Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Özcan YENİÇERİ

Özcan YENİÇERİ

Kerkük'te son tango!

Kerkük kentinin ve kenti çevreleyen petrol yataklarının denetimini ele geçirmek, Irak’ın kuzeyindeki fiili “Kürdistan” ın varlığını sürdürmesi bakımından hayati öneme sahip olduğunun herkesten daha çok Barzani farkındadır. Petrolün hayati önemi bir yana, Kerkük olmadan Kuzey Irak özerk yönetiminin coğrafi ve demografik bütünlüğünün sağlanamayacak olması, Barzani’nin gittikçe hırçınlaşmasına neden olmaktadır. ABD Temsilciler Meclisi, Irak’ta daimi askeri üsler kurulmasını yasaklayan bir karar tasarısını geçen hafta onayladı. Başkan Bush için de zaman giderek daralmaktadır.

ABD’nin Irak’taki ’tango’sunun sonuna doğru geldiğinin her halükârda belli olması da Barzani/Talabani ikilisinin bir an önce bir şeyler yapılması için çırpınmalarına neden olmaktadır.Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), Nisan ayında İngiltere-Hollanda sermayeli Shell şirketiyle, Kerkük’ten Ceyhan’a uzanan bir boru hattı inşaası konusunda anlaşmıştı. Buna Barzani, “Türkiye’nin Kerkük sorununa müdahale etmesine izin verilemez, eğer ederse, biz de Diyarbakır’a müdahale ederiz” diyerek cevap vermişti. Bu durum, Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın Barzani’yi, Kuzey Irak’taki PKK üslerine karşı yapılacak olan bir askeri harekâtın ilave hedefi olarak göstermesine neden oldu. Irak’a yönelik bir askeri harekât artık yalnızca terör yuvalarını hedef almayacak, aynı zamanda onlarla bütünleşmiş olan Barzani’ye karşı da yapılması gerektiğini Büyükanıt ünlü konuşmasında ifade etmişti. Onun için de Hükümetten yapılacak bir askeri “harekâtın siyasi hedefleri” nin belirlenmesini talep etmişti.

Irak’ın kuzeyindeki yönetimin başkanı Mesut Barzani, Irak hükümetinin Kerkük’te referandumun yapılmasını sürüncemede bıraktığını öne sürerek, “Anayasanın referandum öngören 140’ıncı maddesi uygulanmazsa, gerçek bir iç savaş başlayacak” diye tehditler yağdırmaya devam etmektedir. Mesut Barzani, Kerkük’te hukuki yollarla amaçlarına ulaşamamaları halinde, “başka yollara başvurma haklarının bulunduğunu” öne sürdü. Barzani açıklamasında, “Kürtler Kerkük’ten asla vaz geçmezler, Kerkük’ü asla pazarlık konusu etmezler” demektedir. “Kerkük’ü geri almanın yöntemi olarak” anayasal ve hukuki yöntemleri benimsediklerini ifade eden Barzani, “Ama bu yöntemlerin uygulanması sürecinde umutsuzluğa düşersek, bu durumda, diğer yöntemlere başvurma hakkımız var” dedi.

Diğer yandan Barzani elindeki bütün kozları oynamaya, giderek hız vermiştir. Bu bağlamda bir yandan Türkmen ve Araplar çeşitli yöntemlerle Kerkük’ten uzaklaştırılırken, Kürtlerin Kerkük’e dönüşü hızlandırılmaktadır. KYB’nin resmi internet sitesinden yapılan açıklamada, Kürt ailelerinin bölgeye dönüşünün hızlandığı ve son iki günde 15 bin 500 Kürt ailesinin, Musul’a bağlı iki kasabaya geri dönmek için tazminat ödenek formu doldurduğu kaydedildi. Kürtlerin, Kerkük ve Musul’a referandum dönüşleri giderek hızlanıyor. Kerkük’e dönecek ailelere tazminat ödenmeye devam ediliyor. Son zamanlarda Barzani güvenlik olaylarını bahane ederek altı bin silahlı peşmergeyi de Kerkük’e konuşlandırmış durumdadır.

Barzani, Kerkük’e el koymak için hukuk ya da hukuk dışı her yola başvuracağından dem vurarak bir “iç savaştan” söz ediyor. Barzani iç savaşı Türkmenlere karşı yapacaktır. Türkmenlerin ise kendisini koruyacak güçleri yoktur. Türkiye seyircidir. Durum çok ciddi, kritik ve vahimdir. Seçim sarhoşu AKP’nin uyanma zamanıdır.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Levent Bilman, talihsiz bir biçimde Kerkük’ün “Irak’ın iç meselesi” olduğundan söz etmiştir. Türk Dışişleri Irak diye bir ülkenin olmadığını ve orada işgalci güçlerin yarattığı üç parçaya bölünmüş bir yapı olduğunun farkında değilmiş gibi değerlendirmelerde bulunuyor. Kerkük’te “son tango” sahneye konulmak üzeredir. TSK sınırda, Türkmenler tedirgin, Barzani iç savaş hazırlığında. Türkiye her zamankinden daha uyanık olmalıdır!

Yazarın Diğer Yazıları