Kurdukları sistem onları tüketecek

                İktidar, siyaseti sağırlaştırdı. Çünkü ortama saçılan ve herkesin şaşkınlıkla izlediği olaylar, örümcek ağı gibi bütün siyasal ve bürokratik sistemi sarmış durumda. İstiyor ki gündemi değiştireyim ve bu olaylar konuşulmasın.

Bu başarısızlık neyin işareti biliyor musunuz?

İktidarın tükendiğinin ve artık gelişmeleri yönetemediğinin işareti.

Dizginleri kontrol edemiyor.

AKP''nin bizzat kurucusu ve yöneticisi olduğu siyasal sistem, kendini korumaktan aciz.

Yönetilemiyor.

Sahibini bile koruyamıyor.

Çünkü bir yerinden delindi ve su alıyor.

Bir bakıyorsunuz PTT''den eski başbakanlardan Binali Yıldırım''a yakın kimselerin adı çıkıyor.

Bir bakıyorsunuz, siyah renkli bir uçak, uyuşturucu ile anılan, mafyanın üstün güç olarak varlığını sürdürdüğü ülkelere su seferi yapmış.

Suçun rengi ile uçağın rengi arasında bir ilişki yok mu sizce?

Kara para ve kara uçak…

İlginç değil mi?

Türkiye''de eylem alanı bulan olayların bir ucu Ukrayna''ya, bir ucu Arjantin''e kadar uzanmış durumdayken, iktidar kulağının üstüne yatmağa devam ediyor.

Öyle ki soygunun haddi hesabı yok.

"Tosuncuk" diyorlar. Tipine bakıyorsun, sanki kendini yönetemez bir adam gibi görünüyor. Lakin milyon dolarları götürmüş.

Sahiden bizzat kendisi mi bu şirketi kurdu ve yönetti, yoksa o buzdağının görünen yüzü müydü?

Bilmiyoruz.

Aynı şekilde sanal para üzerinden para toplayıp, milyon dolarlarla kaçan genç de öyle.

Türkiye dünya kamuoyunda iyi şeylerle anılmıyor.

Bütün bu gelişmeler karşısında Cumhur İttifakı''nın yaptığı tek şey, Meclis soruşturmalarına itiraz etmek. Haydi, AKP''yi anladık. Yönetme erki onların. Karar verici durumdalar. Bu durumda baş sorumlu kendileri. Lakin MHP ve BBP''ye ne oluyor? Niye durduk yerde suçu sahiplenip ortak oluyorlar?

İktidar yıkılır gider diye mi korkuyorlar?

İktidar değişirse daha iyi değil mi?

Kendilerinin bir türlü soramadığı yolsuzluklar soruşturulur.

Türkiye, kendini semirip emen bütün asalaklardan kurtulur.

Kanun-düzen hâkimiyeti gelir.

Soyan soyduğu, çalan çaldığı ile kalmaz.

Bunun neresi yanlış da, "Ağa''lar" itiraz ediyor?

                Bizim görevimiz, Türk Milletini soydurmak değil ki.

Yüceltmek!

Çağdaş uygarlık düzeyine çıkarmak.

Milletler topluluğunun seçkin bir ortağı yapmak.

Öyle değil mi?

Yoksa ben mi yanlış hatırlıyorum?

Bu sebeple iktidarın bir an önce milletin önünü açacak adım atması gerekiyor. O da seçime gitmektir. Ama "gitmeyeceğim" diyor. Belki de durumu lehine çevireceğini düşünüyordur.

Çevirebilir mi?

Kesinlikle hayır!

Diyebilirsiniz ki çok iddialı bir cümle değil mi? Nereden biliyorsun?

Derim ki, kurdukları Partili Cumhurbaşkanlığı sistemi buna izin vermez. Bizzat sistemin kendisinden doğan, ülkeyi, halkı ve siyaseti boğan pek çok neden var da ondan.

Ekonomide, siyasette, eğitimde, değerler sisteminde, meydana gelen dalgalanmalar ve çatlaklar, sistemin bütün öteki parçalarını olumsuz yönde etkilemeğe devam edecektir.

Nereden biliyorum?

Bilimden.

Sistem kuramından.

Sistem kuramına göre bu bir sayıltıdır. Yani ön kabuldür, varsayılan öngörüdür. Sistem çözümlemelerinde kullanılır. İşte ben de kullandım.

Öyle ise?

Bırakın iktidar ve Cumhur ortakları "seçim yok" demeğe devam etsin. Kurdukları sistem onları tüketecek.

Yazarın Diğer Yazıları