Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Özcan YENİÇERİ

Özcan YENİÇERİ

Küreselcilerin ötekiler için uygun gördüğü demokrasi!

Bir zamanlar “Barbarlara medeniyet götürüyoruz” ya da “İsa Mesih’in mesajını ulaştırıyoruz” diyerek ülkeler işgal edilip halklar sömürgeleştirilirdi. Günümüzde de demokrasi ve özgürlük (!) götürmek bahanesiyle ülkeler işgal edilmekte ve halklar sömürgeleştirilmektedir. Postmodern dünyada çıkar aracı yapılmayan hiçbir kutsal kavram kalmamıştır.
Bu yazımızda kültür coğrafyamızda meydana gelen binlerce olaydan medyaya yansıyan iki habere dikkat çekmek istiyoruz. Birincisi, demokrasi ve özgürlük teraneleri altında işgal edilen Irak’tan medyaya düşebilmiş bir haberdir. Haberin gazetedeki başlığının adı “Özgür Irak’ın Fotoğrafı” dır. Haberin içeriğinde ise şunlar var: “Bağdat sokaklarında rutin bir güvenlik kontrolü... ‘Şüpheli’ görülen Iraklılar yere yatırılmış. Elleri arkalarından bağlanmış. Bir ABD askeri potiniyle karısının önünde Iraklının sırtına basıyor. Kadın, gözyaşları ve feryatlar arasında kocasının serbest bırakılması için yalvarıyor. Amerikan askeri ise Iraklının karısının kolundan çekiştiriyor”.


İşgalciye su vermek ve el vermek!
Meraklıları için söyleyelim kocasını kurtarmak için yere kapanarak yalvaran Iraklı kadının başı örtülü, vücudu da tepeden tırnağa kara çarşaflıdır. Kadını ABD’li asker sol elinden tutmuş çekiştiriyor. Fotoğraf budur. Söz buraya gelmişken bir başka fotoğraftan daha bahsetmemek eksiklik olacaktır. O da şu: ABD askerleri Saddam’ı devirmek için Irak’a girerken bazı Iraklıların ABD askerlerine su verdiğini, bazılarının da ABD askerlerinin elini öptüklerini gösteren fotoğraflar bol miktarda medyada yer almıştı.
Hemen söyleyelim; ülkesini işgal edenlere su verenler, onların ellerini öpenler arasında yere yatırılmış olan Iraklının olup olmadığı bilinmiyor. Ancak işgalcilere su verenlerin bir süre sonra işgalcilerin potinlerini öpmek zorunda kalmalarının çok da yadırganacak bir durum olmadığı biliniyor.
Bir başka haber de Batı Şeria’dan televizyonlara yansımış. O görüntüler acı içinde yerde yatan Rahman adlı Filistinli gence ait. Filistinli genç, Batı Şeria’daki İsrail’in güvenlik duvarını protesto için düzenlenen bir gösteriye katılıyor. Rahman yakalanıyor ve bir İsrailli yarbay ile bir manga kadar asker onu askeri aracın arkasında, elleri kelepçeli, gözleri bağlı olarak aralarına alıyorlar. İsrailli Yarbay, Rahman’ın kolunu tutuyor, bir asker de tüfeğiyle ona nişan alıp ateş ediyor. Bacağından vurulan genç acılar içinde yere yuvarlanıyor.
Bu görüntülerden kendi ordusunu yıpratmak için kahramanca mücadele eden şanlı medyamızın alması gereken dersler vardır.


Şanlı medyanın dindar ya da laik kalemşorları!
Demokrasi dağıttığı gerekçesiyle kutsadığınız ülke askerlerinin işgal ettiği ülkelerdeki insanlara uygun gördüğü muamele yukarıdadır. El eliyle demokrasiyi eloğlu Irak’a tam da böyle getiriyor. Filistinli gencin dramı ise güçsüz bir ülke halkının içine düşebileceği durumu göstermesi bakımından ilginçtir. Askeriniz güçlü değilse, ne namusunuzu, ne onurunuzu ne de dininizi koruyabilirsiniz. Umarız bu görüntülerden sonra kendi ordunuza olan güveni yıkarak, ancak kendi şeref, haysiyet ve iffetinizi tehlikeye attığınızı artık fark edersiniz!


Evrensel hukuktan söz eden saflar!
Sizin de bu ve buna benzer bir olay Türkiye ya da İran’da meydana gelseydi uluslararası toplumun nasıl bir tepki göstereceğini, öğrenmenizin zamanı gelmiştir! İsraillinin ya da Amerikalının işlediği savaş suçu ya da insan hakları ihlali ile bir Arap ülkesinin ya da İran’ın işlediği aynı suçun aynı muameleye tabi tutulmadığını öğrenmek için daha ne tür bir olayın olması gerekiyor? İşbirlikçi ve kiralık vicdan taşımayan herkes bu gerçeğin farkında olmalıdır. Günümüz dünyasında gücün derecesi, evrensel hukukun normu haline gelmiştir.
Küresel zorbaların Irak’a, Afganistan’a ya da güçsüz diğer ülkelere “demokrasi” ya da “özgürlük” adlı kargolarla ne taşıdıkları yeterince açıktır. Demokrasinin bir ülkeye kargo ile taşınamaz olduğunu yaşanan gelişmeler kanıtlar durumdadır. Halklar, demokrasilerini ancak kendi gerçek ve dinamikleri üzerine inşa edebilirler. Yabancıları davet ederek, onlara dayanarak ve onları kutsayarak demokrat ve özgür olacağını sananlar, Filistinlilerin ve Iraklıların kaderini yaşamaktan kendilerini kurtaramayacaklardır. İşbirlikçiliği ve halkının sömürgeleştirilmesini reddedenlerin “demokrasi ve özgürlük” havarileri tarafından nasıl bir muameleye tabi tutulduklarını tarih yeniden kayıt altına almaktadır. Anlayanlar için yaşananlardan alınacak dersler vardır!

Yazarın Diğer Yazıları