Kasım'da ''Seçim'' başkadır

Kasım'da ''Seçim'' başkadır

Genel seçime ve cumhurbaşkanlığı seçimine tam bir yıl kalmıştı ki, -beklenen oldu- Cumhurbaşkanı Erdoğan söz konusu seçimler için adaylığını resmî olarak açıkladı.

İzmir''de katıldığı bir etkinlikte yaptığı bu adaylık açıklamasına bir de MHP lideri Bahçeli ile gerçekleştirdiği görüşme eklenince, "Seçimler Kasım''da mı?" sorusu akıllara geldi. Malumunuz, ülkemiz siyasetinde Kasım seçimleri meşhur.

Olur mu olur. "Kesinlikle olmaz" dediklerimizin oluşuna alıştık artık.

Neden olabilir?

Halihazırda iki defa seçilmiş olan Erdoğan''ın adaylığının kabul görmesi için Anayasa''da yer alan tek istisna "Meclis''in erken seçim kararı alması". Bu durumda muhalefetin erken seçim çağrılarını kabullenmiş görünen iktidar, aslında Erdoğan''ın adaylığını meşru kılmak adına erken seçim kararı alma yoluna gidebilir.

(Mevcut durumda Erdoğan''ın resmî adaylık açıklamasına sözlü bir itirazda bulunmayan muhalefetin itiraz için YSK''ya adaylık başvurularının yapılacağı tarihi beklediğini düşünüyorum. Zannımca itirazını doğrudan hukuki yol üzerinden gerçekleştirecek.)

Bununla birlikte CHP lideri Kılıçdaroğlu''nun "Ekonomiyi götüremezler, Kasım''da seçim bekliyorum" çıkışı, Erdoğan''ın yaz için beklenen seçmenin ağzına bir parmak bal çalacak müjdeleriyle, giderleri arttıran kış mevsimi gelmeden seçime gidilebileceğine işaret ediyor.

Ancak…

Neden olamaz?

Görünen o ki, Kasım, bugünden daha iyi bir ekonomi tablosu sunmayacak. Erdoğan''ın "faiz neden, enflasyon sonuç" inadı bitmeden, önümüzdeki her ay bir öncekinden kötü göstergeleri haiz olacak.

Yukarıda yazdık: Erdoğan''ın adaylığı için "Meclis''in erken seçim kararı alması" zorunlu ancak erken seçim kararı için salt çoğunluğun sağlanması yetmiyor. Meclisin beşte üçünün yani 360 milletvekilinin, özetle muhalefetin oyu gerekiyor. "Muhalefet zaten başından beri erken seçim isteğini dile getiriyor, elbet oy verecektir" diye düşünebilirsiniz ancak muhalefetin yaptığı siyasal hesap verme mekanizmasını harekete geçirmenin yanı sıra, siyasi bir sıkıştırma da aslında. Yani iktidarın kaybetme korkusu olduğu mesajını seçmene vermek için, erken seçim söylemleriyle iktidarı köşeye sıkıştırıyor. Çok daha erken bir tarihte alınacak erken seçim kararına muhalefet doğrudan katılırdı elbet ancak bu andan sonra Erdoğan''ın adaylığını meşrulaştırmaktan başka bir amacı olmayacak olan erken seçim kararına destek olmak muhalefete yaramaz.

Erken seçim halinde seçim kanununda yapılan son değişikliklerin önümüzdeki seçimlere uygulanması anayasaya aykırı. Ancak örneğin Macaristan''da, seçimlere 9 ay kala yapılmış değişiklikler, Macaristan Anayasası''na aykırı olarak seçimlere uygulandı. Türkiye''de de Anayasa''nın ihlaline açıkça şahit olduğumuz çokça örnek var artık. O yüzden "Yeni değişiklikler kural olarak bir yıldan önce zinhar uygulanmaz", diyebiliriz ama "uygulamada bu kuralın zinhar ihlal edilmeyeceğini" söyleyemeyiz. Zira MHP''nin Meclis''te kalışı bu değişikliklerin uygulanmasına bağlı.

Neticede hukukun üstünlüğünün korunmadığı ülkelerde her zaman her şey mümkün. Seçim yarışının kurallarını belirleyenler yarışa tarafken ve seçimleri denetlemeye tek yetkili kurulun tarafsızlığına güven kalmamışken, yarışın kurallarının tam olarak belirli olduğunu söylemek de bu yarışa dair doğru tahminlerde bulunmak da oldukça güç.

Yazarın Diğer Yazıları