Korona geçirenlerin yüzde 30'unda tespit edildi. Prof. Dr. Ömer Karadaş normalinden çok farklı diyerek uyardı

Korona geçirenlerin yüzde 30'unda tespit edildi. Prof. Dr. Ömer Karadaş normalinden çok farklı diyerek uyardı
Nöroloji Kliniği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ömer Karadaş'ın uluslararası dergilerde yayımlanan çalışmasında, korona virüs geçiren hastalarda yüzde 30 oranında baş ağrısı tespit edildi. Karadaş, "Korona virüs baş ağrısı gerçek bir baş ağrısı ve çok büyük oranda yüzde 90'lar civarında iki taraflı görünüyor" dedi. 

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Kliniği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ömer Karadaş''ın, korona virüsün nörolojik bulgularına ilişkin yaptığı çalışma, uluslararası dergilerde yayımlanarak, ödül aldı. Karadaş, çalışma kapsamında elde ettikleri verilerde korona virüste baş ağrısı başta olmak üzere epilepsi, beyin damar hastalıkları, ağrılar gibi, koku ve tat alma bozuklukları gibi pek çok nörolojik bulguların olduğunu gördüklerini söyledi. Karadaş, "Bizim yaptığımız çalışmada baş ağrısının yüzde 30''lara kadar yüksek oranda saptandığını gördük, hatta baş ağrısı tek bulgu olan hasta oranının da azımsanmayacak kadar fazla olduğunu biliyoruz. Sadece baş ağrısı var, onun dışında hiç bulgusu yok" diye konuştu.

''KORONA VİRÜS BAŞ AĞRISI NORMAL BAŞ AĞRISINDAN FARKLI''
Prof. Dr. Karadaş, korona virüs baş ağrısının normal baş ağrısından farklı olduğunu söyledi. Karadaş, "Eğer kovid-19''a yönelik baş ağrısının özelliklerini bilmezsek, bunu diğer baş ağrıları ile karıştırırsak, bu hasta yine toplumda dolaşacak ve virüsün yayılmasına neden olacak. Toplum arasında en çok bilinen migren, gerilim tipi, küme tipi baş ağrısı; korona virüs baş ağrısı gerçek bir baş ağrısı ve bunlardan farklı. Korona virüs baş ağrısı çok büyük oranda yüzde 90''lar civarında iki taraflı görünüyor. Migrende görünen zonklayıcı baş ağrısını bunda görebiliyoruz; ama migrende gördüğümüz yarım baş ağrısını pek görmüyoruz. Korona virüs baş ağrısında hem iki taraflı hem zonklayıcı hem sıkıştırıcı, buna eşlik eden bazı bulgular da bize ayırt ettiriyor. Bunlar neler; kişide ishal, kilo kaybı olabiliyor, koku, tat alma bozukluğu eşlik edebiliyor. Dirençli, ilaçlar ile geçmeyen baş ağrıları ile karşımıza çıkabiliyor. Dolayısıyla biz bu tür bulguları, verileri gördüğümüz zaman muhakkak koronavirüsü de düşünmemiz gerekiyor" dedi.

Korona virüs baş ağrısının migrene benzeyen özellikleri de olduğunu belirten Karadaş, "Işık hassasiyeti, ses, koku hassasiyeti olabiliyor, bunlar da migrenle karıştırabileceğimiz durumlar. Ama genellikle başın ön tarafında, iki taraflı, hem sıkıştırıcı hem zonklayıcı ve kilo, iştah kaybının olması, koku, tat alma gibi bulguların da az da alsa eşlik etmesi, bunun korona virüs ile ilişkili baş ağrısı olduğunu düşünmemizi sağlayacaktır" ifadesini kullandı.

''AYLARCA SÜREN BAŞ AĞRILARI OLUYOR''
Prof. Dr. Karadaş, korona virüs kaynaklı baş ağrısına ilişkin hazırladıkları yayının uluslararası dergilerde yayımlandığını hatırlatarak "Baş ağrılarını da biz değerlendirdik, bunu da biz uluslararası yayın haline getirdik. Aslında korona virüs baş ağrısı dediğimizin de kendi içerisinde farklı tiplerini gördük. Bir kısmı çok dirençli, çok ağrılı; bir kısmı da orta şiddetli diyeceğimiz bir şey. Çok şiddetli olan ağrılarda akciğer tutulumunun daha fazla olduğunu gördük. 1 yılın da ardından artık tecrübelerimizle de hastaları inceliyoruz. Poliklinikte 3, 5, 6 ay önce geçirilmiş korona virüs enfeksiyonuna rağmen aylar sonra da çıkan baş ağrılarını görüyoruz. Korona virüsten aylar sonra çıkan baş ağrıları ile de karşılaştık. Bir grupta korona virüsle başlayıp çok uzun süreli devam eden baş ağrılarını görüyoruz. Bir grup da korona virüs ile baş ağrılarını yaşıyor; ancak devam etmiyor. Bunların daha sağlıklı oran ve sayılarını önümüzdeki dönemde vermiş olacağız. Bunların çok büyük kısmının tedavileri yapılabilmekte, rahatlıkla üstesinden gelinebilmekte, tabii bu tedaviler kişiye özel" diye konuştu.

İlgili Haberler