Kılıçdaroğlu "şaibeli" adaylara mahkûm mu?..

CHP tabanı belediye başkanlığı için "ön seçim" çağrısında ısrar ederken, "şaibe"leriyle partide hep sorun çıkartan, tabanın iyice tepkisini çeken ve ana muhalefete oldum olası "zarar" veren isimler adaylık için her yolu deniyor...

Ne tuhaf değil mi; CHP'de şaibelerini ısrarla yazarak, Kılıçdaroğlu'nu defalarca "aday yapmayın" diye uyardığımız Battal İlgezdi 2014'te yeniden aday yapıldı ve en sonunda "yolsuzluk" gerekçesiyle görevden alındı...

Beşiktaş Belediye Başkanı'nın neden görevden alındığı da malum!.. Peki, CHP bunlardan ders çıkartacak mı?..

"Kılıçdaroğlu bu isimlere mahkûm mu, yolsuzlukla suçlananlarla mı AKP'den kurtulacağız" şeklindeki yoğun mail ve telefonların ardından şaibeli adaylara sıklıkla dikkat çekerken CHP tabanının tepkisi artıyor ama birilerinden (!) cesaret alan isimler "temiz siyaset"i rehber edinmesi gereken bir partide cirit atmaya devam ediyor!.. 

***

Bakırköy, kumar, Kerimoğlu!..

Bakırköy'ün onca sorunu varken sürekli "tehdit" ve kavgayla manşetlere oturan ve son olarak Bulgaristan'da "kumar" masasında yakalanan Bülent Kerimoğlu da sanki Kılıçdaroğlu'nun "manevi oğluymuş" gibi bir hava yaratarak yeniden aday olmaya çalışıyor...

Hadi Kılıçdaroğlu, "kumar oynayacak parayı nereden getirdin" diye sormaktan kaçınıyor, o halde CHP yönetimi Bakırköy sokaklarına iki müfettiş gönderebilir mi acaba?.. Eminim onlar da esnaftan, "müteahhitler"den duydukları karşısında çok şaşıracaklar!..

En önemli soruya gelince; Mart seçimlerinde muhalefet partileri Kerimoğlu'nun "kumar" masasındaki resimlerini dev afişler haline getirip Bakırköy sokaklarına asarlarsa, böylesi bir rezaletten kim utanacak acaba?..

Ve gelelim "yolsuzluk" nedeniyle görevden alınmasına rağmen CHP Genel Merkezi koridorlarında yönetici gibi dolaşan, halen başkanmış gibi Ataşehir Belediyesi'nden çıkmayan Battal İlgezdi'ye...

İlgezdi "yolsuzluk"tan koltuğunu kaybettiğini unutmuş olmalı ki, CHP'nin bir grup başkanvekilinin nikâhını kıyacak kadar pervasızlaşıyorsa, sebebi kimdir acaba?.. Hangi parti yöneticisinden, nasıl yüz alıyor İlgezdi?..

Kılıçdaroğlu, AKP'nin yalnızca 8 bin oyla Ataşehir'i kaybettiğini, İlgezdi gibi şaibeli birinin aday olması halinde CHP'nin "Ataşehir'de hezimet" yaşayacağını öngöremiyor mu?..

***

"Ön seçim olmazsa hezimet!.."

Sarıgül, İlgezdi ve Kerimoğlu gibiler ahbap çavuş ilişkilerine güvenerek yeniden koltuğa oturmak için her yolu denerken ana muhalefet tabanında "ön seçim" baskısı artıyor...

Nitekim Muharrem İnce de adaylık koşulu olarak "tüm üyelerle ön seçim" istedi... Çünkü parti örgütlerinde, "ön seçim olmazsa hezimet yaşanabilir" kaygısı büyüyor...

Eski 20 vekilin "ön seçim" çağrısı yayılırken, bir çağrı da geçen dönem Adana milletvekili olan İbrahim Özdiş'ten geldi...

20 yıl aradan sonra girdiği ön seçimde başarı göstererek ikinci kez vekil olan Özdiş, Adana'nın Seyhan ve Çukurova belediyelerine aday oldu. Özdiş şu çağrıyı yaptı;

"Seçim kazanma şansımız olan ilçelerde ön seçim yapmak öncelikle küskünlükleri, dargınlıkları giderir. Bunun için ön seçim şart. Ön  seçimle ilçelerde artacak oyların büyükşehirlere yansıması kaçınılmazdır. Seçim kazanabileceğimiz yerlerde CHP sandık koymalı. Hâkim denetiminde üyelerle yapılan ön seçim takvimini YSK belirlediği için çok sıcak bakılmıyor. Ancak örgüt denetiminde üyelerle temayül yapılabilir."

CHP'de başarı ile başarısızlık dengesini bozan çelişkiler aslında "ön seçim" çağrılarıyla da açığa çıkıyor... "Ön seçim" isteyenlerin ötelenmesi, şaibelilerin halen koltuk peşinde olması ne kadar şaşırtıcı değil mi?..

***

CHP'li Göker'den "asker" sorusu!..

Pazartesi günü bu köşede, "Urfalı asker ölüme mi sürüklendi" başlıklı bir yazı vardı...

İşte o yazıda, İslahiye'deki birliğinde "intihar etti"ği ileri sürülen Urfalı asker Ömer Faruk Demirkol'la ilgili Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Genelkurmay Başkanlığı'na çağrı yapmıştık...

Akar da Genelkurmay da nedense bu "kuşkulu ölüm"le ilgili susuyor!.. Ancak ne Demirkol ailesinin "adalet istiyoruz" çığlığı diniyor ne de Urfa kamuoyu susuyor...

CHP'nin duyarlı vekillerinden Mehmet Göker de bu acı olay karşısında susmadı ve "intihar" iddiasının peşine düştü...

Burdur Milletvekili Göker, Hulusi Akar'ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na yazılı soru önergesi verdi.

"Şüpheli ölüm"lerin artması ve davaların uzayarak bir türlü sonuçlanmamasının halkın Türk Silahlı Kuvvetleri'ne olan güvenini zedelediğine de dikkat çeken Göker, Millî Savunma Bakanı'na şu soruları yöneltti.

"- Son 10 yılda şüpheli görülen ve yakınlarının davaya konu yaptığı asker ölümlerinin yıllar itibarı ile dağılımı nedir?..

- Ömer Faruk Demirkol'un psikolojik durumu hakkında bilgi sahibi olan komutanları niye müdahale etmediler?..   

- Demirkol'un İslâhiye'deki kuşkulu ölümünü soruşturmak için özel bir ekip görevlendirilecek mi?..

- Askerî birliklerimizde yaşanan ölümlerin nedenlerinin araştırılarak ortaya çıkarılması ve başka ailelerin evlat acısı yaşamaması için ne gibi tedbirlerin alınması planlanmaktadır?.."

Ömer Faruk Demirkol'un "şüpheli" ölümünü araştırmak için "özel bir ekip" görevlendirilmesi isteğini yineliyor ve hem Akar'ı hem de Genelkurmay'ı bu acı olayla ilgili bir kez daha "açıklama" yapmaya, duyarlı olmaya çağırıyoruz.

Yazarın Diğer Yazıları