Kemal Kılıçdaroğlu: “Derin bir krizle karşı karşıyayız”

Kemal Kılıçdaroğlu: “Derin bir krizle karşı karşıyayız”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Mersin merkez Toroslar ilçesindeki Taşeli Yörükleri ve Gülnarlılar Derneğince düzenlenen etkinlikte “ Bugün bir krizle karşı karşıyayız, derin bir kriz” ifadeleriyle ekonomik krize dikkat çekti.

Kemal Kılıçdaroğlu, merkez Toroslar ilçesindeki Taşeli Yörükleri ve Gülnarlılar Derneğince düzenlenen etkinliğe katıldı. Burada kurulan çadırda Yörüklerle sohbet eden Kılıçdaroğlu, yaptığı konuşmada, Yörükler'in önemine değinerek kendisinin de Yörük kültürünü bilen bir aileden geldiğini aktardı. Programında Kılıçdaroğlu'na, CHP'nin Mersin Büyükşehir Belediye Başkan adayı Vahap Seçer de eşlik etti. Seçer, projelerini anlattı.

Mersin'in güzel bir kent olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Bu kenti bir marka yapmak sadece belediye başkanının değil, hepimizin ortak görevidir. Bu kentte huzuru sağlamak, birlikte yaşamayı sağlamak ve en önemlisi güçlü bir kültürel yapıyı oluşturmak başta belediye başkanı olmak üzere hepimizin ortak görevidir." diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, Atatürk'ün "Arkadaşlar gidip, Toros Dağlarına bakınız, eğer orada bir tek Yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki bu dünyada hiç bir güç ve kuvvet asla bizi yenemez." sözünü anımsatarak, şöyle devam etti:

"Eğer Toroslar'da bir çadır görüyorsanız ve o çadırın dumanı tütüyorsa bu ülkede bir beka sorunu yoktur. Yörükler varsa bu ülkede bu bayrak asla aşağı inmez. Yörükler varsa onlar barışın, huzurun teminatıdır. Biz Yörükler'e öyle bakıyoruz ve Yörükler öyledir. Hepimizi kucaklayan, kültürü getiren, zenginleştiren, Türkiye'nin kültürel zenginliğine olağanüstü katkı veren bütün Yörük kardeşlerime in içten selamlarımı sunuyorum."

"BİRLİKTE, BERABER ÇÖZMEK ZORUNDAYIZ"

Kılıçdaroğlu, programının ardından beraberindeki milletvekilleri ve partililerle Mersin Balkan Türkleri, Kültür ve Yardımlaşma Derneğinde düzenlenen toplantıya da katıldı. Burada konuşan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, siyasette daha fazla kadın ve gencin yer almasını istediklerini belirterek, böylelikle daha sağlıklı ve güçlü bir siyaset atmosferinin oluşacağını söyledi.

Sorunu önceden görüp, önceden önlem almayı istediklerini vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Bir örnek vereceğim. Bugün bir ekonomik kriz yaşıyoruz. Geçen yılın ağustos ayında bu ekonomik krizden nasıl çıkacağımızı 13 madde halinde açıkladık. Olabilir, eksik de olabilir. Benim söylediklerimin hepsinin doğru olmadığı da düşünülebilir. Ama en azından devleti yönetenler şunu düşünmeliydi, 'Evet 13 madde açıklandı ama bu yetersizdir' diyebilirlerdi, 'fazladır' ya da 'eksiktir' diye düşünebilirlerdi. Ama önerini getireni suçlayamazsınız. Öneriyi getireni suçluyorsanız siz devleti yönetemiyorsunuz demektir. Bugün bir krizle karşı karşıyayız, derin bir kriz. Reel sektörü vuran ve işsizliği arttıracak olan bir kriz. Biz bu sorunları çözmek zorundayız. Birlikte, beraber çözmek zorundayız."

Kılıçdaroğlu, vatandaşların, yerel yöneticilerin verdikleri sözleri tutup, tutmadığını değerlendirmesi gerektiğini ifade ederek, takım tutar gibi siyasi parti tutulamayacağını savundu.

Yerel yöneticilerin, herkese eşit mesafede olması gerektiğine dikkati çeken Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Belediye başkan adayı arkadaşlarıma 2 şeye uymaları gerektiğini söyledim. Birincisi, belediye başkanı koltuğuna oturduktan sonra size oy versin, vermesin bütün vatandaşlara hizmet götüreceksiniz. 'Bu mahalle bana oy vermedi ben oraya hizmet götürmem' demeyeceksiniz. Başkan seçildiniz, artık herkesin başkanısınız. Göğsünüzdeki CHP rozetini değil o beldenin varsa bir arması, rozeti onu takacaksınız. Çünkü artık herkesin belediye başkanısınız. İki, bir mahalle eğer yoksulsa oraya pozitif ayrımcılık yapacaksınız. Orada yaşayanların hayat standartlarını yükselteceksiniz. Son olarak harcadığınız her kuruşun hesabını millete vereceksiniz"

Kemal Kılıçdaroğlu, sandığa gidenlerin, oylarını sağduyuyla vermeleri gerektiğini ifade ederek, "Vatandaşın sağduyusuna güveniyorum. Sandığa giderken hep beraber sağduyuyla hareket edeceğiz. Oyumuzu öyle kullanalım ki demokrasiye sahip çıktığımızı bütün dünya öğrensin. Bütün dünyaya halk, demokrasiye sahip çıktı mesajını verme zamanıdır. Bu mesajı vermeliyiz." dedi.