Fatih ERBOZ/Ankara
Emekli Washington Büyükelçisi Faruk Loğoğlu, rahip Brunson konusunda ABD'nin tepkisinin bir refleks olarak görülmesi gerektiğini söyledi.
Her devletin, haklarının çiğnendiğinin düşündüğü vatandaşının hak ve hukukunu korumayı görev saydığını belirten Loğoğlu, "Yalnız Brunson'un bir özelliği var. Bunlardan biri o bir Evanjelik din adamı. ABD'de Evanjelik Hristiyan çevreler çok güçlü, özellikle ABD Kongresi'ni etkileme gücü olan gruplardır" dedi.
Loğoğlu, gelişmeleri şöyle değerlendirdi: "Sadece rahip Brunson nedeniyle değil, bunun yanında diğer ABD vatandaşlarının ve konsolosluk çalışanlarının durumu da ortada. Yaptırımlar konusunu gündeme getiren sadece tutuklu insanlar da değil. S-400 füzeleri de var. İran konusu var. Onun için bu tartışmaların arkasında farklı gerekçelerle Türkiye'ye yönelik bir yaptırım fırtınası söz konusu. Teorik olarak ABD Kongresi'nin, senatodan, temsilciler meclisinden ortak bir karar çıkması, yönetimin de bunları uygulaması gerekiyor, öncelikle bu var. İran yaptırımlarında bir takvim söz konusu. Ağustos sonu ve Kasım'ın başında devreye girecek yaptırımlar var. Kasım ayının başında devreye girecek yaptırımlar petrolü de kapsıyor. Bu karar sadece Türkiye'ye yönelik de değil, İran'dan enerji ürünleri ithal eden bütün ülkeleri kapsıyor. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, uyulmayacağını açıkladı. Bence de Türkiye yaptırımlara katılmamalı. Trump'un aldığı karar haksız ve hukuksuz. Ancak Türkiye, ABD ile anlaşma yolu bulmalı, kendisine istisnalar sağlamalı. Çünkü, ABD, İran kararına katılmayan ülkelere de yaptırımlar uygular, bunun da faturası ağır olur."
