Kıtlık ihtimali göz ardı edilmesin!

Doktorların, virüs konusunda endişe duyan insanlara başlıca tavsiyesi temizlik, iyi uyku ve iyi beslenme düzeni. Bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için faydalı olduğunu duyduğumuz her şeyi yiyoruz. C vitamini uğruna limon marketlerde kapış kapış satılıyor, fiyatı da taleple aynı ivmede artıyor. Patates, soğan yine aynı rağbetten nasibini alanlardan… Raflarda sirkülasyon hiç olmadığı kadar hızlı.

Ancak…

Bu ürünlerin, o market raflarına kimlerin sayesinde geldiğini ne yazık ki unutuyoruz.

***

Covid-19 salgınının yol açabileceklerini öngörebilen tüm ülkeler, gıda kıtlığı yaşanmaması için de önlemlerini almaya başladı.

Almanya, Fransa, İngiltere ve İtalya'da devlet yetkilikleri çiftçinin yanında olduğunu ilk günden dillendirdi. AB, ABD ve Çin'de açıklanan ekonomi paketlerinde çiftçi öncelikli olarak yer aldı. Ülkeler, üretime destek politikalarının yanı sıra, ihracatın yol açabileceği ürün kaybının önüne geçmek için de birtakım yasaklara başvurdu.

Örneğin Rusya, tüm tahıl ihracatını 20 Mart 2020 itibariyle 10 gün süre ile durdurmasının ardından, Haziran ayına kadar da kota dahilinde sürdüreceğini açıkladı. Belirlenen ihracat kotası da 7 milyon ton.

Türkiye'nin 2019 yılında ithal ettiği buğdayın yüzde 80'i ise Rusya'dan.

Bu da şunu ortaya çıkarıyor ki, her ülke, kendi vatandaşını virüsün sebep olabileceği tehlikeden korumaya çalışıyor, ancak alınan kararlar özellikle ithalat oranı yüksek ülkeleri de oldukça etkiliyor.

Mesele ciddi. Hatta koronavirüs sonrası yaşanabilecek kıtlık ihtimali de virüs kadar tehlikeli.

Bu açıdan, nasıl ki, virüsü yenme konusunda kahramanlarımız sağlıkçılarımız ise; kıtlığın önüne geçmek için de kahramanlarımız çiftçilerimiz.

***

Bakınınız… TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şubesi Başkanı Feyzullah Korkut uyarıyor:

"Tarım sektörü, stratejik bir sektördür. Üreticilerin bir kez üretimden koptuktan sonra tekrar tarımsal üretime dönmeleri oldukça zor, hatta olanaksızdır. Unutmayalım ki, bir aylık ekim sezonunu kaçırırsak, bir yıllık mahsulü kaybederiz. Üretmezsek beslenemeyiz. Üretemezsek tüketemeyiz. Üretemezsek kıtlık ve açlık yaşarız."

Bu olumsuz senaryonun yaşanmaması için de çiftçiye destek vermeye mecburuz.

***

Tarım ekonomisinde ihtisaslaşmış Ziraat Yük. Müh. Osman İnan, Ekovitrin ve Çiftlik Dergisi'ndeki yazılarında TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası'nın "Üretim Seferberliği" çağrısının mutlaka dikkate alınması gerektiğini yineleyerek yapılması gerekenleri kısaca şöyle sıralıyor:

- Herkes için gıda güvencesinden emin olunana kadar üretici ürününü üretmelidir. Bunun için elbette üretim teşvik edilmelidir. Maksimum kapasitede üretim sahaları kullanılmalıdır. Bütçedeki tarımsal desteklemeler oranı olması gereken düzeye çekilmelidir. Yani arttırılmalıdır.

- Üreticinin ürünü sigorta edilmelidir. Üreticiye güven verilmelidir.

- Üretici borçları uzun bir süre ertelenmelidir. Borç faizleri silinmelidir.

- Desteklemeler zamanında yapılmalı ve etkinlikleri arttırılmalıdır.

- Kırsaldan gelen bilgilere göre önemli girdiler ilaç, gübre için fiyatlar artmıştır. Fırsatçılıkla mücadele edilmelidir. Bunların kontrolü aşırı girdi fiyat artışları önlenmelidir.   Girdi tedariki, girdi güvencesi sağlanmalıdır.

- Mevsimlik tarım işçiliğine özel politikalar yapılmalıdır. 

- Gıda güvenliği konusu da bu dönemde ihmal edilmemelidir.

***

Ezcümle, salt bugünü düşünerek, yarını es geçerek politika yürütemeyiz.

Kıtlık bizi bekleyen korkunç bir tehlike.

Şu dönem çiftçiye destek olmanın elzem olduğu kritik bir dönem ve gerekenin yapılması için kaybedilecek vakit, telafisi olmayan problemlere neden olabilir.

Dileğimiz o ki, bu yaşananlar, tarımın, gıda güvencesinin öneminin daha iyi kavranmasını sağlar ve bundan sonraki süreçte Türkiye, yüksek tarımsal potansiyelini en iyi şekilde kullanır hale gelir.

 

dfs-004-001-011.jpg

Yazarın Diğer Yazıları