“Meclis’te kavga” diyorlar ama bir saldırı söz konusu... MHP’nin, IŞİD’e katılan Türklerle ilgili bir araştırma komisyonu kurulması için verdiği önerge oylanırken, genel kurulda bulunmayan AKP’li milletvekillerinin yerine de oy kullanıldığını gören MHP Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak, “sahtekârlar” diye bağırınca, suçüstü yakalananlar çıldırıyor. Bir grup, Ali Uzunırmak’ı; 60 kişilik daha büyük bir grup da Sinan Ogan’ı aralarına alıp vuruyor! 

***

Suçları, sadece Meclis’te bulunmayan milletvekilinin yerine oy kullanmak değil çünkü! Suçları, iktidar olarak IŞİD denilen örgüte, Türkiye’nin ve dünyanın dört bir köşesinden insan temin etmek, eğitim vermek, lojistik destek dışında TIR’larla silâh göndermek! 
Üstelik, IŞİD denilen terör örgütüne Türkiye’den de ciddi katılımlar var. 
Almanya’nın Die Welt gazetesi, Arapların dışında IŞİD’e en çok Türklerin katıldığını, 15 bin kadar olduğu tahmin edilen militanların en az yüzde 10’unun Türk olduğunu yazdı! 
CHP İstanbul Milletvekili İhsan Özkes de soru önergesinde, Çanakkale’den bir imamın Özgür Suriye Ordusu’na katıldığı haberlerini hatırlatarak “Daha önce de Özgür Suriye Ordusu’na ya da IŞİD’e katılan din görevlileri olmuş mudur?” diye sordu! 

***

MHP Mersin milletvekili Mehmet Şandır, “Irak’taki Türkmenler, IŞİD belası yüzünden çöllerde ölüme terk edilmiş durumda” diyor; Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı ise Türkmenlere kaç TIR yardım gönderildiğini açıklıyor!
Elbette bu yardımların gönderilmesi de önemlidir ama insan öldükten sonra yardımı ne yapacak! Nitekim Kerkük Vakfı Sözcüsü Prof. Dr. Mahir Nakip, Türkiye’nin öncelikle Türkmenlerin can güvenliğini garanti altına alması gerektiğini söylüyor. 
Nakip, sınır kapısında birkaç bin Türkmen olduğu haberlerinin geldiğini ifade ederek, bunların en azından sınırdan içeriye alınıp herhangi bir kampa yerleştirilmesini; Türkiye’nin Türkmenlere kapısını kapatmamasını istiyor! 

***

AKP iktidarı, Suriye’den 1.5 milyon sığınmacıyı kabul ederken, Irak Türkmenlerini neden kabul etmiyor? 
Çünkü, Türkiye’de Türk adını sıfırlamaya çalıştıkları gibi Türkiye’nin nüfus yapısını da değiştirmeye yönelik eylemleri var! 1.5 milyon Suriyeli için sınırın hemen ötesinde güvenli bir bölge oluşturulup, orada kamplar kurulabilirdi. Bunun yerine, Türkiye’nin dört bir tarafına dağılmalarına yol verdiler! Bunun adı misafirperverlik değil, nüfus yapısıyla oynamaktır. 
Bir de Tayyip Erdoğan, “Ben Sünniyim, Kılıçdaroğlu Alevi, Selahattin Demirtaş Zaza” diyerek mezhepçilik ve etnik ırkçılığa kapı açıyor ya, Türkmenlere de aynı gözle bakıyor. 
Bu arada Mehmet Türker’in hatırlattığı gibi “Ben Türk’üm” de diyemiyor zaten! Bari kendi etnik kökenini de söyleseydi! Anayasa’dan Türk Milleti ifadesini çıkarmaya çalışan siyasi kadro, Türkmenleri Türkiye’ye kabul eder mi? Projeleri bozulur! Hem sonra, “Şii Türkmen” deyince daha da öfkeleniyorlar. Çoğu, Şiileri Müslüman kabul etmiyor. 

***

Diğer taraftan, Doğu Türkistan’da da Türkler katlediliyor. Son haberlere göre düzenlenen hava ve kara operasyonlarında  iki köy haritadan silindi ve 2 bin Türk öldürüldü. AKP’liler onlar için tek kelime etmiyor. Varsa yoksa Gazze! 
Gazze’ye de sahip çıkalım ama Türkler katledilirken, AKP’den neden ses çıkmıyor? 
Çünkü AKP’nin kuruluş gayesi, Türkiye’yi Türk egemenliğinden çıkarmaktır. Başka bir deyişle, AKP’nin görevi Türklüğü sıfırlamaktır. Cumhurbaşkanlığı seçimi de Türklüğü sıfırlamak için önemli bir barajdır. Kavganın sebebi bu zaten! 
Bu baraj aşılırsa, AKP, Türklüğe karşı daha pervasız olacaktır. 
Dolayısıyla, Türkler, 10 Ağustos’ta AKP’nin sıfırlanması sürecini başlatmak için oy kullanmalıdır.