CHP Genel Başkanı Kemal Kılıdaroğlu, Yeniçağ Gazetesi’ne geçmiş olsun ziyaretinde bulundu.
Medyaya yapılan her türlü operasyona karşı olduklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Bu gazetenin yazarlarının gözaltına alınması, bizim demokrasi tarihimiz açısından kara bir lekedir. Buna yol açanların hesap vermesi lazım. Bütün demokrasilerde hesap verirler” diye konuştu.
Yeniçağ Gazetesi’nin Türk medyasının önemli bir parçası olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu şunları kaydetti: “Aydınlık ve bağımsız bir gazetedir. Düşüncelerini özgürce ifade eder. Türkiye’nin çıkarlarını her koşulda savunur. Yazarları son derece değerlidir. Entelektüel birikimi yüksek olan bir gazetedir. Özellikle yazarlarına bakıldığında Fethullah Gülen ile ilgili araştırmalar yapan, bu örgütün tehlikesini ortaya koyan kitaplar yazan yazarlar gözaltına alınıyorsa bu ülkede ve 4 yazarın Yeniçağ’dan seçilmesi bize göre biraz manidardır. Nedeni de şu. Yargı eliyle birsiyasal operasyonun yapılması amaçlanmıştır. Bu son derece tehlikelidir. Olay bir FETÖ olayının ötesinde, AKP’nin kendi arka bahçesinde planladığı olayın Yeniçağ bağlamında sahneye konmasıdır ve bu açıdan tehlikelidir. Biz Yeniçağ’ı sürekli okuyan değerlendiren bir parti olarak uğradığı haksız muamele dolayısıyla Yeniçağ yazarlarına geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Onlar yine düşünceleri ile kalemleri ile dünyaya bakışları ile kendi dünya görüşlerini okuyucularına aktaracaklardır.” Yapılan bu muamelenin gazetenin yazarlarını yıldırmayacağını dile getiren Kılıçdaroğlu, “Tam tersine yazdıklarının ne kadar gerçek,ne kadar doğru olduğunu ortaya koyacaktır. Okuyucular da bunun farkındadır. Türkiye’nin bütün aydınları da bunun farkındadır. Biz Yeniçağ’ın kararlılıkla yola devam edeceğine dair hiçbir endişe taşımıyoruz. Bu demokrasi mücadelesinde vereceğiniz her mücadelede, yapacağınız her çalışmada CHP olarak yanınızda olacağız. Bu da bizim namus borcumuzdur. Çünkü biz her koşulda demokrasiyi savunmak zorundayız” dedi.
Medya özgür olmalı
CHP lideri, demokrasinin bu ülkede yaşayan bütün yurttaşlar için geçerli olması gereken bir kavram olduğuna dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Olması gereken bir düzendir. Bu düzeni yaşatacak olanlar da öncelikle medyadır. Bu açıdan medyaya yönelik her operasyonun karşısındayız. Hiçbir gazetecinin gözaltına alınmasını ve tutuklanmasını istemiyoruz. Adil ortamda yargılanabilirler ama gazetecilerin tutuklanması onların yazı yazmalarının engellenmesi kabul edilecek bir uygulama değildir. Siyasetçinin unutmaması gereken bir kural var. Siyasetçi, sanatçı gibi alkışa mahkûm olmamalıdır. Siyasetçinin asıl dikkat etmesi gereken eleştiridir. Eleştiriyi de bağımsız medya organları yaparlar. Çünkü bağımsız medya organları tarafsız olarak siyasetçileri masaya yatırırlar, eleştirirler önerirler. Siyasetçinin alkıştan çok öz eleştiriye ihtiyacı vardır. Eğer siz medyayı sadece beni alkışlasın noktasına taşımak isterseniz medyayı öldürmüş olursunuz, demokrasiyi öldürmüş olursunuz. Çağdaş demokrasilerde medyanın yasama yürütme yargı dışında 4’üncü güç olarak algılanmasının temel nedeni de budur. Medyanın özgür olmadığı bir ülkede zaten ne yargı bağımsız olabilir ne yürütme ne yasama organı bağımsız olabilir. Çünkü bağımsız bir öz eleştiriden yoksun bir kuvvetler ayrılığısağlıklı işlemez yürümez.”
