Herkes bir şekilde kaşıntı hissini deneyimlediği ve çoğunun kaşınan bir yeri anında kaşıdığı biliniyor. Ancak bu alışkanlık, cilde ciddi zararlar verebileceğinin altı çizildi.
KAŞINMA VE CİLT ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Kaşıntı, vücudun bir bölgesinde ciltteki sinir uçlarının uyarılması sonucu oluşur. Bu, genellikle alerjik reaksiyonlar, egzama, böcek ısırıkları, kuru cilt veya deri hastalıkları gibi durumların sonucu olarak ortaya çıkar. Ancak bu durumu sürekli kaşımak, vücudu daha fazla hasara uğratabilir.
Dermatolog Dr. Jessica Lee, “Kaşınma, ciltte mikro yaralanmalar oluşturabilir. Bu yaralar, bakterilerin ve virüslerin cilde girmesine neden olabilir ve enfeksiyon riskini artırır. Ayrıca, ciltte pigment değişikliklerine de yol açabilir" dedi.
KAŞINTININ PSİKOLOJİK VE FİZİKSEL ETKİLERİ
Çoğu zaman, kaşınma bir rahatlama hissi oluştursa da, kaşımanın uzun vadede daha büyük sorunlara yol açabileceği unutulmamalı.
Birçok bilimsel araştırma, kaşınmanın sinir sisteminde değişikliklere neden olduğunu gösterdi.
Nörobilimci Prof. Dr. Michael Harris, "Kaşınan yeri kaşımak, beyindeki belirli sinir yollarını uyarır ve kısa vadede rahatlama hissi verir. Ancak uzun vadede, bu hareketin, kaşıntıyı tetikleyen sinir yollarını daha da hassas hale getirdiği ve kişiyi döngüsel bir kaşınma/rahatsızlık hali içine soktuğu kanıtlanmıştır" açıklamasını yaptı.
CİLTTE OLUŞABİLECEK TEHLİKELİ DURUMLAR
Kaşınmanın cilt üzerindeki etkileri yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda ciltteki koruyucu bariyeri de zayıflatabilir.
Dermatolog Dr. Emily Smith, "Cilt üzerinde meydana gelen mikroskobik yaralar, deri altındaki daha hassas yapıları koruyan bariyerleri zayıflatır. Bu durum, cildin enfeksiyonlara daha yatkın hale gelmesine ve iltihaplanmaların artmasına yol açar" dedi.
Kaşıntıyı engellemeyen ve sürekli olarak kaşınan kişilerde, enfeksiyon riski önemli ölçüde arttı.
Bir diğer tehlike ise kaşımanın ciltte izler bırakması. Özellikle fazla kaşıyan ve kendini kontrol edemeyen bireylerde, kaşınan bölge üzerinde kalıcı izler ve yaralar oluşabilir. Yine, özellikle kaşındıkça tekrar eden yaralar, cilt kanseri gibi ciddi durumları taklit edebilecek yapılar oluşturabilir.
Cilt kanseri uzmanı Dr. Maria Gonzalez, "Bazen ciltteki kaşıntıya benzer bir his, cilt kanseri gibi başka bir sorunun belirtisi olabilir. Sürekli kaşınan cilt bölgelerinde kanamalar ve yaralar oluşursa, bu bir doktor tarafından değerlendirilmelidir" uyarısında bulundu.
KAŞINMAYI ÖNLEMEK İÇİN NELER YAPILMALI?
Kaşınmaya karşı yapılacak en etkili şey, ilk adımda cilt probleminin kaynağını tespit etmek olduğunun altı çizildi.
Egzama, alerjik reaksiyonlar veya kuru cilt gibi durumların önlenmesi, kaşıntının ortaya çıkmasını engelleyebilir.
Dermatologlar, kaşıntıya yol açan durumların tedavisinin doğru şekilde yapılmasını ve kaşıma alışkanlığının kırılmasını önerdi.
Dr. Lee, “Kaşınan yeri kaşımamak, cilt sağlığını korumanın temel adımlarından biridir. Bunun yerine kaşıntıyı giderecek uygun tedavi yöntemlerini kullanmak en sağlıklısıdır” diyerek, topikal kremler ve nemlendirici ürünlerin kullanımını önerdi.
Bununla birlikte, kaşınan bölgeye soğuk kompres uygulamak, kaşıntıyı geçirebilir.
Prof. Dr. Harris, “Soğuk kompres, bölgedeki kan akışını düzenleyerek sinirlerin uyarılmasını engeller. Ayrıca, bu uygulama kaşıntıyı geçirmede etkili olabilir" diye belirtti.
KAŞINMAYA KARŞI BİLİNÇLİ YAKLAŞIM GEREKLİ
Kaşınma, genellikle basit bir rahatsızlık olarak görülse de, vücutta uzun vadede büyük sağlık problemlerine yol açabilecek bir davranış.
Ciltteki her kaşıntı, daha ciddi bir sağlık sorununun habercisi olabilir. Bu nedenle, kaşımaktan kaçınmak, cilt sağlığını korumak için kritik öneme sahip. Kaşıntı şikayetiniz sürekli hale geliyorsa, profesyonel yardım almak, doğru tedavi yöntemlerini kullanmak en doğrusu.
Ciltteki herhangi bir kaşıntı veya rahatsızlık devam ederse, mutlaka bir dermatologa başvurmak gerektiği uzmanlar tarafından vurgulandı.