​​​​​​​"Korona virüsün tedavisi traktör!" mü?

Bazı insanlar, dünyada GDO diye bir vaka olduğunu, bitkilerin genetiğinin değiştirildiğini, hayvanların kopyalandığını bilmelerine rağmen virüslerin genetiğinin insan eliyle değiştirilmiş olma ihtimalini tamamen yok sayıyor! Virüs üzerine çalışan merkezlerden yayılan iddialara inanmayı tercih ediyor. Kendileri bilir!

Bu arada, "Dünya Sağlık Örgütü gelsin, Türkiye'de hastane açsın" gibi öneriler de yapılabiliyor! Bu mantığa göre, "Birleşmiş Milletler askerleri gelsin, güvenliğimizi sağlasın" da denilebilir!

Gerçi Türkiye'de "şehir hastaneleri projesi" de zaten Prof. Dr. Raşit Tükel'in ifade ettiği gibi Sağlık Bakanlığı ile "İngiliz Hazinesi Kamu Özel Ortaklığı Tanıtım Birimi"nin yaptığı toplantılar sonrasında başlatılmıştı! Yalnız Tükel'e göre Recep Akdağ döneminde "entegre sağlık kampüsleri" kurulmaya başlanırken, İngiltere'de 2017 yılında hazırlanan bir raporda kamu-özel ortaklığı uygulamalarının İngiliz sağlık sistemini çökerttiğinden söz ediliyordu.

***

Korona virüs krizi, zaten Afrika'da var olan açlıktan ölümleri, bütün dünyada yaygın hale getirebilir. BBC'nin haberine göre Hindistan'da halka evlerinden çıkmamaları söylendi ama yevmiyeyle çalışan güvencesiz işçiler bu durumda hastalıktan önce açlıktan ölümle karşı karşıya kalabileceklerini söylüyor. Bütün dünyada aynı tehlike var ama Hindistan'ın nüfusu malûm...

BBC'nin başka bir haberine göre korona virüs salgınını umursamayan tek Avrupa ülkesi Belarus... Bu ülkede normal hayat hiçbir şey olmamış gibi devam ediyor. Sınırları açık, insanlar işe gitmeye devam ediyor, sinema ve tiyatrolar açık, futbol maçları oynanıyor.

Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko ise "Korona virüsün tedavisi traktör" diyerek tarım alanında çalışmaların teşvik edilmesi gerektiğine işaret etti.

Lukaşenko, aşırı kaygı ve psikozun, virüsün kendinden çok daha tehlikeli olduğunu söyledi ve ülkesinin istihbarat servisine halk arasında panik yayan "alçakları yakalama" talimatı verdi.

***

CHP'li Umut Oran'ın değerlendirmesi önemli:

"Korona virüs nedeniyle yaşanan olayların tamamı, tarihin akışını da değiştirecek ve yarınların 'yeni dünya düzeni'ne etki edecektir. 1970'li yıllardan itibaren 'devlet kumaş mı üretir, devlet süt mü üretir' diye diye halkın tüm servetini gasp edenler, bugün aşı geliştirecek bir devlet kurumunun, acil durumlarda tüm gücüyle ihtiyaç duyulan ürünleri üretecek devlet kurumlarının eksikliğini hissetmektedir. Covid-19, neo-liberal ekonomi politikalarının tüm maskesini düşürdü. Yapılması gereken şey, içi boşaltılmış, eski teknolojiye dayalı şirketleri millileştirmek değil, yeni teknolojiye dayalı, modern milli şirketleri bizzat devlet eliyle kurmak ve ekonomiyi topyekûn planlamaktır. Siyaset kurumu bu süreçte güven kaybetmiştir. Virüs tehlikesi ortadan kalktığında İtalya, İspanya, Fransa başta olmak üzere tüm dünyada mevcut siyasi partilerin ve süreci yönetemeyen siyasi liderlerin tarih sahnesinden çekileceği, tüm siyasi partilerin dönüşeceği görülecektir. Türk milleti bu kötü günleri de aşacak ve yaşanılan bunca sorunun sebebi olanlarla 'hesaplaştıktan' sonra yepyeni bir ufka hep beraber yol alacaktır." dedi

***

Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Baki Remzi Suiçmez'in son uyarısı ise özetle şöyle:

"Kıtlık ve açlık sorunu yaşamamak için ülkemizde derhal tarımsal üretim seferberliği ilan edilmelidir. Unutmayalım ki bir aylık ekim sezonunu kaçırırsak, bir yıllık mahsulü kaybederiz. Üretmezsek beslenemeyiz. Üretemezsek tüketemeyiz. Üretemezsek kıtlık ve açlık yaşarız. Dışalım, normal zamanlarla birlikte, özellikle salgının dünyayı tehdit ettiği günümüzde de çözüm değil. Unutmayalım, boş rafları gıda maddeleri ile doldurmanın tek yolu, her koşulda tarımsal üretime devam etmektir."

 

dfs-004-001-011.jpg

Yazarın Diğer Yazıları