçme ve seçilme hakkını sayabilirim. Bunu uygulayan dünyadaki 7. ülke olduk. Avrupa'da 4. ve İslam âleminde ilktik.

Asıl vasiyeti

Ulu Önder'in şu sözlerini menkul ya da gayrimenkullerinden ayrı mütalaa etmeliyiz. Türkiye Cumhuriyeti fertleri de düstur kabul etmelidir:

"İki Mustafa Kemal vardır: Biri ben, et ve kemik geçici Mustafa Kemal... İkinci Mustafa Kemal, onu 'ben' kelimesiyle ifade edemem; O, ben değil, bizdir! O, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni yaşam ve büyük ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur. Ben, onların rüyasını temsil ediyorum. Benim girişimlerim, onların özlemini çektikleri şeyleri tatmin içindir. O Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz. Geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal O'dur."

Aziz hatırası önünde bir kez daha minnet ve saygıyla eğiliyoruz...

***

İçimden gelmiyor

Böyle bir günde, böylesi bir konuyu irdelemek istemezdim ama her ekranda aynı isim tartışılıyor; "Öztürk Yılmaz". Öyle saçmaladı ki, şaşkına döndüm. Durup dururken "Ezanın Türkçe okunmasının faydalarını anlatmaya kalktı."

Doğrusunu söylemek gerekirse, genel başkan yardımcılığını kaybetmesinin intikamını alıyor diye düşündüm. Bereket CHP yönetimi, bu sözleri anında reddetti. Eski Musul Başkonsolosu'na iki adım sonra ihraç yolu açıldı.

Kemal Kılıçdaroğlu dileriz bundan sonraki adam tercihlerini "kendi kalesine gol atabilecek isimler"den yana kullanmaz.

Bu uyarım, öncelikle ufuktaki belediye başkan adayları ile ilgili olacak. "Ak Parti'ye hediye paketi" sunabilecekler akla bile getirilmemelidir.

Erdoğan'a

Bu arada, mahalli seçimlerle ilgili balonların uçuşu devam ediyor. Ortaya atılan isimleri topluyorsunuz, "transfer ayındaki spor medyamız sollandı." Atan atana. Mesela eski TFF Başkanı Mahmut Özgener'in İzmir adaylığı gibi... Özgener'in kafa yapısı Ak Parti'ye müsait değil. Ayrıca böylesi zeki bir insan "Kaybedeceği seçime neden soyunsun?"

Dokunulmayacaklar

Kimi borazanlara bakıyoruz, bazı isimleri öne çıkarma çabalarını devam ettiriyorlar. Burada üstünde durmak istediğim iki kişi var. İlki Süleyman Soylu. "Böylesi bir ortamda" yerinden oynatılmayacak tek bakan. Bir bakıyorsunuz çatışmanın göbeğinde. bir bakıyorsunuz korucu cenazesinde. Arada dilini tutamasa da, kabulleniyoruz...

Binali Yıldırım'a gelince kesinlikle dokunulmayacaklardan. İsmail Kahraman'dan sonra ilaç gibi geldi. Komisyonlardaki münakaşaları en aza indirdi. Yumuşak huyu ve iyi niyetiyle herkes seviyor. Sırf Enis Berberoğlu olayındaki hoşgörüsüyle bütün gönülleri fethetti. Bırakın Meclis Başkanlığı'na devam etsin.

***

Biraz da futbol

UEFA Ligi'nde Fenerbahçe ile sevindik. Beşiktaş ve Akhisar'la üzüldük. Dün sabah erken saatlerde, tekrarında baştan sona izlediğim Sevilla maçı canımı acıttı. Bir penaltıyı atamayan kupa galibimizi çok beğendim. Gerçekten yazık oldu onlara. Kartal, tam üç puanı kaptı derken, kenar yönetimsizliği yüzünden ikisini geri verdi.

Öte yandan yaşımdan dolayı nostaljik programlara bayılıyorum. Orhan Ayhan'la favorim. Konuklar Ogün Altıparmak ile Aydın Yelken'di.

Yelken'i semtimin takımı Karagümrük'ten biliyorum. Lig üçüncülüğünü yakaladıkları senelerde izledim. Daha sonra Fenerbahçe'de de aynı başarıyı gösterdi. "Raket gibi" sol ayağı vardı. Karagümrük'ü başarıdan başarıya taşıyan kulüp başkanı İbrahim Sevin'e de rahmet diledim. Adamcağızı sonunda "takımı niye şampiyon yapamadın" diyenler dövüp kaçırdılar.

...

GÜNÜN SÖZÜ

Hiç ümit etmemiş olan, ümitsizliğe düşmez. G. Bernard Shaw

Yazarın Diğer Yazıları