Kış aylarının kabusu zatürre / Prof. Dr. Osman Erk

Kış aylarının kabusu zatürre / Prof. Dr. Osman Erk

Dünyada sık görülen ve en fazla ölüme neden olan hastalıklardan biri de zatürredir. Hastalığa herkes yakalanabiliyor ama bazı hastalıklar riski büyük ölçüde artırıyor. Pnömoni; halk arasında bilinen adıyla “zatürre” akciğer dokusunun başta bakteriler ve viral etkenler olmak üzere mikroorganizmalarla iltihaplanması sonucu ortaya çıkan acil bir infeksiyon hastalığıdır. Toplum içinde ve günlük yaşam sırasında ortaya çıkan pnömonilere “toplumda gelişen pnömoniler” adı verilir. Pnömonilerin 1/3’ü yatarak 2/3’ü ise ayakta tedavi edilir. Yatarak tedavi edilen hastalarda ve özellikle yoğun bakım gerektiren hastalarda ölüm oranı yüzde 50 civarındadır. Özellikle kış aylarında olmak üzere dünya nüfusunun yüzde 5-10’nu yani 400-500 milyon kişiyi etkileyerek önemli bir sağlık problemine yol açar ve 4 milyon kadar kişinin ölümüne neden olur. Yüzyıl kadar önce en sık ölüm nedeni iken antibiyotiklerin ve aşının kullanıma girmesiyle sıklığı azalmasına rağmen yine de en öldürücü infeksiyon hastalıklarından biridir. Türkiye’de pnömoniye ait istatistiki veriler yeterli değildir. Her yıl 100 bin vaka 3 bin kadar ölümden bahsedilmektedir. Bu rakamların çok daha fazla olması beklenir.

Nasıl yayılır?

Hastalık etkenleri olan mikroorganizmalar başta ağız, boğaz ve burun olmak üzere kişinin kendi normal mikrobik florasında yer alırlar. Özellikle uyku esnasında üst solunum yollarına ait sekresyonların akciğerlere aspire edilmesiyle hastalık ortaya çıkar. Hastalığın ortaya çıkmasında vücut direncinin azalması son derece önemlidir. Normalde hastalık yapmayan mikroplar vücut direncinin azalmasıyla ve olmamaları gereken akciğer dokusuna ulaşmaları sonucu hastalığa neden olurlar. Bunun dışında tüberküloz ve klima hastalığına yol açan lejyonella gibi hastalık etkenleri dışardan damlacıkların aspire edilmesiyle kişiyi hastalandırır. Özellikle yaşlı hastalarda normal bağırsak florasını teşkil eden mikroorganizmaların çeşitli nedenlerle üst solunum yollarına kontamine olmaları ve aspirasyon sonucu hastalık ortaya çıkar.

Kimler risk altında?

İleri yaş, kronik hastalıklar (KOAH, bronşektazi, akciğer kanseri, karaciğer hastalıklar, böbrek yetersizliği, şeker hastalığı, bilinç kaybıyla seyreden nörolojik hastalıklar, yemek borusu hastalıkları, kanser hastalığı), sigara kullanımı, alkol, kusma ve aspirasyon, uzun süreli ameliyatlar, grip, aşırı soğuğa maruz kalma risk faktörleridir. Bebeklerde, çocuklarda, yaşlılarda ve kronik hastalığı olanlarda hastalık sık ve öldürücüdür. Sigara bağımlılığı arttıkça pnömoni sıklığı artış gösterir. Uzun süreli mide ülseri ilaçları kullananlarda pnömoni daha sık ortaya çıkar.

Hangi belirtilere yol açar?

Titreme ile yükselen ateş, öksürük, balgam, göğsün yanlarında ağrı, bazen nefes darlığı ve vücutta morarmalar en sık belirtilerdir. Hastalık bir üst solunum yolu infeksiyonu gibi başlayıp pnömoni ile sonlanabilir. Genel durum oldukça bozuktur. Pas rengi balgam, balgamda kan görülmesi önemli belirtilerdir. Hastanın solunum sayısı artmıştır. Özellikle yaşlılarda hastalık ateş olmadan atipik seyredebilir. Yaşlı bir hastanın genel durumunda bozulma, bilincinde bir değişiklik, psikolojik durumunda bir farklılık pnömoniyi düşündürmelidir.

Korunma yolları nelerdir?

Grip ve zatürre kış aylarının en sık görülen iki hastalığıdır. Grip özellikle yaşlılarda zatürreye yol açabilir. Bazen de grip sonrası ortaya çıkan solunum yollarındaki değişiklikler ve bağışıklık sisteminin bozulması sonucu süper infeksiyon denilen bakterilerin de tabloya eklenmesiyle hastalık ağırlaşır. Bu açıdan grip aşısının, sık sık el yıkamanın, hastalıklı kişilerden uzak durmanın, hasta kişilerin kişisel eşyalarının kullanılmamasının önemi büyüktür. Dengeli beslenme, hijyen koşullarına uyma, sigara ve alkol kullanmama, stressiz yaşamaya çalışma, altta yatan kronik hastalıklara ve nörolojik hastalıkların uygun şekilde tedavisi son derece önemlidir.

Aşı yaptırmak gerekir mi?

Pnömoni en sık ve öldürücü infeksiyon hastalıklardan biridir. Aşı son derece koruyucudur. Özellikle risk faktörü olan kişilerde mutlaka yapılması önerilmektedir. 18 yaş ve sonrası bağışıklığı baskılanmış hastalar (kanser, kronik böbrek yetersizliği, nefrotik sendrom, kronik karaciğer hastalığı), kalp hastalığı olan kişiler, dalağı çıkarılanlar, beyin omurilik sıvısı kaçağı olanlar, bilinç kaybı ile seyreden nörolojik hastalığı olanlar, çok sigara içenlerde, astımı olanlarda ve diyabetik hastalarda pnömoni aşısının yapılması özellikle önerilmektedir. Risk faktörü olan kişilerde 18-65 yaşları arasında 1-2 doz, 65 yaş sonrası ise herkese bir kez yapılmalıdır. Aşı yılın herhangi bir döneminde yapılabilir ve en az 5 yıl koruyucudur.