Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yavuz Selim DEMİRAĞ

Yavuz Selim DEMİRAĞ

Kılıçdaroğlu ile tutuklu gazeteciler sohbeti...

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, zaman zaman davet ettiğinde memleket meseleleri üzerine sohbet ederiz. Pandemi koşullarının titizlikle uygulandığı Genel Merkezde CHP Ankara Milletvekili değerli dostum Nihat Yeşil, Kılıçdaroğlu'nun başdanışmanı ağabeyim Recep Cengiz'in de bulunduğu çay sohbetinin ana konusu tutuklu gazeteciler oldu. Kemal Bey bu konuyu çok yakından takip ediyor. Müyesser Yıldız'ın Sincan Cezaevindeki yerinin değiştirilmesini bile takibe almış. Barış Pehlivan, Murat Ağırel, Hülya Kılıç ve Müyesser Yıldız'ı cezaevlerinde ziyarete giden milletvekillerinden anında bilgi alıyor. İstanbul ve Ankara Milletvekillerine haftada en az iki kez ziyarete gitme talimatını bizzat kendisi vermiş.

Dışarıdaki tutuklu aileleri ve avukatları ile irtibat kurulması konusunda sağolsun  bana da görev verdi. Başta Salı günkü grup konuşmaları olmak üzere her fırsatta tutuklu gazetecilerle ilgili gelişmeleri anlatan Kılıçdaroğlu'nun çalışma ofisinde bir de özel köşesi var. Yaşar Kemal'in el yazılı mektubunun yanında cezaevlerinden "Görüldü" kaşeli gazetecilerin mektuplarını da sergiliyor. Doğrusu gazetecilik mesleğinin namusuna sahip çıkanlar adına çok duygulandım. 30 yıllık meslek hayatımda siyasi partilerin genel başkanları ile defalarca röportaj yaptım. Genel Başkanlara sadece Türkiye'den değil dünyanın bir çok yerinden mektuplar gelir. Fakat cezaevlerinden gelen mektupların itina ile sergilendiği bir köşeye rastlamamıştım.

Son 10 yıldaki kumpas davalarında cezaevlerinden binlerce mektup aldım. Halen alıyorum. Ben de her birini saklıyorum. Sayın Kılıçdaroğlu'nun muhteşem sergisine hayran kaldığım için ben de çalışma odamın bir köşesine el yazılı tutuklu mektuplarından örnekleri sergilemeye karar verdim. Tarihi belgedir o mektuplar... Barış, Murat, Müyesser ve Hülya'nın da mektuplarını bekliyor Kılıçdaroğlu... Üstelik o mektupları grup toplantısında kürsüden okuyarak bütün dünyaya duyuracak... Mahkeme süreçlerini de yakından takip ediyor. Kendi özel avukatı ve CHP hukukçusu Celal Çelik'i de görevlendirmiş. Hukuksuzluğun hesabının mutlaka sorulacağının altını çiziyor. Ülkenin yasaklar ve hukuksuzluklar yüzünden cezaevine dönüştüğünü belirtirken "Onlar koğuşta, hücrede bizler avludayız" benzetmesini yaparak ne derece duygulandığı bakışlarına yansıyordu.

Türkiye'nin en başarılı "Hesap uzman"larından Kılıçdaroğlu'nun "Fikri takip" konusundaki titizliğini kamuoyu yakından bilir. Tank Palet Fabrikası'nın satışı konusundaki tavrı da malum. "Yerli uçak, yerli tank, yerli araba" yalanını ortaya çıkaran Kılıçdaroğlu, Altay tankı ihalesinin peşini bırakmıyor. Sözleşmeye göre 2 yıl önce teslim edilmesi gereken tankların halen motor, defransiyel ve güç grubunun bulunamadığını, cezai işlem uygulanmayışını da tesbit etmiş. Savunma Sanayiinde dönen dolapları mercek altına almış. Her fırsat da kamuoyunu bu konuda bilgilendirmeye devam edecek.

Sayın Kılıçdaroğlu ile doyumsuz sohbetimizde birinci yılını dolduran CHP'li belediyeleri de konuştuk. iktidarın yeni rant alanları açmak için belediyelere yaptığı baskıları anlattı. İstanbul'u beton haline getirenlerin şimdi gözlerini Ege kıyılarına göz diktiğini, tehdit ve şantaj ile rant binaları dikmeye çalıştıklarını ifade etti. İsimsiz, imzasız ihbar mektupları ile belediye başkanlarına kumpas kurulduğunun bazı örneklerini de verdi. Hukuksuz telefon dinleme işlemlerinin hortladığını, CHP'lilerin yasadışı işlerle ilgisi olmadığı için çekinecek bir şeyleri bulunmadığını vurguladı.

Ve "CHP'nin iktidar kurultayı"nı da konuştuk. Temmuz sonunda gerçekleşecek olan CHP kurultayının hazırlıklarını, güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüşün formüllerini bir sonraki yazıya bırakıp, Barış, Murat, Hülya ve Müyesser'i yürekten selamlıyorum... 

Yazarın Diğer Yazıları