Kurtuluşa giden yolun başlangıcı (8)

Kurtuluşa giden yolun başlangıcı (8)
Mustafa Kemal Paşa, millî gösteriler ve protestolarla ilgili genelgesi üzerine girişilen millî faaliyetin mahiyeti ve kapsamı hakkında bilgi isteyen Harbiye Nezaretine de 30 Mayıs'ta şu cevabı verir:

"...Bütün bu gösteriler, İtilâf devletlerinin Türk'ün millî izzeti nefsine, ecdadından miras kalan meşru hakkına karşı zalimce tecavüzlerinden dolayı, kaynayan Türk ve Müslümandan başka bir şey değildir. Bu heyecan, memleketin en uzak köşesine kadar yaygındır, geneldir..." Bu arada, Sivas ve çevresindeki Ermenilerin güvenliği ile ilgili olarak, İngiliz Yüksek Komiserliğinin verdiği notayı Harbiye Nezaretinin 31 Mayısta Mustafa Kemal Paşa'ya göndermesi üzerine, 3 Haziran'da verdiği kesin cevabı, aynı zamanda bütün ilgili komutanlıklara, valilik ve mutasarrıflıklara da bildirir.

Bu cevapta özellikle şu hususlar dikkati çekiyor: "Ne Sivas'ta ve ne de civarında endişe edilecek hiçbir hal yoktur... İzmir'in ve Manisa'nın işgali ile ilgili acı haber üzerine, Müslüman halk tarafından yapılan ve Hıristiyan unsurlar hakkında hiçbir düşmanca fikir taşımayan toplantılardan, belki de bazılarının ürkmüş olmaları akla gelebilir. İtilâf Devletleri milletimizin hukuk ve istiklâline saygılı kaldıkça ve millet, vatanın bir bütün olarak korunmasından emin bulundukça, Gayrimüslim unsurların korkmalarına hiçbir sebep yoktur. Bu hususta devlete karşı her türlü sorumluluğu üstlenir ve buna tamamiyle emniyet buyrulmasını istirham ederim. Fakat, millî istiklâl ve varlığı yok eden ve hayatın bekasını tehlikeye düşüren işgal, suikast ve saldırı gibi, İzmir yöresinde görülmekte olan eylemlere benzer olayların meydana gelmesine karşı, ne milletin vicdanında duyduğu heyecan ve acıları ve ne de buna dayanan millî gösterileri engelleme ve durdurma için kendimde ve hiç kimsede kudret ve takat göremeyeceğim gibi bu yüzden meydana gelecek olay ve eylemler karşısında da sorumluluk kabul edebilecek ne kumandan, ne mülkiye memuru ve ne de hükümet tasavvur ederim."

Mustafa Kemal Paşa'nın Havza'da halkı millî mücadele doğrultusunda bilinçlendirme çabalarının bölgedeki Rum ve Ermeni dinî liderleri tarafından Samsun'daki İngiliz temsilcisi Yüzbaşı Hurst'e şikâyet edilmesi üzerine, Yüzbaşı, çevrede bir inceleme gezisine çıkar ve bu arada 2 Haziran günü Havza'da Mustafa Kemal Paşa'yı da ziyaret eder. Temsilci, Yüksek Komiser Amiral Calthorpe'a gönderdiği 12 Haziran tarihli raporunun bir bölümünde şöyle diyor: "...Ertesi sabah Mustafa Kemal Paşa'yı ziyaret ettim. Beni dürüst şekilde kabul etti. Kendisine görevinden kuşku duyduğum hususunda herhangi bir ipucu vermedim. Genel durumu ve güvenlik konusunda alınacak tedbirleri görüştük. Bana, muhtemel olarak Havza'da kalacağını, bir süre buradaki maden sularından yararlanacağını, fakat birkaç gün için Amasya'ya gitmek istediğini söyledi. Merzifon'a gidip gitmeyeceği şüpheli idi. Sonra, daha içerilere gitmek istiyordu ve nihayet Trabzon ve Erzurum bölgelerini ziyaret edebilirdi..."(Devam edecek)