Kurtuluşa giden yolun başlangıcı (5)

Kurtuluşa giden yolun başlangıcı (5)
Ne millet ve ne de ordu, varlığına karşı yapılan bu haksız tecavüzü sindiremeyecek ve kabul edecektir.

Mustafa Kemal Paşa, Samsun'da bulunduğu bir hafta boyunca (19-25 Mayıs 1919), bu yöntem doğrultusunda yoğun bir çalışmaya koyulur, ilk iş olarak, geniş yetki alanındaki vilâyetler ile Erzurum'da 15. Kolordu Komutanlığına ve Ankara'da 20. Kolordu Komutanlığına 19 Mayıs'ta birer telgraf göndererek resmî ilişki kurar; "...bölgelerindeki asayiş durumunu; varsa eşkıyalığın sebeplerini, derecesini ve alınan tedbirleri..." sorar. Özellikle; daha İstanbul'da iken, ülkenin içinde bulunduğu ağır sorunlar üzerinde görüşmeler yaptığı iki yakın arkadaşı (15. Kolordu Kumandanı Kâzım Karabekir Paşa ve 20. Kolordu Kumandanı Ali Fuat Paşa) ile ilişkisini daha da sıkı şekilde sürdürür. Nitekim 21 Mayıs'ta 15. Kolordu Kumandanına ayrı bir şifre telgraf göndererek şöyle der: "Genel durumumuzun almakta olduğu çok tehlikeli şekilden pek acı duyuyor ve üzülüyorum. Millet ve memlekete borçlu olduğumuz en son vicdan vazifesini yakın bir ortak çalışma ile en iyi biçimde yapmak mümkün olacağı inancı ile, bu son görevi kabul ettim. Zatıâlinizle bir an önce buluşmak arzusundayım..." 20. Kolordu Kumandanına 23 Mayıs'ta gönderdiği telgrafta da, "kendisi ile daha sıkı temasta bulunmayı ve İzmir yöresi hakkında daha kolaylıkla alabileceği bilgilerin ulaştırılmasını istediği"ni belirtir.

Mustafa Kemal Paşa, 15 Mayıs 1919'da Yunan birliklerinin İzmir'e çıkması olayını dikkatle izlemektedir, ileriki günlerde üzerinde daha da önemle durarak, yurt çapında tepki gösterilmesini isteyeceği bu konuda, Samsun'a çıkışının hemen ertesi günü (20 Mayıs), Sadaret (Başbakanlık) makamına gönderdiği bir telgrafta şöyle der: "...İzmir'in Yunan askeri tarafından işgali olayı, yakından temasta bulunduğum milleti ve orduyu düşünülemeyecek ve tarif edilemeyecek derecede içten yaralamıştır... Ne millet ve ne de ordu, varlığına karşı yapılan bu haksız tecavüzü sindiremeyecek ve kabul edecektir..." Aynı konuda 23 Mayıs'ta 15. Kolordu Kumandanına gönderdiği bir telgrafta da, "...mitingler yapılarak İzmir işgalinin" protesto edilmesini ister.

Samsun'da uzun bir süre

kalmak niyetinde değildir

Böylece, sivil ve askerî otoritelerle sürdürülen bu sıkı ilişkiler sonucu, geniş bir bölgede halkın millî mücadeleye inandırılması ve millî teşkilât kurulması çabaları gelişir. Bu sırada, İstanbul'da İngilizlerin telâşa düştükleri görülür. Nitekim Mustafa Kemal Paşa'nın Anadolu'ya geçişinin yaratacağı muhtemel tehlikeyi önceden sezemediğinden önleyememiş olan Karadeniz Ordusu Başkumandanı General George F. Milne, 19 Mayıs'ta İstanbul'da Harbiye Nezaretine (Millî Savunma Bakanlığı) bir yazı göndererek, "9. Ordunun bir teşkilât gereği lâğvedildiği anlaşılmışken, 9. Ordu kıtalarına bir Genel Müfettiş ve 9. Orduya bir Kurmay Başkanı ile büyük bir kurmay heyetinin niçin Sivas(!)'a gönderilmiş olduğunun anlaşılamadığını..." sorar.(Sürecek)