Kemal Kılıçdaroğlu, canlı yayında konuştu

Kemal Kılıçdaroğlu, canlı yayında konuştu
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, FOX TV'de katıldığı canlı yayında iktidarın korona virüs salgınına ilişkin aldığı kararları eleştirirken, "Hem evde kal diyorsun hem uçağa bin diyorsun" ifadelerini kullandı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Fox TV ekranlarındaki Çalar Saat programında gazeteci İsmail Küçükkaya'nın sorularını yanıtladı.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmalarından satır başları şu şekilde:

"Başlangıçta vatandaşlara 65 yaş ve üstü sokağa çıkmasın dendi. Bu yanlıştı. 65 yaş ve üstü kişiler evden çıkmayacak ama onun çocuğu çıkacak işini yapacak eve gelince zaten bulaştıracak. Bu akıl dışı uygulamaları anlamak mümkün değil. Mecbur çıkacak insanlar sokağa. Evine ekmek getirecek.

Evinizde kalın biz halledeceğiz denmeliydi, bunlar denmedi."

"BİLİM KURULUNUN KARARLARINA UYULMADI"

"Stratejinin üç ayaklı olmalıydı. Sağlık konusunda Bilim Kurulu ne karar veriyorsa ona uyacaktınız.  Alınan kararlara uyulmadı. 

Evde kal dendi, sonra herkes evde kalsın diye bir kampanya başlatıldı. Evde tut kampanyası açılması gerekiyordu. Bu kampanyanın getirdiği bir şey oldu. İşsizlik... Çok sayıda kişi işsiz kaldı. Sadece Cumhurbaşkanlığı kararı ile kapatılan iş yeri sayısı 144 bin 690.

Sizin en azından 3 ay ya da bu iş sona erdikten sonra, burada çalışan işçilerin asgari ücretlerini ben ödeyeceğim denilmeliydi. İşsizlik fonunda 130 milyar lira para var. Gündelikçi kadınlar var evlere gidiyorlar, bunlar için önlem alın dedik. Hiçbir önlem alınmadı. Kapatılan iş yerleri için de senin 3 ay kiranı ben ödeyeceğim denmeliydi. 

Dolayısıyla kişi evine rahat kapanabilirdi. Bunlar yapılmadı, bunlar yapılabilseydi daha iyi bir tablo ortaya çıkacaktı."

 

"Çağrı yaptım, ekonomik sosyal konseyi toplayın dedim. Yardım kanunu ayrı. Belediye kanunu ayrı. Belediyelerin hizmetleri var, hizmetlerden biri de bağışlardır. Belediye kanunlarında yer alıyor, bağışları alma yükümlülüğü var. Belediye hizmet yapar, bu belediyenin görevidir. Her belde başkanı kendi sınırları içerisinde huzurlu insanları görmek ister. 

Bunu sadece CHP'li belediyeler için söylüyor aslında. AKP'li belediyeler de yapıyor. Birisi gelip yardım yapmak istiyorsa, ararım belediyeyi yardım yapmak istiyorum derim. "

BAĞIŞ KAMPANYALARININ ENGELLENMESİ

"Yardım kanunu ayrı. Belediye kanunu ayrı. Belediyelerin hizmetleri var, hizmetlerden biri de bağışlardır. Belediye kanunlarında yer alıyor, bağışları alma yükümlülüğü var. Belediye hizmet yapar, bu belediyenin görevidir. Her belde başkanı kendi sınırları içerisinde huzurlu insanları görmek ister. 

Bunu sadece CHP'li belediyeler için söylüyor aslında. AKP'li belediyeler de yapıyor. Birisi gelip yardım yapmak istiyorsa, ararım belediyeyi yardım yapmak istiyorum derim. 

Hangi engeli getirirlerse getirsinler, bizim belediyelerimiz çalışmaya devam edecektir. Bizim belediyelerimizde hiçbir çocuk aç kalmayacaktır. Gerekirse kendi maaşını harcayacaktır. Bizim kararımız çok net.

Bağış yapıyorum diye afra tafra yapıyorlar, Gelir Vergisi Kanu'nun 89. maddesinin 10. bendine göre vergi matrahından düşürülecek.Kurumlar vergisi beyannamesine göre, vergi matrahından bağışlar düşecek

Fedakarlık elbette yapılacak ama sorun şu, fedakarlığı kim yapacak? Fedakarlığı yapacak olan devletten milyon dolarlar ile ihale alanlar yapacak. 

İsrafın önlenmesi lazım, Kanal İstanbul hayalinden vazgeçmek gerek. 

Sokağa çıkma yasağı ilan edilince kahveci bakıyor ki, gelen sayısı üçü dördü geçmiyor. Çalışan üç kişiden ikisine diyor ki, sizin işine son vermek zorundayım. İki kişi diyor ki, bize maaş verin, ağlıyor. Kahveci diyor ki, tamam sizin ikinize bir maaş veriyorum. O kahveci bugün kapandı. 

Geriye para basmak kalıyor çözüm olarak, ancak kontrollü olmalı. 

Bir stratejiniz yoksa başarı sağlayamazsınız, strateji neydi. Önce sağlık, bilim kurulunun söylediği kurallara uyulacak, Erdoğan'ın değil. Ta en baştan şunları şunları yapın dedi yapılmadı.

İş yerlerini kapattınız, ama orada çalışan işçiler için hiçbir önlem almadınız. Esnaf için hiçbir şey yapmadınız. 1 milyon 753 bin 213 esnaf var. Getirdikleri önlem şuydu, Halk Bankası'ndan eğer esnaf kredi almışsa bunların ana para ödemeleri, faiz ödemeleri belli bir süre erteleniyor. Kaç kişi oradan kredi aldı 264 bin esnaf. Kaç esnaf vardı? 1 milyon 700 bin. Peki diğer esnaf için bir önlem alındı mı? Hayır. Orada çalışanlar için bir önlem alındı mı? Hayır. 

Çiftçi için önlem alındı mı? Hayır. Bu çok ciddi bir risk. Gıda tehlikede.

Sadece az önce saydığım iş yerleri 400 küsur bin işyeri kapatılmıştı. Orada çalışıp işsiz kalan sayı 2 milyonu aşmış durumda. Bu kişiler belli bir süre işsizlik fonundan işsizlik maaşı alacak, daha sonra işsizler hiçbir güvenceleri yok. 

Yani para almaya devam edeceğiz diyor EPDK. Hiçbir fedakarlığa katlanmayacaklar. Elektrik üretip satanlar da, doğal gazı bağlayan da hiçbir yükümlülüğünün altına girmeyecek. Erdoğan talimat verirse, çocuklarının üyesi olduğu vakıflara dünyanın parasını verebiliyorlar. "

"GARANTİ ÜCRET ALANLARDAN FEDAKARLIK BEKLİYORUZ"

"Biz vatandaşlarımıza şunu söylüyoruz; hangi partiden, hangi görüşten, hangi kimlikten, olursa olsun adalet istiyoruz. Fedakarlıkta da adalet istiyoruz, yoksulun fedakarlık yapacak hali yok. Devletten milyonlarca lira para alanlar, garanti alanlar, dolar bazında alanlar, bu kişilerden de fedakarlık bekliyoruz. 1 yıl para almayın, 1 yıl veya devlet ertelesin bunları. Fedakarlıksa o da adaletli olmalı."