Kim kazandı ?
ABD, Hindistan’dan ABD’ye İsrail üzerinden bir ticaret rotası oluşturulacağını söyledi. Aslında bu rotanın Türkiye’den geçmesi her açıdan daha avantajlı olacaktı. Hatta daha ucuz bir maliyete tekabül edecekti ama nedense Trump, bu konuda da İsrail’i tercih etmişti.
Trump, geri döndüğünden beri işler aslında Türkiye açısından nasıl gidiyor diye biraz kafa yormak iyi olur. Her seferinde denge politikasından rahatsızlık duyan ve Türkiye’nin var olan gücünü çok daha büyük gibi göstererek iç politikaya malzeme eden ve hatta hükümetten bile daha fazla hamaset yaparak olayları kahramanlık boyutuna taşıyan bir grup var.
O grubun durumu iç politika ile sınırlı tutmamalarını anlıyorum belki ama ortadaki gerçekler de bizi zaman içinde daha da zora sokabilecek gibi görünüyor.
Aslında herkes biliyor ki Trump, güvenilir değil. İsrail de hayallerini gerçekleştirmek adına hemen her şeyi yapabilecek bir ülke. Bu durumda Trump ve İsrail’in yan yana durduğunu bir şekilde kabul etmek bizim açımızdan son derece önemli.
Dün o arada biraz İsrail medyasına bakan herkes muhtemelen şöyle bir hisse kapıldı aslında, “Buradan en karlı çıkan İsrail oldu galiba”. Çünkü İsrail medyası mutluluktan uçuyordu o arada.
"Tüm tarihin en büyük ticaret yollarından birinin inşasına yardımcı olmak için birlikte çalışmayı kabul ettik. Hindistan'dan İsrail'e, İtalya'ya ve ileriye doğru Amerika Birleşik Devletleri'ne kadar çalışacak ve ortaklarımızı limanlar, demiryolları ve denizaltı kabloları ile birbirine bağlayacak. Çok, çok denizaltı kablosu. Bu büyük bir gelişme. Çok para harcanacak ve biz zaten biraz harcadık, ama çok daha fazla harcayacağız," dedi Trump. Bu da onlardan bir örnek
Dahası Trump’dan önce de ABD bu tarz çalışmaları yürütüyordu. ABD Başkanı Joe Biden, 14 Temmuz'da İsrail ziyareti sırasında Hindistan, İsrail ve BAE'nin yanı sıra ABD'yi de içeren I2-U2 olarak bilinen yeni bir ekonomik grubun liderleriyle sanal bir toplantı yapmıştı. Grubun kuruluşunun duyurulması, hedefleri, kuruluş zamanlaması ve taraflarını birleştiren çıkarlar konusunda birçok soruyu gündeme getirdi. Toplantıdan sonra yayınlanan ortak bildiride, grubun kuruluş amacının "su, enerji, ulaşım, uzay, sağlık ve gıda güvenliği alanlarında ortak yatırımlara ve yeni girişimlere özel bir odaklanma" olduğu vurgulansa da, grubun kuruluşunun arkasında stratejik hedeflerin yattığına dair yaygın bir inanış oluşmuştu. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ned Price, dört tarafın "ticaret, iklim değişikliğiyle mücadele, enerji iş birliği ve deniz güvenliğini artırma dahil olmak üzere Orta Doğu ve Asya'da ekonomik ve siyasi iş birliğini genişletmeyi" görüştüğünü söyleyerek durumu biraz açık da etmişti.
Ancak çok net şekilde başkanlarından bağımsız aynı politikaları uygulama geleneği olan ABD için bile Trump tarafından ortaya konulan aymazlık karşımızda net bir şekilde duruyor. Orta Doğu da birbirinden bağımsız farklı cepheler ve sonuçlar olma ihtimali üzerinden bir değerlendirme yapmak o açıdan sıkıntılı görülüyor.
Çok uzun zamandır süren büyük hayalleri olan bir İsrail ve onun en yakın müttefiki ABD ile karşı karşıya olduğumuz gerçeğini unutmadan şu ana kadar olup bitenleri soğuk kanlılıkla masaya yatırmak şart.
Bakalım bu işin sonunda ne olacak diye beklemek doğru bir tarz mı bilmiyorum. Ama şurası kesin ki karşımızdakiler aslında ABD ve İsrail ve onlarla hareket eden, ya da etme potansiyeli olan çok geniş bir grup.
Daha önce de altını çizdiğim bir söz var, İhsan Sabri Çağlayangil’e ait olan bu söz, “Orta Doğu’da bir yemeğe davetli değilseniz menüye bakın, yemek siz olabilirsiniz.”
İşte bu söz gereği olup biteni her gün ve dakika takip etmek gerekiyor. Her gün yeni bir hamle ile ABD ve İsrail arasındaki yakın ilişkinin yeni bir aşamasına şahit oluyoruz. Suriye’de kazanan biz miyiz gerçekten diye düşünmek gerektiğinin de daha önce altını çizmiştim. Burada önemli olan bizim kazanmamızdan rahatsızlık duyacak olanların bizim bu şekilde düşünmemizi istiyor olabilecekleri tehlikesi. Yani asıl kazanan bize aslında siz kazandınız diyorsa o zaman bir süre sonra durum değişecek ve bizim için çok geç olabilecektir.
Ancak sanırım o kadar bile beklemediler, beklenenden çok daha kısa sürede belki de Trump’ın geri gelmiş olması ile İsrail ve ABD bize ve dünyanın geri kalanına bir kez daha yüzlerini gösterdiler.
Biz bu örnekleri elbette daha önce de çok yaşadık. Orta Doğu tarihi bizim için bir ibret vesikası gibi.
Columbia, Filistin ve Edward Said
Eğitim, sağlık gençlik?
Anketlerde kararsız yükseliş
İnsanlık geri mi gidiyor
Ukrayna İbreti
Orta Doğu okumaları
MESUT ÖZİL: “Türk siyasetçi”
Yaşlanıyor muşuz
Trump'ın Gazze planı biliniyor
Kim kazandı ?









