Kılıçdaroğlu: “23 Haziran seçimi referandum değil”

Kılıçdaroğlu: “23 Haziran seçimi referandum değil”
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu “YSK kararıyla bizim sokağa taşıp, sokaklarda eylem yapmamızı istediler. Biber gazları, joplar olacaktı” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, T24 canlı yayınında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Binali Yıldırım ve Ekrem İmamoğlu arasında pazar günü yapılan canlı yayına değinen Kılıçdaroğlu, “Masanın bir tarafında geçmişi anımsatan birisi, öbür tarafında ise geleceği ve umudu anımsatan birisi var. Böyle baktım ben. Binali Bey, Başbakanlık, Bakanlık, Meclis Başkanlığı yaptı. Bir anlamda geçmişte yaptıklarını anlattı ama İstanbul’un temel sorunlarıyla ilgili olarak umut vadeden, gelecek vadeden ve güzel şeyler anlatan Ekrem İmamoğlu vardı. Ekrem Bey, geleceği inşa etme noktasında daha başarılıydı, daha iyiydi.” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, uzun bir aradan sonra adayların bir araya gelip konuşması ile yeni bir kulvar açıldığını ve bunun önemli olduğunu vurguladı. “Siyasetin bir hizmet yarışı olduğunu unutturdular millete” diyen Kemal Kılıçdaroğlu, “Baskıyla kendilerine özgü medya dünyasıyla farklı bir sürecin içine Türkiye sokuldu. Ekrem Bey bu kapıyı araladı. Oturup, tartışılması, konuşulması güzeldi.” ifadelerini kullandı.

“DEMOKRASİ AÇISINDAN VAHİM BİR ŞEY”

Görüşme görüntüleri hatırlatılarak, “Yeniden bir kaset siyaseti başlatma durumu var mı?” sorusu üzerine de Kılıçdaroğlu, “Bu demokrasi açısından gerçekten vahim bir şey. İki açıdan bakmak gerekiyor. Birincisi otel yöneticileri siyasi iktidara hizmet eder konumdalar. Çünkü onlar güvenlik kamerasının aldığı görüntüler ve orada korunması lazım. İkincisi ise devletin istihbarat kanadının bir bölümünün siyasal iktidara çalışmış olaması. Bu da ikinci yanlış ama iki yanlış bir doğru etmiyor maalesef. Neresinden bakılırsa bakılsın demokrasi açısından kan kaybettiğimiz bir süreç. İktidarın bundan bir şey çıkarması değil, aslında bundan utanması gerekiyor. Bir görüşme, bir tartışma var. Evet var, 82 milyonun önünde oldu. İsmail Bey önceden açıklama yaptı, ‘iki tarafla da görüşeceğim’ dedi. Bir tarafla telefonla görüştüğünde biz hiç demedik, ‘niye arkadaş telefonla görüştün’ diye. Sonuçta tartışmayı yönetecek arkadaşın kendi inisiyatifi. Görüşür veya görüşmez. İki tarafla da görüştüğü için… Hani tek taraflı olsa ben ‘etik değil’ diyebilirdim ama iki tarafla görüşmüş. Ayrıca son üç soruyu taraflara bırakmış. Ahlaki olan, bu tartışmanın kamuoyu önünde olmasıdır. Ahlaki olmayan ise telefonla ve yüz yüze yapılan görüşmelerin bir şekliyle sanki çok gizli bir görüşme yapılıyormuş gibi bir otelden alınan kameralarla toplumun önüne çıkıp ‘bak bunları, bunları yaptılar’ diye devletin istihbarat örgütünün bir bölümünün siyasi iktidara hizmet etmesi. Buna daha çok baskı rejimlerinde rastlanır” cevabını verdi.

Kendisinin ve eşinin telefonlarının bugün bile dinlendiğini bildiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Dinlesinler, gizli saklı konuşmuyoruz. Bir şey konuşuyorsak, bu ülkenin çıkarları için konuşuyoruz” açıklamasını yaptı.

“23 HAZİRAN SEÇİMİ REFERANDUM DEĞİL”

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 23 Haziran seçiminin bir referandum olmadığını belirterek şunları söyledi:

“Normalde Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan birisinin tarafsız olması lazım. İki aday var. İki adayın düşünceleri, projeleri var. Takdir zaten İstanbulluların. Ama araya birisi girip ‘benim yerim niye yok bu tartışmada’ diye. “Ordu Valisi’nden özür dilemezsen o koltuğa oturamazsın” diyor. Kim oluyorsun sen ya? Kim? Kendini halkın üzerinde gören bir milli irade mi olur yani? Halk en büyük güçtür. Herkes oturacak, haddini bilecek. Hangi koltukta olursa olsun. En büyük güç milletse herkesin saygı duyması lazım. Saygı duymadılar, ikinci kez gidiyoruz. Halk bu sefer gerekli dersi verecek. Her insanın bir vicdanı var. İnsanların büyük kısmı Ekrem Bey’e haksızlık yapıldığının farkında. Bu haksızlığı kim giderecek? Bozulan adalet terazisini kim düzeltecek; halk düzeltecek. Kapalı kapılar ardında bozulan adalet terazisini halk düzeltecek.”

“İstanbul seçimleri ayrıca şu mesajı verecek dünyaya: Bütün baskılara rağmen, halk demokrasiden yana oy kullandı. Baskılar var, baskılar sadece halkın üzerinde değil, YSK üzerinde de yapıldı. YSK bazı hâkimlerine talimat verildi, şöyle oy kullanacaksınız diye. O talimatların gereği yapıldı.”

“YSK kararıyla bizim sokağa taşıp, sokaklarda eylem yapmamızı istediler. Biber gazları, joplar olacaktı.”