Kurtuluş Savaşı’nın önemli isimlerinden 57. Piyade Tümen Komutanı Miralay Reşat Bey’in trajik öyküsünü yazmıştım geçen hafta.
Okumayanlar için hatırlatayım:
Balkan ve Çanakkale Savaşlarında mücadele eden Reşat Bey, Kurtuluş Savaşı’nda da birçok muharebe kazandıktan sonra Çiğiltepe’nin düşmanın elinden kurtarılmasında görevlendirilmişti.
Komutanlarına “Tepeyi yarın 12.00’ye kadar alacağız” diye söz verip o saate kadar alamayınca tabancasını şakağına dayayıp hayatına son vermişti.
Tepe onun intiharından 5.5 saat sonra alınmıştı.
Mustafa Kemal Paşa çok sevdiği ve takdir ettiği bir komutanının trajik sonundan büyük üzüntü duymuş, Cumhuriyetin ilanından sonra Soyadı Kanunu çıktığında Reşat Bey’e gıyabında Çiğiltepe soyadını vermişti.
...
Bunları anlatan yazının çıktığı gün bir okurum gönderdiği mesajda, “Komutanın adı uzun yıllar boyunca Ankara-Mamak’taki Çiğiltepe Ortaokulu’nda yaşadı. Ancak birkaç yıl önce o ad silindi yerine Turhan Polat Ortaokulu yazıldı” diyordu.
Okurumun yanılmış olabileceğini düşündüm önce.
Ama biraz araştırınca mesajının kelimesi kelimesine doğru olduğunu anladım.
Gerçekten de her zaman gurur duyulacak o onurlu komutanın adı okuldan silinmişti.
...
Peki, okula adı konulan Turhan Polat kimdi?
Bir işadamı olduğunu öğrendim.
Okulun adının değiştirilmesinin de şaşırtıcı bir öyküsü var:
Çatısı delinen, sıvaları dökülen, su tesisatında sorunlar yaşanan okulun tadilata ihtiyacı varmış.
Ne var ki bütçede bunları karşılayacak para yokmuş.
Turhan Polat adına kurulan vakfın yöneticileri devreye girmiş, “Okula Turhan Polat adını koyarsanız gerekli parayı sağlarız” demişler.
Talepleri Milli Eğitim Bakanlığınca uygun bulunmuş ve tadilatın ardından okulun adı değiştirilmiş.
...
Sonuç olarak şunu söylemek istiyorum:
Keşke okulun adı Çiğiltepe olarak kalsaydı ve Turhan Polat’ın adı da yeni yapılacak bir okula konulsaydı.
Tarihimize, ülkemizin değerlerine saygının gereği buydu.
***
“Belediyeden şikayetçiyiz”
Ankara’da yaşayan üç yaşlı emekli kardeş, Niğde’de çocukluklarının geçtiği annelerinden miras evlerine belediyece el konulmak istendiğini belirtiyor, hayatlarının son virajında karşılaştıkları haksız ve hukuksuz uygulamalardan ciddi şekilde rahatsız olduklarını ifade ediyorlar.
CİMER’e verdikleri şikayet dilekçesinin bir örneğini göndermişler bana.
Özetle şöyle diyorlar dilekçede:
“Niğde merkezde Ak Medrese’nin bitişiğinde bulunan evimiz sit alanıdır ve anıtsal yapı listesindedir.
Niğde Belediyesi halen binada oturan kiracımızı çıkarttırıp burayı değerinin çok altında kamulaştırmak istemektedir. Bunun için çeşitli adımlar atmışlardır.
Mülkiyet hakkını hiçe sayan bu uygulamalar nedeniyle mağdur ve muzdaripiz.
Konuyla ilgilenmenizi, bekliyoruz.”
...
Dilerim bu üç yaşlı emekli kardeşin şikayetleri titizlikle araştırılır, ata yadigarı evlerine haksız ve hukuksuz bir şekilde el konulmasına imkan verilmez.
