Bir gazeteci, AKP Grup Başkan Vekili Özlem Zengin’e hassas bir soru sormuş.
Hatta, biraz da sıkıntılı bir sorunu gündeme taşımış.
*
Doğrusunu isterseniz söz konusu sorunun muhataplarının hayatlarına dokunulmasını…
Onların topluma kazandırılmasını…
İçinde bulundukları bu hastalık durumunun tedaviye muhtaç olduğunu…
Bu insanlarımızı dışlamak yerine, sahiplenilmesini…
Öncelikle bu insanların toplumla uyum çalışmalarını devletin sağlaması gerektiğini düşünüyorum.
*
Neden?
Çünkü o insanlar kimliğini taşıdığı devletin evlatları…
Dolayısıyla da:
Sosyal bir devlet onları dışlamadan sorunlarına eğilerek onlara, yalnız ve sahipsiz olmadıklarını hissettirmeli değil mi?
*
Daha konunun ne olduğunu bile söylemeden ben de pat diye konunun içine girdim.
*
Önceki gün AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, Akit TV’de Kırmızı Masa programına katılmış. Program sunucusunun sorularından biri de:
“LGBT dernekleri kapatılmalı mı?” olmuş.
Özlem Zengin bu soruya yanıt verememiş.
“Bu konu, bildiğim bir konu değil” demiş.
Bu sefer de Sunucu Muharrem Coşkun:
“LGBT derneklerine AKP döneminde izin verildiğini” hatırlatması üzerine:
“Davutoğlu döneminde mi olmuş?” diye yanıt vermiş Sayın Zengin.
*
Çok ilginç?
Neden “Davutoğlu döneminde mi, Binali Yıldırım döneminde mi verilmiş” demez de doğrudan “Davutoğlu döneminde mi, verilmiş?” der, anlaşılır gibi değil?
*
Özlem Zengin Hanım’ın bu sorusuna da Muharrem Coşkun:
‘2004’ten itibaren. Ondan sonra da mantar gibi çoğalıyorlar’ yanıtını vermiş.
*
Tabi Coşkun böyle bir bilgiyi Zengin’le paylaşınca, Zengin şaşırmış ve:
“Bu bildiğim bir konu değil, 2004’de olduğunu ilk defa duyuyorum. Hakikaten bilmiyorum.” demiş.
*
Bu açıklamadan sonra bu sefer ben de:
“LGBT dernekleri kimin zamanında kurulmuş” diyerek merak ettim. İnternette bir sorgulama yaptığımda, karşıma ABB Başkanı Sayın Mansur Yavaş’ın 2023 tarihli bir videosu geldi ve şöyle diyordu o videoda:
“LGBT’liler, AKP iktidarı döneminde 14 dernek kurmuşlar. Ve bunlardan 7’si de İçişleri Eski Bakanı Süleyman Soylu döneminde kurulmuş.
LGBT oteli de açılmış.
Müslüman Eşcinseller Derneği’ne de o dönemde izin verilmiş.” diyor Yavaş.
*
Yasal olarak ‘LGBT’LİLER dernek kuramaz’ diye bir madde olmadığından -ki ben öyle biliyorum- bu insanlar dernek kurma şartlarını yerine getirmişlerse, ilgililer buna niye engel olsunlar ki?
Bu insanlar da örgütlü olarak sorunlarını dile getirmek isterlerken, toplumun ahlâk değerlerini de dikkate alarak kendi yaşamlarını devam ettirmeliler elbette.
*
Evet, yok saymak…
Ceza vermek…
Üzerlerinde baskı kurmak…
Hatta hatta içeri atmak en kolayı.
Esas mesele; onları kazanmak ve sahiplenmek olsa gerek!
Hep söylediğim gibi yine söylüyorum:
Bu konu en çok da devletin görev ve sorumluluk alanı içinde olması gerekir, diyorum.
*
Ha, “LGBT dernekleri kapatılsa bu sorun biter mi?” diye soruyor Zengin?
Ben de aynı soruyu soruyorum.
Sahi, biter mi?