DIŞİŞlerİ Bakanı Ali Babacan, yeni bir skandala imza attı. Peşmergelerin yeni bir yasayı protesto bahanesiyle saldırdığı ve katliam provası yaptığı Türkmenler can korkusu yaşarken, Dışişleri Bakanlığı’nın tek girişimi “Gelişmeleri kaygıyla izliyoruz” açıklaması oldu!
DIŞİŞlerİ Bakanlığı’nın “Tüm kesimleri uzlaşı ve diyaloğa davet ediyoruz. Kerkük politikamızda herhangi bir değişiklik yoktur ve olması da söz konusu değildir” şeklindeki açıklaması, tüm ümidini Türkiye’ye bağlamış olan Türkmenler arasında derin bir hayal kırıklığı yarattı.
Katliamı kaygıyla izliyor!
Dışişleri Bakanlığı, Kerkük’te 3 milyon Türkmen’e yapılan katliamlarla ilgili yaptığı açıklamada “Gerilim ortamını kaygıyla izliyoruz” demekle yetindi
Ali Babacan yönetimindeki Dışişleri Bakanlığı, bir skandala daha imza attı. Peşmergelerin, Irak Meclisi’nden geçen yerel seçim yasasını bahane ederek Kerkük’te Türkmenlere yönelik yaptığı saldırılarla ilgili bir açıklama yapan Dışişleri Bakanlığı, Kerkük’te baş gösteren gerilim ortamının kaygıyla izlendiğini belirtti. Türkmenler yönelik soykırımı provalarını görmezden gelen Bakanlık, bu ortamın kimsenin yararına olmadığını ifade ederek, “Türkiye, Kerkük’te ve Irak’ın genelinde tüm kesimleri bir kere daha uzlaşı ve diyaloğa davet etmektedir. Irak’ta huzur ve istikrarın tesisi doğrultusundaki çabalarımız tüm Iraklı kardeşlerimizle eşgüdüm ve istişare içinde kararlılıkla sürdürülecektir” dedi. Türkiye’nin Kerkük politikasında herhangi bir değişiklik olmadığını savunan Dışişleri Bakanlığı, Kerkük İl Meclisi’nin, kenti Kürt bölgesine bağlanma kararını da şöyle değerlendirdi: “Türkiye her zaman Irak halkını oluşturan tüm toplum kesimlerinin ahenk içinde birlikte yaşamalarını sağlayacak siyasi uzlaşı çözümlerini desteklemiştir. Kerkük’ün de tüm kesimlerinin Irak’ın bütünlüğü içinde adil ve dengeli bir şekilde temsil edildiği özel bir statüyle yönetilmesi gerektiğini savunmuştur. Bu politikamızda herhangi bir değişiklik yoktur ve olması da söz konusu değildir.”
Bakanlığa tepki
Dışişleri Bakanlığı’nın Kerkük ile ilgili açıklaması Türkmenleri hayal kırıklığına uğrattı. Türkmen yetkiler, bakanlığa sert tepki gösterdi. Türkmeneli İnsan Hakları Vakfı Genel Başkanı Nefi Demirci, 1959 yılındaki katliama benzer bir katliamın Kürtler tarafından gerçekleştirilmek istendiğini söyledi.
”Irak’ta yaşayan üç milyon Türkmen üzerinde planlı bir şekilde oyun oynanıyor ve yine planlı bir şekilde baskı yapılıyor “ diyen Prof. Dr Demirci, şunları kaydetti: ”Irak’ta yaşayan Türkmenler büyük bir ateş çemberinin içerisindeyken Türkiye Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada Irak’ta herkesin kardeş olduğunda, birlik ve bütünlük içerisinde yaşaması gerektiğinden bahsediliyor ancak tek kelime Türkmen’den bahsedilmiyor. Büyük bir üzüntüyle karşıladığımız söylemek istiyorum.”
İsteklerini soykırımıyla almak istiyorlar
Türkmen Danışma Meclisi Başkanı Prof. Dr. Ümit Akkoyunlu, Türkmenler üzerinde ciddi baskılar yapıldığını belirterek, “Bölgeden sürülmek isteniyoruz” dedi. Akkoyunlu, Kerkük İl Meclisi’nin kenti Kürt bölgesine bağlama kararının hiçbir geçerliğinin olmadığını belirtti. Türkmeneli Partisi Genel Başkanı Riyad Sarıkahya ise, Saddam’ın yerini şimdi Kürtlerin aldığını belirterek, “Irak’ta Türkmenler üzerindeki baskıların hiçbir dönem bitmediğini söyleyebiliriz”dedi. Sarıkahya, “İstediklerini katliamlarla almak istiyorlar” ifadesini kullandı.
Niyetleri bizi yok etmek
Irak Parlamentosu’nun Türkmen milletvekillerinden Fevzi Ekrem Terzioğlu, “Bundan bir yıl önce tüm dünya kamuoyuna ve Birleşmiş Milletler’e, seslendik. Kapalı kapılar arkasında Kerkük’te büyük oyunlar oynanmaktadır ve milletimizi yok etmeye çalışmakta” dedi. Türk dünyasının harekete geçmesini isteyen Fevzi Terzioğlu, geçtiğimiz hafta Türkmen kuruluşlara yapılan saldırılarla ilgili şunları söyledi: “Herşeyi yaktılar. Türkmenleri korumak için getirilen bir asker taburun sorumlusu yine
peşmerge grubundan.”