Kredi Garanti Fonu ya da bilinen adı ile KGF. Bu fon sıkışık işletmelere nefes alması için devlet tarafından oluşturuldu.

Ekonomi çok sıkıntılı günler yaşıyor.

Devlet, bankalara bir teklif götürdü. Sıkış işletmelere sen kredi ver kefili benim dedi.

Devlet dedi, bankalar paranın musluğunu sonuna kadar açtı.

Buraya kadar her şey normal.

Normal olmayan ise bazı bankaların devletin bu iyi niyetini kötü yönde kullanması oldu.

Bu köşeden defalarca yazdım. Hatta bu art niyetli bankaların iç yazışmalarını yayınladım.

KGF'nin bazı bankaların soygununa dönüştüğünü yazdım.

Bankalar nasıl yaptı bu soygunu?

Öncelikle batık kredilerini KGF kefaletine soktu. Yani batığı devletin üstüne yükledi.

Onlardan akıl almaz masraflar aldı, sigortalar kesti. Bu paraları sıkışık esnafa hemen vermedi vadesizde tuttu, bazen de çok komik oranlarda vadeli mevduatta tuttu.

Sonunda takke düştü kel göründü.

KGF kredilerinin ertelenmiş ödemeleri başladı. Gerçekten bu krediyi alıp zordaki işletmesini kurtaranlar borcunu tıkır tıkır ödemeye başladı. Tabii ki ödenmeyenler hiç de küçümsenecek sayıda değil.

Bunların gerçek hasar tablosu birkaç ay içerisinde çıkacaktır ama şu ana kadar batanlarda ilginç bir gelişme yaşandı.

Şu ana kadar hep sessiz kalan KGF'de namuslu ve tüyü bitmemiş yetimin hakkını koruyan uzmanlar, bazı banka kredilerine olan kefaleti kaldırdı.

Bunların rakamları tam olarak bilinmiyor ama 200 bin liranın üzerinde çok sayda kredi battığı için banka tarafından KGF'den talep edildi. Yani kefaletini yerine getir dedi.

Yapılan incelemelerde bu kredilerin bankanın eski batık kredileri olduğu ya da batmak üzere olan kredileri olduğu tespit edildi.

KGF şu an için bu ödemeleri reddediyor.

Bankacılık kulislerine göre, en çok kredi kefaleti reddedilen 2-3 banka var. Bu bankalar zaten belli. Yabancı sermayeli bankalar başı çekiyor. Bir tane de yerli sermayeli banka var. Gerek bankacılık çevreleri gerekse KGF yetkilileri bu bankaların ne yaptığını zaten biliyorlardı.

Bankaların zararı

KGF'nin bu kredileri ödememesinin aslında bankalar açısından pek de olumsuz bir yanı yok. Zaten bu krediler batıktı. Sadece KGF'ye atarak zaman kazanmış oldular. Bir de KGF yerse diye düşündüler.

Sonuçta KGF yemedi ve bu krediler bir bir reddediliyor.

Batık rakamların büyüklüğünü kısa süre sonra göreceğiz.

Nasıl olsa KGF kefil diye normal faiz yüzde 1.20 iken bazı bankalar yüzde 2'ye yakın faiz uyguladı. Şimdi hesaplaşma zamanı.

KGF'nin namuslu yöneticilerine buradan bir kez daha sesleniyorum:

Atacağınız her imzayı vicdanınızdan geçirin.

Ekonomisi allak bullak olmuş bir ülkenin parasını bazı kötü niyetli bankaların vurgununa bırakmayın.

Banka kârlılığı

Bankaların geçen yıl kârındaki rekor yükselişte KGF kredilerinin büyük etkisi vardı. Cam kulelerin tepesinde oturan o becerikli(?) yöneticileri şimdi göreceğiz. Artık daralan bir ekonomide sırtınızı devlete dayamadan bakalım nasıl kâr edeceksiniz.

Bunu önümüzdeki bilanço dönemlerinde göreceğiz.

Öte yandan geçen hafta yine vatandaş açısından güzel bir haber aldım. Yerli sermayeli bir bankanın vadesiz vurgunu soruşturma kapsamına alındı. Geçen yılın aralık ayındaki vade sonu işlemleri incelemeye alındı. Umarım BDDK bu konunun üzerine ciddi olarak gider. Çünkü gerçekten ortada ahlaksız bir ticaret var. Vatandaş daha yüksek faiz verilecek diye kandırılıp parası en az 3-4 gün vadesizde tutuluyor. Gerçekten yüksek verseler bile o 4 günlük vade kaybı vatandaşın zarar etmesine neden oluyor.

Vatandaşın da daha bilinçli olması ve bu tür teklifler karşısında başka bankalardan oran almasını öneririm. Her şeyi devletten beklemek de yanlış. Biraz da vatandaşın bilinçli olması lazım.