Kıbrıs Türk Edebiyatında Kadın Şairler

Açıklama: C:\Users\ASUS\OneDrive\Masaüstü\Kıbrıs Şiir Şöleni.jpg Açıklama: C:\Users\ASUS\OneDrive\Masaüstü\IMG_20250125_172507.jpg

(Uluslararası Kıbrıs Şiir Şöleni bünyesinde verdiğim konferanstan kısa bir sunum)

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde 1923’ten sonraki önemli temsilcilerinden kadın şairlere bakacak olursak 60’ın üzerinde kadın şairle karşılaşırız.

Türkiye Cumhuiyeti’nin ilan edildiği 29 Ekim 1923 günü Lefkoşa’da doğan Feride M. Hikmet Kıbrıs kadın şairleri arasında öne çıkanlardandır. İlk kitabı ‘Solan Yapraklar’ tarihin tozlu sayfalarından fırlamış gibidir. Kitapta yalın ve net bir Türkçe kullanması, derin duygu yoğunluğu, Türkiye ve Kıbrıs sevgisi ile yüklü:

Gözüm yaşlı veda ettim dostlara

Kader kısmet düştüm tozlu yollara

Garip garip baktım sıra dağlara

Güzel Baf’ım gidiyorum elveda

biçimindeki şiirleriyle dikkat çekmiştir.

1925’te Lefkoşa’da doğan; Gülen Gaye, Funda ve Nevin Nale takma adlarını da kullanıp Garip Şiir Akımının etkisiyle yazdığı ve halk şiirinin belirgin izlerini taşıyan:

Anam Çarşamba karısına benzer

Babam iki karış boyu bir markudi

Çocuklar sümüklü Alina sanki

ve

Tanrı da aldatacak bizi

Yarım bırakacak sevgimizi

gibi ironik şiir örnekleri veren Pembe Marmara, Kıbrıs Türk şiirinde önemli bir yere sahiptir.

1926’da Nergisli’de doğan Emine Otan, hiciv türünde yazdığı bazı şiirlerinde ‘Atom’, kimi şiirlerinde de ‘Engin Gönül’ takma adını kullanmış;

Ne zaman bir yaprak düştüğünü görürsen

Beni hatırla demiştin

Ben seni, son baharda bile sevdim.

biçimindeki şiirleriyle tanınmıştır.

1927’de Lefke’de doğan ve Ali Nesim Edebiyat Ödüllerinden ‘Öncü Şair’ ödülünü alan Urkiye Mine Balman, âşık tarzı bir söyleyişle dile getirdiği;

Gelin döner başında, sırmalı al duvağı,

Sözler uğur getirsin, kopmasın gönül bağı

biçimindeki şiirlerle dikkat çekenlerdendir.

1927’de Lefke’de doğan Nazenin Çağlar:

Kıbrıs’ım yavru vatan

İçinde şehit yatan

Her hal ile anlatan

O eski Türk diyarı

gibi deyişleriyle ilk dönem Kıbrıslı kadın şairleri arasında sivrilenlerdendir.

1930’da Lefkoşa’da doğan Selma Yusuf Saygın:

Memleket kokusu aldım

Bugün

Belli ki bahçemizde

Yusuflar çiçek açmış

Kokusu yaseminlerin

Bana ulaşmış

Kokulardan çelenk yaptım kendime

biçiminde kısa ve özgün söyleyişlerle dikkat çekenlerdendir.

1934’te Gazimağusa’da doğan Şerife Münevver özgerek ‘Dertli Damlacıklar’, ‘Sevgi Çiçekleri’ ve ‘Harnup Ağacı’ adlı kitaplarında:

Kara toprak bağrında sevgi çiçekleri

Hep gülümseyecek benim vatanımda

biçiminde şiirleriyle Kıbrıs sevdasını işlemiştir.

Girne Pınarbaşı’nda 1937’de doğan Neriman Cahit:

Sen geldin

Bütün sularım Akdeniz

Yürüdüm bir sevdanın başkentine

Sen ve Akdeniz

Ne güzel yakıştınız yüreğime

biçimindeki deyişleriyle Kıbrıslı kadın şairler arasında önemli bir yere sahip olmuştur.

Lefke’de 1938’de doğan Meral Kaşif; ‘Bir Deste Şiirde Yaşam’, ‘Şiirde Özlem Sevi ve Umut’, ‘Hasret Köprüleri’ ve ‘Sevgiden Öte’ adlı şiir kitaplarında:

Dört mevsim canlanır gözümde

Sevdiğim gurbet bestesi olur

Kıbrıs dilimde

biçimindeki özgün deyişleriyle gurbet, sıla, özlem ve ana dil Türkçe temlerini işlemiştir.

Kıbrıs Zeybekköy’de 1941’de doğan Emine Hür ‘Yasemin Yangını’ adlı şiir kitabında çeşitli temleri ustalıkla işlemiş, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 10. Yıl için açtığı Bağımsızlık Marşı yarışmasına:

İnsanca yaşam için yıllar boyu savaştım

Kıbrıs senin uğrunda vuruldum şehit düştüm

Çökertmedi beni ne yokluklar ne ölüm!

Toplumca ayaktayım, sapasağlam ve hürüm!

Çok şükür Tanrım sana beklenen gün doğmuştur.

Damla damla kanlarım Cumhuriyet olmuştur.

Dizeleriyle başlayan Özgürlük Marşı’nı yazmış ve beğenilenler arasına katılmış fakat Türk İstiklal Marşı’nın Kıbrıs’ta da zorunlu okunma kanunu çıkarılınca vaz geçilmiştir. Yalnız, Kıbrıslı kadın şairlerden 1922 doğumlu Kamran Azize’nin 1983’te yazıp bestelediği bir marş bulunmaktadır.

Kıbrıs’ta, mâni söylemeyi iş edinmiş kimseler de bulunmaktadır. Bunlardan biri de Kıbrıslı Emine Hür'dür. Kendi söylediği 462 mâniyi ‘Babutsa'nın Tikeni’ adını verdiği bir kitapta yayımlamıştır.

Bunlardan biri:

Girne'ye liman olur

Dürüste güman olur

Bu kadar yalvarırsam

Gâvur müslüman olur

biçimindedir.

1944’te Baf’ta doğan Şengül Hafız’ın:

Gözüm yaşlı baktım sıra sıra dağlara

Gidiyorum güzel Kıbrıs’ım elveda

biçimindeki yalın bir dille kaleme aldığı deyişlerinde görüldüğü gibi yaşadığı olayların panoraması çizilmiş, 1946’da Lefkoşa’da doğan Sevilay Sadıkoğlu ‘Yüreğimin Seyir Defteri’ kitabında:

Hiçbir şeyden korkmadım

Vatansız kalmaktan korktuğum kadar

gibi dizelerle vatani duygular, Kıbrıs, geçmişe özlem, aşk ve aile temleri akıcı, yalın ve duru bir Türkçe ile işlenmiştir.

1946’da Lefke Doğancık’ta doğan Feriha Altıok’un şiirlerinde hüzün ve umutsuzluğa yer yoktur. ‘Yaralı Bahar’ adlı şiirinde:

Sandıkladık umutları

Sandıkladık baharlara

diyerek bir gün mutlaka savaşların biteceği, barışın yeşereceği müjdesini vermmiştir.

1952’de Baf’ta doğan Gülşen Şenderin, ‘Zeytin Yeşili Kanarsa’ adli kitabında

Şairce, şiirce sevgi işledim

Aşkın gülşenini hep nakışladım

Güz vurdu, gün döndü, bazen kışladım

Asla pes etmedim dönsem de köze

dediği gibi sevgi, barış, dostluk,vatan ve Kıbrıs aşkı güçlü şiirler yazmasına vesile olmuştur.

1953’te Limasol’da doğan ve Rum baskılarını:

Duyuyorum boyutsuz maviliklerde kahroluşumu

Çanlar çalıyor uzaklardan matemli

Duyuyorum

İki kaşla göz arasındaki çizgide

Bana fırlatılan nefreti

biçiminde dizelerine yansıtan ve dört şiir kitabı yayımlayan Filiz Naldöken, 1974 Barış Harekâtı’ndan sonra Limasollu Türklerle Girne’ye yerleşmiş; şiirlerinde siyasal ve sosyal ortamdan duyulan rahatsızlığı, zorunlu göçün zorluğunu işleyen hüzünle örtülü bir şiir tablosu oluşturmuştur.

1959’da Lefkoşa’da doğan Neşe Yaşın, Kıbrıs’ta karşılıklı geçiş anlaşması yapılana kadar yıllarca Lefkoşe Üniversitesinde Türkçe derslerini vermeye Türk kesimindeki eviyle okul arasindaki 20 km olan mesafeyi geçebilmek için, önce İngiltere’ye sonra Kıbrıs Rum kesimine, dönüşte de İngiltere üstünden Kıbrıs Türk kesimine uçmak zorunda kalıp yıllarca dünyanın en uzun 20 kilometresini aşıp sabrına ve azmine hayran bıraktıran Kıbrıslı barış şairi, Neşe Yaşın:

Yurdunu sevmeliymis insan

Öyle diyor babam

Benim yurdum

İkiye bölünmüş ortasından

Hangi yarısnı

Sevmeli insan

biçimindeki dizeleri ile Kıbrıslı kadın şairlerin önde gelenlerindendir.

1961’de Baf’ta doğan ve halkın sorunlarına sosyal içerikli şiirleriyle:

Verildi verilecek derken bu güzel ilçe

Şaşırıp koştu halkım sağa sola delice

*

Sanki görünmeyen bir derin kuyunun dibi

Çırpınıyor ilçeli, karda balık gibi

diye yansıtan Sevcan Ekrem İstanbullu konu ve tema yönünden geniş bir yelpazeye sahiptir.

1962’de Gazimağusa – Serdarlı’da doğan Ayşen Dağlı,

Telefonum kesildi

Oysa ödeyemediğim

Yalnızlığımdı…

biçimindeki derin anlamlı ve güzel şiirleriyle hayatın ta kendisini yazanlardandır.

1963’te Lefkoşa’da doğan Havva Tekin, sanatçı duyarlığı ile:

Toprak kükürt ve bakır sarhoşu

Su damlacıklarının çıplak teninde

Yıkanıyor ölümcül bir teslimiyetin kiri

Yıkanıyor

dizeleriyle halk sağlığını tehdit eden maden şirketine yergiler yazan ve:

Erken uyanır mavi

Ve yüzünde yüzüm yansır

Yediveren gül çıkmazında solar güneş

Geceye yorgun uzanır

biçiminde özgün şiirleriyle dikkat çekenlerdendir.

1982’de Gazimağusa’da doğan Beste Sakallı, şiirlerini yıllarca kendi sınırları içinde boğulan bir coğrafyadan uluslararası bir platforma taşıyıp Kopenhag, Slovakya, Kosova, Bosna Hersek, Makedonya, Almanya’nın yanı sıra Türkiye’de onlarca şiir şölenine katılmış:

Biliyor musun

Kurtaramadım Pompei’deki o köleleri

Vezüvün hükmünden

Ne lava diklenebildim

Ne küle

Kükürt çevirmişti insanları

Kırık beyaz mermere

biçimindeki özgün deyişleriyle genç yaşta Kıbrıslı kadın şairlerin sesi olmuştur.

Yazarın Diğer Yazıları