Kötüler geriye kötülüklerini bırakıyorlar

Mevsim yaz ya hani ve aylardan haziran.

O da geldi, gidiyor işte!

Şunun şurasında ne kaldı ki üçte ikisini bitirdik sayılır.

*

Bu sene yaz erken başladı haziranla birlikte ve haziran, her sene yapmadığını bu sene yapar oldu.

Bunca zaman güneşten aldığı sıcaklığını her nereye depolamışsa, şu günlerde saçıverdi yeryüzüne.

O kadar bunaltıyor ki!..

*

Yaz bunaltıyor…

Haziran sıcağı bunaltıyor…

Etrafımızda yaşananlar bunaltıyor…

En çok da bölgemizi İsrail bunaltıyor epey zamandır!

*

Anlayacağınız epey zamandır rahat durmuyor İsrail.

TRUMP’ın desteği ile “Gazze’yi tamam etmiş de şimdi sıra İran’a mı?” geldi diyesi geliyor insanın!

Ve Ortadoğu celladı Netenyahu, Abisi TRUMP’TAN aldığı güçle, saldırdıkça saldırıyor…

Öldürdükçe öldürüyor,

Bunaltıyor…

Huzursuz ediyor dünyayı.

Ve bir türlü bölgeyi rahat bırakmıyor.

Canlar yanıyor…

Ocaklar sönüyor…

Hayaller tükeniyor.

*

“Bu kadar küçücük bir devlete kimse dur demeyecek mi?” diye dünya büyük bir şaşkınlıkla birbirlerine soruyorlar.

Üstelik de Müslüman ülkelere karşı sivil-asker; kadın-çocuk demeden ölüm mermilerini yağdırdıkça yağdırıyor.

*

Haziran sıcak…

Haziran yakıyor insanoğlunu ve bunaltıyor şu günlerde!

*

Yok yok…

Savaş kötü…

Savaş acımasız…

Ve “Savaş, nedeni yurt savunması olmadıkça cinayettir” diyen, Mustafa Kemal ATATÜRK’ün ülkesinde bugünkü umutsuzluğa rağmen, umudun etrafında halka olmaya çalışıyor bu millet, öyle de yaşıyor her şeye rağmen.

*

Ve her şeye rağmen, hayat devam ediyor çünkü!

*

Hani biraz duygusalım ya, belki de ondan mı böyle düşünüyorum bilemiyorum ki!

Kendimi arıyor olduğum için midir nedir, gecenin karanlığı ve sessizliği içinde kendimi daha iyi hissediyorum.

Hele de Şarköy’deyken…

Çünkü Şarköy, kim bilir kaç yazarın kitabına konu olmuştur, hani şöyle ‘Geçiyordum uğradım’ bahanesi sonrası bir daha dönememiş olan!..

*

Benim de öyle oldu biliyor musunuz?

Şarköy’le tanışmam bir temmuz ayında, insanı sımsıkı sarıp sarmalayan Şarköy’ün kadife rüzgârının etkisine kapıldım ve bir daha kopamadım oradan.

Ve ben, bir tarafı deniz bir tarafı gitara benzeyen bir Avcılar’ı sevdim, şimdi de gönlümde bir Şarköy yer etti.

Benim Avcılar sevgime ortak oldu Şarköy sevgisi…

Ve benim gibi kimler kimler Şarköy’ün sevda çekimine kapılarak kopamadı buralardan.

Kimileri fakir ama mutlu…

Kimileri de şükürle ve huzurla yaşıyor bu yerde.

*

Gel gelelim ki şu savaş yok mu şu savaş…

İçinde…

Dışında…

Yakınında…

Uzağında ne tarafında olursa olsun insanı huzursuz ediyor,

Doğayı tüketiyor…

İnsanlığın yarınlarını karanlığa boğuyor, biliyor musunuz?

*

Ve yine de insanoğlu, savaşa inat, savaşın içinde yeşerttiği yaşama tutunma çabasıyla dahi yaşayıveriyor kedince işte!

Kötülerin bütün kötülüklerine…

Aşağılıklarına…

Ve vahşetlerine rağmen!

*

Demem o ki, kötüler, kötülükten başka bir şey bırakmıyorlar ki geriye!

Yazarın Diğer Yazıları