Komplo teorisi deyip geçmeyin

Komplo teorisi deyip geçmeyin
Komplo teorisi deyip geçmeyin

Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı emekli Albay Atilla Uğur'un uyarısı üzerinde durmamız gerekiyor.

Uğur; Yakında Güneydoğu'dan başlayacak bir kalkışmanın olacağını, bunun HDP'lilerin çağrısıyla oluşacak bir gösteriyle başlayacağını, bu gösteride polis ve asker içinde henüz ortaya çıkarılmamış FETÖ'cülerin halkın üstüne ateş açacağını "net bir bilgi" olarak dile getiriyor.

İngilizler'in 3 aydır Güneydoğu'da etkin aşiretlerle yoğun pazarlık içinde olduğunu, Konsolos'un aşiretlerle bizzat görüştüğünü ifade ediyor.

(...)

Son zamanlarda HDP, PKK içinde ya da Irak ve Suriye Kürt bölgelerinde Güneydoğu Anadolu'dan "Kuzey Kürdistan" olarak söz edilmesi, "4 parçalı Kürdistan" hedefinin sık sık dile getirilmesi ve Türkiye'nin Güneydoğu'sunu Hatay'a, Adana'ya kadar içine alan "Kürdistan haritaları"nın açıkça Barzani TV'sinde gösterilmesi komplo teorisi düşüncesine fırsat vermiyor.

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani'nin zaman zaman "PKK ve PYD'ye karşı" görüntü vermesi yanıltıcıdır.

Barzani' nin Suriye'de Rojova adı verilen bölgenin "Suriye Kürdistanı" olarak ilan edilmesine öncülük ettiğini unutmamalıyız.

Barzani; "PKK ile PYD aynı şeydir, PYD'ye yardım, PKK'ya yardımdır" benzeri sözlerle ABD'nin PYD'ye siyasi ve askeri destek vermesini eleştiriyor görünse de bu durum gerçek duygularını yansıtmıyor.

Nitekim geçtiğimiz günlerde HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş ile Mesut Barzani Erbil'de buluşarak birbirlerine "abi-kardeş" hitaplarıyla 5 saat süren uzun bir toplantı yaptılar.

(...)

Albay Atilla Uğur "sahne gerisinde" olan, görülmeyenler ile ilgili önemli bir açıklama yapmış.

Üzerinde düşünülmesi gerekir!

Güngör Mengi Vatan

*****

Fetullahçılığın miladı!

--------

Nihal Bengisu Karaca geçen gün gazetedeki köşesinde şöyle bir soru ortaya attı:

"Bir insan hangi tarihten itibaren FETÖ'cü sayılmalı?"

İnsanda tebessüm yaratan bir soru bu. Doğal olarak bir tane yanıtı var: Fetullahçı olduğu, o örgütün içinde yer aldığı tarihten itibaren!..

Mehmet Y. Yılmaz Hürriyet

*****

Kandil'e giriş yasağı!

-------

Ölüm, savaş, terör, patlama, darbe, şehit... Hayatımız bu haberlerle sarılıp sarmalanıyor.

Dün de bu satırlar yazılırken 10 şehit haberi gelmişti.

Güneydoğu'daki savaş nasıl duracak?

İktidarın bir politikası görünmüyor. Genelkurmay Başkanı bütün teröristleri temizlemekten söz ediyor.  Mümkünmüş gibi...

Oysa ABD'den, Irak'tan ve Barzani'den Kandil dağındaki PKK liderlerini istemek. Eğer güçleri yetmiyorsa bu işi Türk ordusunun üstlenmesi... Yapılması gerekenin bu olduğu yıllardır yazılıp çiziliyor. Ankara Rakka'ya, Musul'a girmekten söz ediyor ama Kandil'den söz etmiyor, resmi görüşmelerde Kandil'in masaya getirildiğini de duymuyoruz. Çözüm için nasıl bir mucize bekleniyor acaba?

Melih Aşık Milliyet

****

İstismara izin verilmesin

-----

Ak Parti kurmayları, iktidara gelene kadar, hatta iktidara geldikten sonra da mağduriyetlerin her türlüsünü yaşadılar.

Bu yüzden mağduriyet nedir en iyi onlar bilir.

15 Temmuz temizliği elbette şart. Hem de sonuna kadar. Ama bu süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da altını çizdiği gibi at izi, it izine karışmamalı!..

Bize gelen maillerin çok daha fazlası eminim ki ülkeyi yönetenlere de gidiyor.

Okurken gözleriniz doluyor.

Suçları varsa, cezaların en büyüğünü hak ettiklerini, zaten kendileri de biliyor.

Peki ya zerre kadar suçları yoksa?..

(...) İstismara izin verilmesin!

Mağduriyetlerin yarattığı istismar en fazla kime zarar verir?

İktidara.

Kimin işine gelir?

Kaos yaratmak isteyenlerin...

Abbas Güçlü Milliyet

*****

Tanrım, sen aklımızı koru

-----

... Burdur Milli Eğitim Müdürü Mahmut Bayram'ın, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşım, aklı başında olan her insanı acı acı düşündürdü. Adam diyor ki: "Bir kadın evinden süslenip çıkıp evine dönene kadar kaç erkeğin şehvetini tahrik etmişse o kadar erkekle zina yapmış gibidir!"

Yani suçludur, günahkârdır!

 Bu tiplerin akılları fikirleri hep belden aşağı!

Kadının saçını görseler, beyinlerinde seks canlanıyor... Bir kadınla masum bir şekilde tokalaşsalar "El zinası" yapmış gibi oluyorlar! Kadın sözcüğünün "K"sini duysalar ayranları kabarıyor! Akılları fikirleri zinada, fuhuşta, sekste, sapkınlıkta... ...Ve bu tipler devlet kademelerinde önemli görevler alıyor, milli eğitim müdürü bile olabiliyor!

Eğitimi böyle ellere bırakılan toplumlar uygarlıktan nasiplerini alabilirler mi?

Hayır, alamazlar!..

Rahmi Turan Sözcü

******

Gözden kaçan gizli "FETÖ"  ordusu

-------

Star gazetesi OHAL'in üçüncü ayı biterken "Gizli tehlike" başlığı ile uyardı:

-15 Temmuz'daki hain kalkışma sonrası asker, polis ve yargıda büyük temizlik yapıldı, ancak onlara hiç dokunulmadı.

Uzmanlar uyarıyor: Önemli kurumlar Pensilvanya'dan izlenebilir hatta ÖGG'ler Türkiye'yi vurabilir!..

Günaydın, deyip devam edelim; Türkiye'de ÖGG sertifikası alanların sayısını biliyor musunuz? Tam 1 milyon 17 bin!..

Peki, aktif güvenlik görevli sayısı ne kadar dersiniz? O da 280 bin!

Bir karşılaştırma yapalım; TSK'da sivil uzmanlarla birlikte 391 bin 695 personel bulunuyor. 2015 sonu verilerine göre 81 ildeki polis sayısı ise 220 bin civarında, iyi mi!.. Diğer bir deyişle, Özel Güvenlik Gücü Türk polisine 60 bin fark atıyor!.. Yurtdışına bakalım: 300 bin personeli olan Yunan ordusuna rakip olacak büyüklükte!..

Bitmedi; bu personel kullandığı silahların yanı sıra, özel izinle ağır silahlara da sahip!..

Bu iktidarın 2004'te çıkardığı yasayla ÖGG'ler polis ve askere ait bazı görevleri de üstlenmiş durumda. Daha sonra 2008 ve 2016'da yapılan düzenlemelerle görev alanları daha da genişletildi. Şahıs ve araçları el ve köpekle arayabiliyor, trafik belgesi kontrolü yapabiliyorlar. ÖGG'lere yapılan saldırı ise polis ve askere yapılmış sayılıyor!..

Daha da vahimi, bizzat Özel Güvenlik Federasyonu Başkanı Bülent Perut, ÖGG'lerin 160 bini aşan kısmının "FETÖ üyesi" olduğunu açıkladı. Ve bu arkadaşlar Türkiye'nin elektrik, su, haberleşme, yargı ve sağlık hizmetleri gibi bir yığın stratejik kurumunun güvenliğini sağlıyorlar; şahane bir mantıkla "kurda kuzu teslim edilmiş durumda!.."

 Soner'in defalarca uyardığı üzere, Türkiye'nin üçüncü silahlı gücü haline gelen ÖGG'ler kendilerine "emanet edilen" bu stratejik mevkilerde neler yapabilirler hiç düşünüldü mü acaba?!...

Ümit Zileli Korkusuz