"Konu fındığa gelince yetkililer..."

"Konu fındığa gelince yetkililer..."
Fındık üreticisinin zor durumda olduğunu belirten ve iktidara çağrıda bulunan İYİ Parti Düzce İl Başkanlığı, "Konu fındığa gelince, yetkililer adeta 3 maymunları oynamaktadır" ifadelerini kullandı.

İYİ Parti Düzce İl Başkanlığı AKP hükümetine eleştiriler getirdiği basın açıklamasında fındık üreticisinin sorunlarına dair çözüm önerileri de dile getirildi.

İl Başkanlığından yapılan açıklamanın detayları şu şekilde:

“Fındık üreticisi, uzun yıllardır adeta bir gelenek haline geldiği üzere, 2018 yılında da AKP hükümeti tarafından ciddi şekilde mağdur edilmiştir. ‘Yerli ve Milli” söylemi üzerine düzenlenen kampanyaların aksine, konu belki de en  ‘Yerli ve Milli’ urun olan fındığa gelince, yetkililer adeta 3 maymunları oynamaktadır. Suni müdahaleler ve gerçekten uzak bir şekilde yazılı ve görsel olarak ulusal başında yaratılan algıların aksine, fındık için kalıcı ve kesin bir çözüm üretilememiş ve üretilememektedir. Fındık üreticisi de mağdur olmaya devam etmektedir.

2018 yılı baz alındığında, adeta bir kurtuluş reçetesi ve basari hikayesi olarak kamuoyuna yansıtılan durumların aksine, TMO eli ile yapılan müdahale alimi üretici lehine kesin ve net bir katkı sağlamamıştır. Fındık üreticilerimizin de çok iyi bildiği üzere Kasım ayında gerçekleştirilen müdahale alımı olmayan veya bitmek üzere olan mahsule talip olmak demektir. Bu geç ve içerisinde birçok da aksaklıkları içeren TMO alımı üreticiyi ne yazık ki yeniden fındık tüccarlarına fındık vermeye mahkum etmiştir. Nitekim, fındık piyasası aktörlerinin gayet iyi bildiği üzere, üreticilerimiz Eylül ayı itibari ile mahsullerini satışa çıkarmış ve Ekim sonu itibari ile büyük oran da ürünler satılmıştır. Bu çerçevede görünen tablo sudur ki, AKP iktidarının 2018 yılında bahsi gecen müdahale alımı ve fiyat açıklaması bir ‘seçim yatırımı’ olmaktan öteye geçememiştir.

Bu gerçeklerden hareketle, seçim dönemlerinde 4 elle sarılınan “yerli ve milli” söylemi, AKP iktidarı tarafından tekrar hatırlanmalı, fındık üreticilerimizin hak ve menfaatleri doğrultusunda gereken yapılmalıdır.

Nitekim, fındık üreticisi masraflarını karşılayamadan 2018 döneminden sonra 2019 hasat dönemine umutlarını bağlamış durumdadır. Sorumlu ve yapıcı muhalefet anlayışımız paralelinde  ve üreticilerimizin yasadıkları mağduriyetler çerçevesinde AKP iktidarını fındık sorununu çözmeye ve üreticilerimize nefes aldıracak bir takım önlemleri hasat zamanından önce deklare etmeye davet ediyoruz.  Bu davetimiz çerçevesinde üzerinde durulması gereken hususlar ise şunlardır:

1)    Rekolte tespiti ve ilanı, hiç bir şüpheye yer bırakmayacak şekilde’ “Tarım Bakanlığı” tarafından yapılmalı, monopol ( tekel) firmanın piyasayı rekolte veya rekolte söylemleri üzerinden etkilemesi, algı ve kaos ortamı oluşturulması önlenmelidir. Bu önemli hususu verimli kılmak ve gerçekleştirmek adına, Tarım Bakanlığı haricinde rekolte açıklayan kişi, kurum ve kuruluşlara hukuki soruşturma başlatılmalıdır.
2)    Ağustos ayı başı itibari ile FİSKOBİRLİK veya TMO tarafından fındık alınabilecek şekilde depolar ve personel hazırlanmalı ve bu çalışmalar tamamen bitirilmelidir
3)    Avrupa Birliğinin tarım politikalarımızı yönlendirme amacı ile yapmış olduğu alan bazlı fındık desteklemelerinin adeta bir hükümet lütfu gibi gösterilmesinden vazgeçilmeli, üretici sadece ‘parasal’ destek ile avutulmamalıdır. Ayrıca bizim ısrarla yanlış olduğunu düşündüğümüz alan bazlı fındık desteklemelerinin urun bazlı desteğe dönüşmesi yani üretim arttıkça desteğin de artması sağlanmalıdır.
4)    Üreticiye verilen, bizim ürün bazlı olmasını önerdiğimiz, destek ödemeleri Ağustos ayı sonu itibari ile ödenmeye başlanmalıdır. Eğer bu yapılabilirse, serbest piyasa şartlarında, fındık üreticisi fındığını pazara daha geç indirebilecek bu da fiyatların bir nevi yüksek bir noktada kalmasına destek olabilecektir
5)    TMO sezon başında taban fiyat açıklamalıdır. Taban fiyat üzerinden 1 Eylül itibari ile müdahale alımı gerçekleştirmeli, teslim edilen ürünlerin bedelleri ise olabildiğince kısa bir zamanda ve açıklanacak olan ödeme takvimi çerçevesinde gerçekleştirilmelidir
6)    TMO’nun alım kanalı ile depoladığı urun, ilgili tekel firmalarının depolarının boşalmaya başladığı anda satışa çıkarılmamalı, talep ortamının yaratılması beklenmeli fiyatlar böylelikle arttırılarak hem devletimizin hem de üreticilerimizin kazanması sağlanmalıdır.
7)    %5 meyilden daha düz arazilere de destekleme ödenmelidir. Zira veraset yolu ile parçalanmış olan araziler özellikle Karadeniz bölgesinde başka tarım urunu yetiştirilmesine ekonomik olarak imkan tanımamaktadır
8)    Tarıma dayalı sanayinin, özellikle fındık bazında. TMO veya FİSKOBİRLİK önderliğinde yaygınlaştırılması sağlanmalıdır
9)    Önemli bir kısmi ihraç edilen ve oldukça stratejik bir urun olan Fındık’ın kilogram birim fiyatı, daha önce de İYİ Parti olarak dile getirdiğimiz üzere, yine döviz kurlarına entegre edilmiş olmalıdır.  Aksi halde urunun ve üreticinin alım gücü kaybının önüne geçmek mümkün olmamakta, üretici ciddi mağduriyetler yasamaktadır (Örneğin fındık 2015 yılında 5.5 Dolar, 2016 yılında 4 dolar, 2017 yılında 3 dolar iken 2018 yılında 2.5 dolarla seviyesine düşmüştür, oluşan kaybı Milletimizin takdirine sunuyoruz)

Bu tur önlemler kalıcı hale getirilmeden fındık üreticisinin mağduriyetlerini gidermek ve soruna kalıcı bir çözüm bulmak mümkün görülmemektedir. Geçmiş yıllarda yaşanan sorunlar ortada iken, İktidarın bu kadar açık bir soruna kalıcı çözümler ortaya koymaması da oldukça düşündürücüdür.”