Karamollaoğlu: "Gökdelenlerimiz var ama fabrikalarımız tek tek satılıyor"

Karamollaoğlu: "Gökdelenlerimiz var ama fabrikalarımız tek tek satılıyor"
Saadet Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Temel Karamollaoğlu, Anadolu Gençlik Derneği'nin İstanbul'un Fethi'nin 565. yıldönümünü dolayısıyla Kocaeli'nin Gebze ilçesinde Alaattin Kurt Stadyumu'nda düzenlediği Fetih Gençlik Şöleni'ne katıldı.

Temel Karamollaoğlu, geleceğin umudunun gençler olduğunu belirterek, "Gençler bu toprakların geçmiş birikimini ve gelecek umudunu sizler temsil ediyorsunuz. Hiç şüpheniz olmasın yarınlar bizimdir. Yarınlar Anadolu Gençliğin, Milli Görüş'lü gençliğindir. Bizim mücadelemiz şan ve şöhret mücadelesi değildir, mal, mülk, makam, mevki mücadelesi de değildir. 'Ahmet gitsin, Mehmet gelsin' mücadelesi hiç değildir. Biz hakkın ve hakikatin mücadelesini veriyoruz. 1600 TL asgari ücretle evini helal lokma ile geçindirmeye çalışanların mücadelesini veriyoruz. İşsiz gencin atanamayan öğretmenin, mağdurun, memurun ve çiftçinin mücadelesini veriyoruz. Haksız yere işinden atılan öğretmenin, kanun hükmünde kararnamelerle işinden edilenlerin mücadelesini veriyoruz. Derdimiz kamu ihalelerini paylaşmak değil. Yetimin, garip gurebanın hakkını korumaktır. Bunu herkes böyle bilmeli. Bu inanç ve samimiyet sayesindedir ki Milli Görüş geçmişte önemli tarihi başarılara imza atmıştır. Bir gecede Kıbrıs Barış Harekatı'nı gerçekleştirmiştir. Memura yüzde 130, emekliye, Bağkur'luya yüzde 300 zam vermiştir. Yapılamaz denilen ağır sanayi hamlesini başlatmış, Anadolu'yu fabrikalarla donatmıştır. Biz, 'İman varsa imkan da vardır' inancıyla çalışırız. Şu bilinsin ki, bizim 5 TL'miz başkalarının 5 milyonundan daha değerlidir" dedi.

Seçim vaatlerinden de bahseden Karamollaoğlu şöyle devam etti:
"Şimdi bir seçime gidiyoruz. Öncelikle adaylık konusunda aziz milletimizin şahsıma gösterdiği ilgi ve teveccühe teşekkür etmek istiyorum. İnşallah bu görevi Cenab-ı Hak bizlerin omuzlarına yüklerse, bunu hakkıyla yerine getirebilmek için bütün gücümle çalışacağım. Ama siz gençlerin de desteğine ihtiyacım var. Bunu da bilmenizi istiyorum. Cumhurbaşkanı adayı olarak benim hazineden aldığım milyonlarca liralık imkanlarım yok. Ama okul harçlığını, harçlığından biriktirdiği 5 TL'sini bir zarfın içerisine koyup, 'Temel amca bu da benim katkım olsun' diye gönderen yavrumuzun ilacı var. Emin olun o 5 TL, başkalarının 500 milyonundan daha bereketlidir. Biz berekete inanırız. Belki şahsımıza tahsis edilmiş devlet araçları yok, şahsıma tahsis edilmiş devlet uçakları yok. Ama işte bugün Kocaeli stadını doldurmuş binlerce insanımız var. Biz Allah'ın izniyle sizinle her türlü engeli aşacağımıza inanıyoruz. Biz kutuplaştırıcı değil, kucaklayıcı bir siyaset anlayışına sahibiz. Ayrıştırıcı, ötekileştirici değil, birleştirici bir siyaset anlayışına sahibiz. Kuvveti ve menfaati değil, hakkı ve adaleti esas alan bir siyaset anlayışına sahibiz. Biz hep beraber farklıyız. Biz hakkı üstün tutar, adaleti gözetiriz. Biz işi ehline veririz. Kesinlikle emanete ihanet etmeyiz. Çalmayız, kimsenin de çalmasına müsaade etmeyiz. Kanmayız, kimseyi de kandırmaya çalışmayız. Kapımızı herkese açık tutar, partizanlıktan uzak durur, herkesi kucaklarız."

"BİZ İKTİDARA HAZIRIZ"

Karamollaoğlu iktidara hazır olduklarını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Projelerimiz, kaynak paketlerimiz, üretim hamlelerimiz var. Türkiye'nin 81 ilini, 81 ayrı sanayi ve üretim merkezi yapacak kalkınma planlarımız var. Bundan dolayıdır ki biz geliyoruz. Allah'ın izniyle yanlış ne varsa hepsini değiştirmek için geliyoruz. Biz iktidara hazırız. Adalet mülkün temelidir. Adaletin olmadığı yerde zulüm olur. 24 Haziran'da adaletsizliği, adalet ile değiştireceğiz. Gençlik gelecektir. Gençliğinden emin olan, geleceğinden de emin olur. Ama bugün gençliğimiz kaygılı. Bazı noktalarda karamsar, endişeli. Geleceğe, maalesef bazı noktalarda, umutla bakamıyorlar. 24 Haziran'da umutsuzluğu umutla değiştireceğiz. Şatafatlı binalarımız var. Devasa gökdelenlerimiz var ama fabrikalarımız tek tek elimizden gidiyor. 24 Haziran'da bütün bunları ters yüz edebilmek için, tüketen ekonomiyi üreten ekonomi ile değiştireceğiz. Kibri tevazu ile nefreti merhamet ile, öfkeyi şefkatle değiştireceğiz. Birlik için, beraberlik için, kardeşlik için, yeniden büyük Türkiye için, yeni bir dünyayı inşa etmek için geliyoruz. İşsizlere iş bulmanın heyecanını, onları sevindirmenin heyecanını, bugün satılan şeker fabrikalarının yeniden kurulmasını heyecanını, Gazze'yi, Şam'ı, Arakan'ı, Doğu Guta'yı kurtarmanın heyecanını bekliyorum sizden. Allah nasip ederse, 25 Haziran'da yeni bir Türkiye'ye uyanacağız. Seçimlere sadece 43 gün kaldı. Yılmak yok, bıkmak hiç yok, yorulmak yok. Bu 43 günü, her kapıya gidip, herkese dokunarak geçirmek mecburiyetindeyiz. Her yüreğe dokunacağız. Böylece 25 Haziran sabahı yeni bir güne, yeni bir döneme, yeni bir Türkiye'ye uyanacağız. İnanıyorum ki zafer inananlarındır ve zafer yakındır."