Kültürel İktidarın Parolası Nedir - Mahmut Esad Kıraç

Kültürel İktidarın Parolası Nedir - Mahmut Esad Kıraç
Siyasal İslam’ın en önemli sorunlarından biri de inşaat ile kültürü eş değer görme hatasıdır. Türkiye Cumhuriyeti’ni kocaman bir şantiye haline getirmişler lakin insani değerlerden de bir o kadar uzaklaşmışlardır...

İktidarı boyunca Cumhurbaşkanı Erdoğan birçok önemli ifadede bulundu fakat bunlar arasında en önemli cümlelerinden biri bana göre ‘’Kültürel iktidarı sağlayamadık.’’ cümlesidir. Erdoğan’ın dışarıdan çok basit görünen bu cümlesi esasında muhalefete ciddi bir reçete de sunmaktadır.

Önce Cumhurbaşkanı Erdoğan ne demişti onu bir hatırlayalım?

2017 yılında Ensar Vakfı Genel Kurulunda Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle belirtmişti: “Biliyorsunuz, siyasi olarak iktidar olmak başka bir şeydir. Sosyal ve kültürel iktidar ise başka bir şeydir. Biz 14 yıldır kesintisiz, hamdolsun siyasi iktidarız. Ama hala sosyal ve kültürel iktidarımız konusunda sıkıntılarımız var.”

Tabi Cumhurbaşkanı’nın bu ifadeleri o dönemde çok yazıldı çizildi fakat bizim toplumumuzu biliyorsunuz, her şey hemen unutulur.

Hâlbuki Türkiye’de iktidar olmak istiyorsanız AKP’nin doğrularından ziyade yanlışlarını çok iyi analiz etmeniz gerekmektedir. Yani hiçbir şeyi unutmamak zorundasınız. Çünkü her iktidar bir öncekinin doğruları değil yanlışları üzerine kendisini bina eder.

Mesela Ak Parti’yi doğuran süreç kendisinden evvelkilerin yanlışları, özellikle de 28 Şubat’tır. Geldiğimiz noktadaysa AKP halen 28 Şubat’ın ekmeğini yemektedir.

Tabi bir yandan da Türkiye değişiyor, bir zihniyet devrimi yaşanıyor… Siyasal İslam’ın sonu gelirken özellikle gençlik arasında sekülerizm ve deizm ciddi bir ivme kazanıyor. Bunun doğal sonucu olarak da anketlerde Cumhur İttifakı oy kaybı yaşıyor.

Malumunuz her iktidarın sonu mutlaka iktidarını, gücünü kaybetmekle sonuçlanır. İşte AKP’nin de hazin sonu git gide yaklaşmaktadır.

Böyle bir ortamda muhalefete düşen en önemli görev AKP’nin yapamadıklarını, sağlayamadıklarını sağlamaktır. Bunlardan en önemlisi de yaklaşık 20 yıldır eksik olan kültür hürriyetidir.

Kültür hürriyeti diyorum çünkü insanımızın büyük bir çoğunluğu böyle bir hürriyet eksikliğinin maalesef farkında değil. Necati Öner, meşhur ‘’İnsan Hürriyeti’’ isimli kitabında hürriyet bilincini şöyle açıklar: ‘’Hürriyet bilinci bir ihtiyaçtan doğar. Eğer bir alanda hürriyetsizlik duyulmazsa o alandaki hürriyet bilincine varılmaz.’’

İşte tam bu noktada şu söylenebilir ki kültür hürriyeti eksikliği en zor fark edilen hürriyetlerden biridir. Çünkü basılı yayın, sinema, tiyatro ve pek çok faaliyet bu alan içerisindedir. Yani bunlara ihtiyaç duymayanlar ve bunları üretemeyenler tabi ki kültürel iktidarı sağlayamazlar.

Cumhurbaşkanı’nın sitemi de tam bu noktadadır. Kendi kesimine zenginliği sağlamış fakat kültürü sağlayamamıştır. Sermayeden pay almışlar fakat kültürden hiçbir pay alamamışlardır.

Siyasal İslam’ın en önemli sorunlarından biri de inşaat ile kültürü eş değer görme hatasıdır.

Türkiye Cumhuriyeti’ni kocaman bir şantiye haline getirmişler lakin insani değerlerden de bir o kadar uzaklaşmışlardır. Övündükleri pek çok şey esasında hiçbir soruna çözüm olamamıştır.

Stadyumlar yapılmış fakat futbol gelişmemiş, okullar yapılmış fakat eğitim gelişmemiş, her yere AVM''ler yapılmış fakat kültür gelişmemiş, koca koca gökdelenler yapılmış fakat medeniyet gelişmemiştir. Çünkü Erdoğan, en önemli unsura yani insana yatırım yapmamıştır. İnsansız bir kültürün oluşamayacağı da muhakkaktır. Çünkü kültür insan eliyle teşekkül eder.

Muhalefetin reçetesi de buradadır. Belediyelerini kazandığınız şehirlerde kültürel aktiviteleri sizden öncekiler gibi sadece ‘’konser’’ verdirmekten ibaret zannederseniz bir de üstüne her yeri inşaat ile doldurursanız maalesef siz de kültürel iktidarı sağlayamazsınız.

Meseleye insanımızı değiştirmekle başlamalı… İnsanımıza tiyatronun, sinemanın ve basılı organların eksikliğini hissettirmek, kültürel iktidarı sağlamanın yegâne parolasıdır. Bu da ancak kültürlü siyaset insanlarıyla ve kültür insanlarıyla ortaya çıkar.

Aksi durumda ortaya ne mi çıkar? Haldun Taner’in ‘’Günün Adamı’’ isimli tiyatrosunu okumanızı tavsiye ederim.