Kazaya gelmeyelim

Dünya Pandemi ilan ettiği için dikkatlerimizi ve imkanlarımızı bu güne çevirdik. Bu güne çevirmemiz doğaldır. Çünkü hiçbir sorun, Pandemi sorunundan daha önemli değildir. 

Biz Türkiye olarak, Uluslararası ve Ulusal düzeyde elimizden geleni yapıyoruz. Ancak aynı zamanda arkamızı da kollamamız gerekiyor. Döviz; varlığında da yokluğunda da Türkiye'nin yumuşak karnı olmuştur.

2014'e kadar bol sıcak para girişi, bizi rehavete soktu. Bu nedenle;

· TL değer kazandı, üretimde ithal girdi oranı arttı;

· Girdi ithalatını finanse etmek için dış borçlanma hızlı arttı,

· Bol sıcak para girişi, dalgalı kur politikasının ödemeler dengesinin otomatik dengeye getirme özelliğini çalıştırmadı,

· Kontolsüz para hareketleri ve hukukun üstünlüğünde geri düşmemiz nedeni ile tasarrufların yurt dışına döviz olarak çıkışı hızlandı.

· Dolar ve TL çift para olarak kullanıldı. Dolarizasyon MB para ve faiz politikasında enflasyon hedeflemesinde başarısız olmasına neden oldu.

Son üç yıldır, takke düştü kel göründü. Bu gün sıcak para çıktı, doğrudan yabancı sermaye yatırımları durdu, tersine bazı yabancı firmalar ve özellikle bazı yabancı bankalar çıkıyor. Kur şoku yaşadık, halen de TL riskleri de katarsak yüzde 25 oranında daha düşük değerdedir.

TL'nin düşük değerde olması, ithalatın azalmasına ve ihracatın artmasına neden olmalıydı, olmadı… Çünkü ithal ikame yatırımları için güven ortamı yoktur. İthalat yapamazsak, üretim yapamayız.

Döviz sorunu, dış borç riskini artırdı. Türkiye'nin dış borçlarının milli gelire oranı yüksek değil fakat, fert başına gelir artışı ve döviz kazanma potansiyelimiz düşük olduğu için temerrüt riski yüksektir. Bu riski için Türkiye'nin beş yıllık tahvillerinin uluslar arası sigorta risk primi olan CDS'ler bir göstergedir. Türkiye'nin CDS oranı 10 gün önce 650 baz puan iken dün 578'e geriledi. Ama yine de yüksektir. Bu yüzden Türkiye en az yüzde 6 yüzde 7 faizle dış borç alabiliyor.

Merkez Bankası rezervlerinin büyüklüğü de, Dış Borç riski için bir göstergedir. Şubat 2020'de, resmi döviz varlıkları 107,7 milyar dolar iken dün yayınlanan MB verilerine göre yüzde 14,5 oranında azalarak  Mart 2020 de 92.1 milyar dolara geriledi. Döviz varlıkları daha fazla yüzde 21.9 oranında azaldı ve 59.2 milyar dolara geriledi.

Mb uluslararası rezevler ve döviz likiditesi -mart 2020

                                                                                 Milyar Dolar

A. Resmi rezerv varlıklar                                             92.1

1. Döviz Varlıkları                                                                   59.2

2. SDR'ler ve İMF rezerv Pozisyonu                                           2.0

3. Altın                                                                                  31.4

B. Bir yıl içinde net çıkışlar

1. Döviz kredileri, menkul kıymetler ve

mevduat işlemlerinden doğan yükümlülükler.                       - 22.4

2. Yurt içi ve yurt dışı yerleşik bankalarla yapmış

olduğu finansal türev işlemlerinden kaynaklanan

net döviz ve altın yükümlülükleri  (* )                                  -30.9   

Not: * 16.3 milyar doları bir ay vadelidir.

3.Diğer Borç hesapları.                                                         -2.4

C . Şarta bağlı döviz yükümlülükleri                    -32,7                         

(Bir yıl içinde ödenecek Hazine garantili dış borçlar,

Bankacılık sektörünün döviz ve altın cinsinden

zorunlu karşılıkları ve akreditifler)

Döviz rezervleri, dış borçlarda temerrüt riski açısından önemlidir. Yukarıdaki tablo iyi bir tablo değildir. İşimiz kolay değildir. Bir yandan virüsle uğraşırken diğer yandan döviz sorunu ve dış borç riskimiz artmışken, hala hutbeleri tartışan bir milletiz. Bu şartlarda İMF' den Corona 19 desteği almamız sorunu bir süre erteleyebilir.

 

dfs-004-001-011-001-001.jpg

Yazarın Diğer Yazıları