Kapıdan ayrılmayın diye

Bu günlerde spor kulüplerinin gündeminde birkaç milletvekilinin teşviki ile TBMM'den çıkması beklenilen Spor Kulüpleri Yasası var. Futboldaki düzensizlik, içine düşülen çıkmaz ve milyonlarca dolarlık bütçesine rağmen hala bu sektörün Kanarya Sevenler gibi dernekler yasası ile idare edilmeye çalışılması, iktidarların bu konuyu çözmekte samimi davranmadığının kanıtıdır. Ayrıca bu günkü çalışmalarda İYİ Parti Spor ve Federasyonlar kurulunun bu konuyu en iyi çalışanlardan olduğunu söylemek de doğru bir tespit olur. Son günlerde büyük kulüp  başkanlarımızın İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Akşener'e ziyaretleri de bu cümleden değerlendirilmelidir. Geçmişe dair tespitimiz ise, bu konunun bu sıkıntılı günlere getirilmesindeki ihmalin yine siyasilere ait olduğudur. Bunun nedenini hiç merak eden var mı? Bu yasa 20 yıldır niye çıkmaz? Ya da bunca yıl sonra yasayı çıkarmak zaruret olduysa konunun "ihtisas sahibi" uzmanların görüşü alınarak çözülmesi yerine niçin tribüne oynamak tercih edilir?

İşte bu Türk siyaset ve spor bürokrasisinin müzmin hastalığıdır ve iki sebebe dayanır. 1- Bu yasa şimdiye dek çıkarılmamış ve muallakta bırakılmıştır zira; her biri 20/25 milyon taraftarlı reklam değeri yüksek 4 büyük kulüp hep "kapıda beklesin ve talepkâr kalsın" diye. 2- Bu gün mecbur kalıp çıkarılacaksa da uzmanına danışmaksızın, bile bile yine "tuzaklı bir yasa" yapılır ki "kulüp kapıya devam etsin" diye.

***

Yani burada ana tema kulübü kapıya muhtaç etmektir. İktidar bu kadar yoğunluk ve gerilim arasında milletin mühim bir tatmin aracı olarak gördüğü "spor oyuncağını" elinden bırakmak istemiyor. Yani her halükârda kapıdasın. Nereden mi biliyorum? Yahu biz bu bürokrasinin de siyasetin de göbeğinden geldik. Memleketin bir arşın yol almamasının bu kronik sebebini bilmeyelim mi? Oysa yıllardır böyle davranmak yerine, sporu gerçekte olduğu gibi bir dostluk ve uzlaşı yolu kabul etsek, tüm siyasi partiler ve spor teşkilatı uzmanlarından bir heyet kurup, eskiden kalan bu hastalık ve ayıplı hali ortadan kaldırsak. Bu vesile ile gençlerimize ve kulüplerimize yüksek moralli yeni bir yol açsak fena mı olur? Peki, tekrar dönüp gelelim bu son yasa çalışmasına. Şimdi bu "aynı kafa" kulüplerin işini çözüp rahat ve rutine bağlayıp kapısından ayırır mı? Bence 20 yıldır ayırmadığı gibi yine hayır. Ama dur bakalım "kul kurar, kader gülermiş" derler. Siz doğruyu yapıp milletin vicdanında yer almazsanız. Sığ düşünür, yakışanı yapmaz, sıkıntıya düşen kulüpleri "boş ver ya" diye pas geçip gönüllerden düşerseniz. Gün gelir derviş, dervişin ardından sırayla geçer haberiniz olsun...

Yazarın Diğer Yazıları