Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Tuncay MOLLAVEİSOĞLU

Tuncay MOLLAVEİSOĞLU

Kemalist kime denir?

Salon Muğlalıların büyük ilgisi ile dopdolu...

Adı gibi güzel, Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi'nde vefatının 79. yılında Atatürk'ü konuşuyoruz...

Muğla Büyükşehir Belediyesi'nin genç orkestrası Atatürk'ün isteği ile derlenen memleketin özgün eserlerini yorumluyor. Muhteşem bir çalışma...

Tele 1 de yayınlanan Anında Manşet programımda değerli tarihçi yazar Sinan Meydan konuğum...

Genç yaşında daha şimdiden yeri doldurulamayacak isimlerden... "İyi ki var" dediğim değerli Dostum... Yine çok akıcı bir dille Atatürk'ü anlatıyor...

***

Cehaletin taassubu tüm değerleri önüne katarak kirletiyor...

Yeni seçim yatırımı olarak, Atatürk'ü fırıldak hızı ile keşfeden yandaşlar fincan gibi ekranlara dizili...

AKP'nin "Atatürk açılımı" ile ilgili düşüncelerimi bir önceki yazımda belirtmiştim.

Atatürkçü olmak onu anlamaktan geçer... AKP, zihniyet olarak Atatürk'ü anlamaya ışık yılı kadar uzakta... Hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı, milletin egemenliği, demokrasi gibi çağdaş değerlere düşmanlık edenler Atatürkçü olamaz.

Sinan Meydan ile de medyada pişirilen bu yeni gündemi konuşuyoruz; "AKP Atatürk karşıtlığının toplumda karşılığının olmadığını, Türk milletinin kalbinden Atatürk sevgisinin silinemeyeceğini gördü" diyor. Meydan, AKP'nin "Atatürk keşfini", seçimlere yönelik bir hamle olarak görüyor.

***

Besleme kalemler yalan söylemekten zerre çekinmiyorlar. Son yumurtaları Kemalistler ile Atatürkçülerin farklı dünyalardan olduğu üzerine...

Yani Atatürk'ü sevenleri, kavramlar üzerinden bölme derdindeler!

Sinan Meydan'a soruyorum; "Kemalist kime denir?" diye, " Mustafa Kemal'in izinden gidenlere Kemalist denir!" diyerek yanıt veriyor.

Tarihi bir gerçeğin altını, bakın nasıl çiziyor Sinan Meydan;  " Kemalist tanımını ilk kullanan işgalci İngilizler'dir... Mustafa Kemal ile Milli Mücadelede birlikte olan, Mustafa Kemal ile hareket edenlere İngilizlerin taktığı isimdir..."

Usta tarihçi Meydan, yabancı arşivlerde yaptığı araştırmanın belgesini gösteriyor; bir kartpostalda; İngiliz askerlerin gözlerini bağlayıp kurşuna dizdiği bir Türk askeri görülüyor. Kartpostalın arkasında " İzmit'te bir Kemalist Türk'ün idamı" diye İngilizce açıklama da var!

Demek ki neymiş?! Her Atatürkçü kendisine Kemalist de diyebilirmiş!

Hazineden geçinen ekranlarınızda ve gazete köşelerinde bugün rahatça yazıp, cehaletinizi kusabiliyorsanız, aşağıladığınız onbinlerce şehit Kemalist sayesindedir!

 

İyisi mi sizler; haram damlayan kalemlerinizde, sahtelik akan cümlelerinizde Atatürk'ün adını anmayın...

***

Ne olur Atatürkçülerin oyu olmasa?!

AKP'nin "Atatürk açılımının" bir seçim yatırımı olduğunu söylediğimizde bize kızanlar yandaş gazetelere baksın...

Dün yayınlanan Akit Gazetesi'ndeki bir analiz; AKP'nin 2019 seçimini kazanmak için Atatürk'e sahip çıkan açıklamalar yaptığını, iktidarda kalmak için davadan vazgeçilmesinin, düzeltmenin zor olacağı bir eksen kaymasına neden olduğu belirtiliyor.

"Ne olur Atatürkçülerin de oyuna talip olunmasa, ne olur 2019 seçimleri kaybedilse?" denilen analiz AKP'nin Atatürk konusunda takiye yaptığı izlenimini güçlendirmiş oldu.

Saray'ın yeni stratejisi yalnızca 2019 seçimlerine yönelik değil.

Uluslararası arenada oldukça zor durumlara düşen iktidar, içerde olabildiği kadar geniş zeminde bir uzlaşı arıyor... Siyaseten yaptığı doğru. Hep vurgulanan iç cephenin düzenlenmesi meselesi...

Yapılan "açılımın" basit bir siyasi oy kaygısının ötesinde anlamı var...Bu nedenle ben kısa zamanda Cumhuriyet ve Sözcü gazeteleri başta olmak üzere, medya üzerindeki baskının azalacağını tahmin ediyorum.

***

Gökmen'in bırakılacağını biliyorduk!

Bu köşede 15 Temmuz darbe girişiminden bir gün sonra kaleme aldığım bir yazı nedeni ile hapis cezası ile yargılandım.

Mahkeme daha ilk duruşmada 1.5 yıl hapis kararı verdi. Gerekçeli kararına; "sanığın pişmanlık göstermeyen tavırları nedeni ile cezasının ertelenmemesine..." diye not düşerek önümüzü tıkadı!

Yazıda suç unsuru olmadığını söylememe bilmem gerek var mı?

Daha sonra itirazımız üzerine yeniden yargılandığım bir başka mahkemede beraat ettim.

Her zaman yanımızda olan değerli hukukçu avukatım Celal Ülgen benim beraat kararım ile ilgili "Türkiye'de bazı şeyler değişiyor" yorumunda bulundu.

O gün Sözcü Gazetesi'ndeki dostlarıma mesaj yazdım; "Gökmen yakında bırakılacak" diye...

Bir hafta sonra onun iyi haberini aldık... Darısı diğer meslektaşlarımızın başına...

Yazarın Diğer Yazıları