LİBOŞİZM...

NTV'nin Yakın Plan'ında bu defa yönetici konumunda Simge Fıstıkoğlu'nu gördük. Eski savcı Ruşen Gültekin her zamanki gibi doğrulardan yanaydı. Aklımda kalan sözlerinin en önemlisi "Üç bavul dolusu itirazın 766'sı geçerli kabul edildi. Buna rağmen İstanbul seçimi iptal edildi" oldu.

Doğal olarak hiçbir sağlıklı vicdanın kabul etmediği bir durum. Aynı kişilerin denetiminde, aynı zarfa konulan 4 ayrı oyun bir tanesini geçersiz saymak olabilir mi? Bu hukuk faciasını kim savunabilir? Sadece liboşlar.

Adil Gür ise hoş cümlelerle kendini dinlettirdi. Fakat şöyle bir düşününce "keçiboynuzu" gibiydi; "Bir çeki odun, bir parmak bal."

En büyüğü

Mehmet Barlas bu kez stüdyoya gelmişti. YSK'nın kararı sorulduğunda verdiği karşılıklara bakın:

* Hindistan'da seçim üç aydır devam ediyor. Dua etmeliyiz ki bizde böyle bir durum yok.

* Endonezya'da iki yüzün üstünde sandık görevlisi yorgunluktan öldü.

* Kılıçdaroğlu niye çıkıp da F-35'lerden, S-400'lerden söz etmiyor?

Hani bir kıssa vardır; basketbol maçı anlatırken üstten out diyen spiker. Aynı şeyi hatırladık. Bir başyazar. Üstelik hukuk mezunu. Yorumlamak sizlerin.

***

Kulüpler ilk defa fikir birliğinde

Galatasaray Divanındaki müthiş diyalog tarihe geçti. Hayri Kozak'ın esprilerle dolu konuşması olağanüstü idi:

"23 Haziran'da hem şampiyon olacağız hem de Ekrem İmamoğlu'nun zaferini birlikte kutlayacağız. Her şey çok güzel olacak."

Kozak'ın sözlerini tamamlamasından sonra Divan Başkanı Eşref Hamamcıoğlu noktayı koydu; "Dilerim, bu son toplantımız olmaz."

Galatasaray böyle de Fenerbahçe ve Beşiktaş farklı mı? Hepsi YSK kararına tepkili. Erdoğan, yüz binlerle hatta milyonlarla uğraşmayı bırakmalı.

2019 yılında insanları baskıyla engellemek artık mümkün değildir. Hatta geri teper. YSK'yı kınadı diye Sibel Tüzün'ün TRT'deki programını iptal etmek, hangi aklıevvelin ürünü!

200 MİLYON MESELESİ

Ülkemizin önemli patronlarından birine, aracı gelir. "Beyefendi sizden 200 milyon lira rica ediyor" der. Holding sahibi şaşırır; "Ben sizi sonra ararım" deyip geçiştirir.

Bir süre sonra katılımı yüksek toplantıya o da gider. Beyefendinin parmak işaretiyle yanına gider. O zat eliyle ağzını perdeleyerek "Sana birini gönderdim. Niye gereğini yapmadın?" diye sorar. İş adamı "Efendim makbuz yoktu" diye saçma sapan bir savunmada bulunur. Yakın çevresine bu durumu "aklıma başka bir şey gelmedi" diye anlatır. Netice; "200 milyon hemen o gün halledilir."

Birinci elden doğrulattığım bu olayı sizlerin de bilmenizi arzuladım. Bu paranın nerede kullanıldığını tahmin edebilirsiniz. Adına "bağış" demek de mümkün...

BAYRAMOĞLU TATİL KÖYÜ SATILIYOR

Ben hiç gitmedim ama, pek çok gazeteci arkadaşımın tatil denince aklına tek yer gelir; Bayramoğlu Tatil Köyü. Statü olarak Basın İlan Kurumu'nu denetimindeydi. Birkaç medya kuruluşu da yönetimde söz sahibi idi.

Yer güzel ve fiyatlar uygun olunca bizim mesleğin orta direği fazlaca ilgi gösterirdi. Bu yılın ilk dini bayramında rezervasyon için başvuranlar şaşkına döndüler.

Aldıkları cevap "Tesise çoktan kilit vuruldu. Hatta çalışanların tamamı çıkarıldı" şeklinde oldu. "Ya bundan sonrası"na cevap daha ilginçti; "İhaleye çıkarılıp satılacak."

Bekliyoruz

Belli ki bölgede kalan en güzel yer birilerine verilecek. Hani "peşkeş çekilecek" demek istemiyorum. Ancak, bundan sonraki gelişmeleri de mutlaka takip edeceğiz.

Bakalım kim veya kimler alacak? Hani insanın aklına "milletin anasına dümdüz gidenler" gelmiyor değil. Sonra da "adres çoktan belli olmuştur" diye düşünüyoruz!

***

Bir yönetmen ve bir anı

Osman Sınav'ı CNNTURK'te izledim. Kenan İmirzalıoğlu ile çıktığı yolda devam etmekte kararlı. Hatta yeni bir sinema filmine hazırlandıklarını söyledi. Sınav'ı görünce Kenan Işık'ın atv'de çalışmaya başladığı ilk günleri hatırladım. Sevgili kardeşim bana gelip "Osman Sınav'a dizi yaptırma teklif edeceğim" dedi. Ben de ona evet dedim ve "Sana baş rol için oğlunu teklif edecektir dikkat et" şeklinde uyarıda bulundum. Korktuğum başıma geldi. Dizi, Sınav ve oğlunun birlikteliğiyle çekildi. Neticede tarihin en başarısız yapımı oldu ve erken bitirildi.

GÜNÜN SÖZÜ

Alçak yerde, tepecik kendi dağ sanır... Şinasi

 

Yazarın Diğer Yazıları