Kovid-19 nedeniyle uzun tartışma ve endişelerle başlayan Türkiye Süper Ligi, artan tehdit ve zor şartlara rağmen 9. haftasını tamamlamış bulunmaktadır. Salgının ve tartışmaların başladığı Mart ayından bugüne gelindiğinde bulaşın bire/üç-bire/dört arttığını gören devlet yönetenleri, olayın vahametini anlamış olmalı ki çareler aramakta, hatta federasyon seçimlerini dahi ertelemektedir.

Süper Ligi organize ve idare edenlerin de artık bu çabalara kafa yorup katkı sağlamaları şart olmuştur. Elbette kolay değildir. Bir yandan düzeni devam ettirirken diğer yandan insan hayatından ödün vermemek gibi zor bir mecburiyet ve sorumlulukları vardır. O nedenle öncelikle başta Sağlık Bakanı ve diğer görevlilere Allah gücünüzü artırsın diyorum. Hatta konunun ciddiyeti açısından da size, Sağlık Bakanımız Dr. Fahrettin Koca'nın üç ay önceki açıklamalarındaki ruh hali ile şimdiki ruh hali arasındaki farkı örnek olarak sunuyorum. Şartlar daha da zorlaşmış ve sayın bakanı yıprattığı gibi Türkiye Futbol Federasyonu başkanından futbolcusuna herkesi yormaktadır.

***

İlk önce Galatasaray'da Fatih Terim'le başlayan bulaş, başkanlar Mustafa Cengiz, Ahmet Nur Çebi ve Abdurrahim Albayrak'tan Sergen'e, Galatasaray'dan Beşiktaş ve Fenerbahçe'ye, Akhisar'da Yılmaz Vural ve futbolcuları ile Boluspor ve diğerlerine sırayla uğramakta, futbolcunun da hocanın da psikolojisini bozmaktadır. Böyle bir ligde de rekabet sanal ve adaletsizdir. Bu sıkıntılı hale bir çözüm ve öneride bulunmak artık spor adamı olarak bizlere de farzdır. Buradan bu yazımla ilan ve teklif ediyorum. Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir, önce sayın Cumhurbaşkanını bilgilendirip kendisine danışarak, yönetimi ile yapacağı bir toplantıda alacağı bir kararla Ziraat Türkiye Kupası'nı bu yıl ertelemelidir. Ertelemelidir ki yarın bu musibete karşı bilimsel bir katkısı olsun. Bu vesile ile de zaten zaman zaman kendisinin de şikayet ettiği "takvim yetmiyor" konusu da ortadan kalksın. "Mücbir sebep" ile UEFA'ya 2020-21 Süper Lig 6'ncısının kupaya iştirak edeceğini bildirsin. Bu kararıyla da hem rüştünü ispat etsin hem de bu kadar futbolcunun vebalinden kurtulsun.

Şimdi biri bize efendim "maç yayınları" falan sakın demesin! Bütün esnaf ve çalışanların bu kadar fedakarlık yaptığı bir dönemde kimsenin karını düşünemeyiz.