Kesici Kanada'dan mesaj yolladı

Nazif  Okumuş Tarafsız Bölge'de "CHP İstanbul adaylığı" için İlhan Kesici'yi önermişti. Bu ismin partisinin oylarını artıracağı üstünde durmuştu. Buna katılıyorum. Ben de "Kesici istemiyor" diye eski milletvekili dostum Okumuş'a karşı görüş bildirmiştim. Bu yazının çıktığı gün İlhan Kesici'den beni doğrulayan bir mesaj aldım:

"Değerli Burhan Bey; yazınızı okudum, teşekkür ederim. NATO Parlamenterler Asamblesi Genel Kurul Toplantısı için Kanada'dayım. Sizin kanaatinizi haksız çıkartmam. Selamlar, saygılar."

Demek ki tahminimde yanılmamışım.

 

İki isim daha

 

Kesici'nin yazdıklarından kısa süre sonra bir başka konuda telefonla arandım. Eski çalışma arkadaşım Gürkan Hacır aradı. Her zamanki esprili tavrıyla,"Burhan abi, beni unuttun galiba. Sadece Elfin Tataroğlu'nu övüyorsun" dedi. Ben de Tataroğlu'nun son ayların en başarılı tartışmacılarından olduğunu ifade ettim. Bir de ilave yapayım Elfin Hanım CHP'nin ihtiyaç duyduğu isimlerden. Bakalım Kılıçdaroğlu tarafından ne zaman fark edilecek. Partisinin bayan kontenjanından birini mutlaka ona ayırmalı. Bu benim kişisel görüşüm.

 

Vural'ın yanlışları

 

CNNTURK'ün 40'ında bu defa sorgulanan Yılmaz Vural'dı. Derleme sorular güzeldi. Editör masasının  hazırladıkları iyiydi. Dış yardım da aldıkları ortadaydı. Örneğin 28. soruyu Hüseyin Movit yollamıştı. Hani Rizespor maçı sırasında yaptığı bariz hatalar iyi anlatılmıştı. Bunu ben biliyorum da olayı isim vermeden geçiştirmek Movit'e ayıp olmadı mı? Kaldı ki Antalya'yı küme düşürdükten sonra "elinde silah" intihara kalkışma görüntüleri için şahsi kanaatim artistlikten başka bir şey değildi. Bence Yılmaz Vural futbol adamlığı yerine rol kesmeyi tercih etmeliydi. Arada yaptığı figüranlıkla sınırlı kalmamalıydı. "Türk futbolunda şike var" deyip hemen peşinden, "Bu eskidendi, şimdi yok" deyişi kıvırmaktan başka bir şey değildi, başının derde girmemesi için...

 

Bazı doğrular

 

Vural'ın hakikatleri yansıttığı sözleri arasına, "Millî Takım için yabancı hoca dezavantajdır"ı dâhil edebiliriz. Eğer bugüne kadar üç büyük kulüpten birini çalıştırmadıysa kendi yanlışlarından. Bir ara Beşiktaş onu ciddi olarak göreve getirmeyi düşündü. Bu tam gerçekleşirken vazgeçildi. Çünkü Gaziantep'i çalıştırırken maç sonu siyah beyazlı taraftarların önünde sevinçten "ters takla" atışı gözlere sokuldu. Merhum Kâzım Kanat başta, Beşiktaşlı yazarlar transferi yatırdılar.

***

Futbolda kriz de kurgu mu?

 

Ahmet Nur Gürkan eski bir gazeteci yazar. Futboldaki durumumuz hakkında değişik tespitlerde bulunuyor. Yazdıkları benim bakış açımdan çok farklı. İlginç fikirlerini sizinle paylaşmak istedim:

"Sayın Ayeri, Yeniçağ'daki 19 Kasım tarihli yazınız üzerine hoşgörünüze sığınarak "küme düşme"olayına bir başka açıdan bakmak istedim.. Şöyle ki; yaklaşık 20 yıldır bazı olayların gerçekte göründüğü gibi olmadığını fark ettim. Bir plan ve proje dâhilinde tezgâhlanmış değişik olgular uygulandığını seziyorum. Bir iktidar düşünün ki kötü yönetiminin üstünü örtebilmek için varoluşu her alanda kriz yaratmaya dayalı olsun. Bu mealde futbolda da yıllardır kriz olduğu görülürse, bunun da amacının kamuoyunun dikkatini dağıtmaktan başka bir şey olmadığını düşünüyorum.

Zaten kötüye giden Millî Takım'ın başına gerçeği gören futbol medyasının karşı çıkmasına rağmen sözde yeni genç takım yaratma bahanesiyle Lucescu getirildi.

Çağın gerisinde kalmış birini seçmek futbolumuzu iyice dibe vurması adına bir projeden başka ne olabilir? Ayrıca futbolun başında bir de maddi ve manevi hesapları gereği her türlü yola gelebilen biri varsa...

Millî Takım kümede kalsa ne fark ederdi? Biraz konuşulur, sonra unutulup giderdi. Ama şu hâliyle bu pilav daha çok su kaldırır. Tam da derbi olayları nedeniyle verilen cezalar gündemden çıkmak üzereyken. Ama bu kriz yaratma bağlamında hedef sadece futbol değil tabii. Bir seçim sürecine girilmesine karşın gittikçe büyüyen ve bir türlü önü alınamayan ekonomik kriz varken bakalım daha hangi alanlarda benzeşen krizlerle karşı karşıya kalacağız".

A. Nur Gürkan'ın önerileri böyle. Futbolumuzdaki kötüye gidişe koyduğu teşhis çok değişik. İyi değerlendirilmesi düşüncesindeyim.

 

GÜNÜN SÖZÜ

 

Her duvar dostluğa düşmanlıktır.  Talat Sait Halman

Yazarın Diğer Yazıları