Kibir, gurur ve beceriksizlik

Ekonomiden tutun da, dış politikaya kadar birçok konuda, tarihimizin en kötü dönemini yaşıyoruz

Tabiri caiz ise Türkiye resmen dibe vurmuş.

Dış politikayı ve diğer siyasileri bir kenara bırakıp sadece ekonomiye baktığımızda Cumhuriyet tarihinin en ciddi krizini yaşadığımızı görüyoruz.

Samandan mercimeğe, nohuttan tutun da buğdaya kadar birçok şeyi ithal ediyoruz.

Üretmiyoruz sürekli AVM ve inşaatlar yapıyoruz bunu yaparken de kendi kazandığımız parayla değil, elin parasıyla yani krediyle yapıyoruz.

Hollanda'nın ve Alman'ın parasıyla havalimanı yapıyoruz sonra kalkıp diyoruz ki bizi kıskanıyorlar

16 yıllık AKP iktidarında şunu net bir şekilde gördük...

AKP'nin ekonomik başarısı hiç yok, hiç bir zamanda olmadı. Dünyadaki konjonktürden dolayı bol paradan yararlanan AKP tamamen halkın gözünü boyadı ve bugün bu para kaynağının kesilmesi nedeniyle Türkiye büyük bir krize sürükleniyor.

Amerika ile yaşanan gerginlik nedeniyle dolar çok daha da hızlı yükselmeye başladı.

Dolar Amerika'yla gerginlik olmasa da yükselecekti. Çünkü Türkiye'nin kısa vadede ödemesi gereken çok ciddi dış borçları var.

Özel sektörün 250 milyar dolara yakın bir borcu var. Bu para üretime gitmedi lüks tüketim ve betona gitti.

Borcunu ödeyemediği için bankanın kapısına gidip yapılandırma isteyen şirket sayısında patlama var.

Bankalar, bunların daha ne kadarına yapılandırma yapacak ne kadar gücü var bilinmez.

Ama artık bankalar da, yurt dışından çok kolay para bulamadığı için bu yapılandırmanın olmayacağını

düşünüyorum.

Yani bu şu anlama geliyor, Türkiye'de seri iflaslar yakında başlayabilir.

İflas demek büyük bir ekonomik çöküntü demektir, işsizlik demektir, işsizliğin olduğu ülkede ekonomi durur.

Yüzde 17'ye yaklaşan bir enflasyon var, son elektrik ve doğal gaz zamlarıyla birlikte enflasyonun bir sonraki ay da yüzde 20'ye yakın gelmesi bekleniyor. Bu ciddi bir ekonomik bunalım.

Tüm bunlar olup biterken vatandaş, halen daha bu konuda hükümeti sorumlu tutmuyor.

Dahası, hükümet öyle bir algı yaratmış ki, vatandaşın kendisini suçlamasını sağlamış.

***

Amerika parasal genişlemeye son veriyorum dedi ve dolar yükselmeye başladı. O tarihte doların yükselişini, hükümet Gezi olaylarına bağladı.

İnsanlar buna inandı, dolardaki yükselişin Gezi'den kaynaklandığını sandı.

Ekonomik beceriksizlikten kaynaklanan nedenlerle dolar yükseldi, yükseldikçe, hükümet yeni yeni bahaneler buldu ve vatandaş da bu bahanelere, acı ama gerçekten inandı.

Hükümetin ekonomik beceriksizliğini hâlâ dış bahanelere dayaması gerçekten trajedi.

Lütfen, dolardaki son 5 yıllık yükselişe bakalım. Dolar, sürekli yükseliyor.

Yükselmesinin nedeni, Türkiye'nin üretmemesi ve para kazanmasıdır.

Türkiye borçla ekonomiyi döndürmeye çalışıyor. Ekonomi ve Hazine Bakanı'nın Çin'den bulduğu 3 milyar dolar kredi bile büyük zafer olarak sunuldu vatandaşa.

***

Ortada bir beceriksizlik var.

O da ekonomi politikalarının beceriksizliğidir.

Son seçimlerde alınan başarı ise hükümette aynı zamanda gurur ve kibirin doğmasına neden oldu.

Kibir, beceriksizlik ve cehalet! Üçü bir arada, Türkiye gerçeğini oluşturdu.

Üzgünüm ama ülkem hızla ve derin bir krize doğru gidiyor.

Bunun farkında olmayan bir halk halen elinde düğünlerde attığı sahte 1 Amerikan dolarlarını yakarak protesto ediyor.

Bu hükümetin ekonomik beceriksizliğini görmeyen bir halk!

Türkiye bu krizin etkisini çok uzun süre hissedecek ve yaşayacaktır.

Her zaman söylediğim gibi bir kez daha söylüyorum; gerçekten Allah yardımcımız olsun.

Çünkü ortada, Türkiye'yi bu krizden çıkartacak bir akıl ve yönetim şekli yok.

Yazarın Diğer Yazıları