Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Özcan YENİÇERİ

Özcan YENİÇERİ

Kötülerin siyasetten uzaklaştırılması

Çağdaş dünyada karizmatik ya da eskilerin deyimiyle nev-i şahsına münhasır türden insanlar giderek daha çok siyaset ve yönetim dışı kalmaktadır. Bu durum toplum hayatında kitleyi, sıradanı, standardı ve vasatı daha çok egemen kılmaktadır.

Demokrasinin "bir adam bir oy" kuralı sayı karşısında niteliğin ikinci plana atılmasına neden olmuştur. Yönetimlerin güçleri ve meşruiyetleri aldıkları oya bağlı olması, yönetimlere aldıkları oy kadar konuşma ya da yönetme hakkı tanınması sayıyı kalite karşısında üstün duruma geçirmektedir. En az kusurlu bir rejim olması dolayısıyla demokrasinin bu sakıncası "kadı kızının" kusuru olarak nitelendirilip sineye çekilmektedir. 

Gerçekte demokratik toplumlar kurtarıcıya ve kahramanlık yapmaya ihtiyaç duymayacak kadar ilerlemiş olan toplumlardır.

Kurtarıcılardan kurtulmak!

 Toplumların ileri, gelişmiş, modern ve kendine yeterli hale gelmelerinde üstün nitelikli ve karizmatik kişiliklerin çok önemli rolleri olmuştur. Bugün ve gelecekte de toplumlar şu veya bu hiyerarşik düzeyde belirli bir kaliteye ve karizmaya her zaman ihtiyaç duyacaklardır.

Kurtarıcılardan kurtulmak toplumsal olgunluk, sıradanlığa sığınmamak ise bireysel yeterlilikle ilgilidir.

Kurtarılacak bir toplumun olmadığı yerde kurtarıcıya, kahramanlığa ihtiyaç olmayan yerde de kahramana ihtiyaç duyulmaz. Bilinç, ilerleme ve gelişmişlik sorunlarını halletmiş toplumların "kurtar bizi" diye slogan atmaları için herhangi bir neden yoktur.

Bireydeki artı nitelikler toplumların kazancıdır. Toplumları temsil edenlerde bulunan üstün özellikler onlara sorunlarını aşamada katkı sağlar. Tersi de doğrudur. Bu durum iç ve dış politikada da geçerlidir. Başarıyı yalnızca kendi fiziki ve zihnî eylemlerinden bekleyen, kendine güvenen ve karizmatik birey temsil ettiği toplumun çıkarlarından asla taviz vermez. Onur ve erdem sahibi insanlar teslimiyetçiliği, tavizciliği ve başkalarından dilenmeyi siyaset olarak niteleyemezler.

Toplumlar ciddiyetsiz tavırlıların, laubali karakterlilerin ve argo konuşanların ardına takıldıklarında fiziksel ve ruhsal yoksulluğun merkezine doğru yol almış olurlar. Toplumların önlerine ahlaken, fikren ve fiziksel yönden en iyi durumda olanları geçirmesi toplumun gelişmişliği bakımından bir gereklilik değil, şarttır.

Başarı için yöneticilerin fizikî/zihnî özelliklerinden ziyade stratejik istikametlerinin ve uyguladıkları yöntemlerin doğru olması gerekir.

Siyasi başarının sırları!

Siyasiler fizikî ve zihnî yetersizliklerini bir takım meziyet ve yöntemleri kullanarak aşabilirler.

Yetenek ve istikamet sorunu olmayan siyasilerin aşağıdaki yöntem ve ilkelerle kendilerini zenginleştirdiklerinde başarı için daha fazla bir şeye ihtiyaç duymayacaklardır.

Siyasi yeteneklere ilave edilecek bazı unsurlar kesine yakın başarı üretecektir. Siyasi yeteneği daha da işlevsel kılacak meziyet ve yöntemleri aşağıdaki biçimde sıralayabiliriz:

-Şerefe kıyma yerine rahata kıymayı tercih etmek,

-Yönetimi rahatsız eden olayları halının altına süpürmek yerine üstüne üstüne gitmek,

-Rakiplerini karalamak yerine onları anlamaya çalışmak. Onlarla mücadele için özel ordular kurmak yerine onları ya yanlarına çekmek ya da tarafsız bırakmak,

-Rakiplerin yeteneklerini kendi aleyhlerine kullanabilmek,

-Mücadeleyi içe değil dışa, astlara karşı değil üstlere karşı yapmak,

-Düşüncenin bir tercih değil, bir başlangıç olduğuna inanmak,

-Olaylara mikroskopla değil teleskopla bakmak,

-Hayallerinin hatıralar tarafından yönetilmesine izin vermemek,

-Geleceği geçmişin tasallutundan kurtarmak,

-Liderlerin kendilerinden daha yetenekli kişilerle çalışma başarısını gösterebilmek,

-Hayır demesini bilenlerle çalışmaya tahammül edebilmek,

-Algılamayı yargılamanın önüne koyabilmek,

Bu ve buna benzer yetenekler siyasetten kötülerin ve yetersizlerin elimine edilmesini sağlar. Kötülerin iyileri, bilmeyenlerin bilenleri, tembellerin çalışkanları kovduğu bir yerde ne siyasetin ne de yönetimin bir anlamı vardır.

Günümüz dünyasında toplumlar en iyileri ve en zekileriyle mücadele etmek zorundadır. Zira siyaset bir iyinin daha iyiyle mücadelesinden başka bir şey değildir.

 

Yazarın Diğer Yazıları