Berat Bey gitti dertler bitti mi? Önceki yazımızda belirttiğimiz gibi sorun isimlerde değil. Sorun sistemde. Bu sistem sürdüğü sürece liyakattan uzak, partizanlığın ağır bastığı isimler ve yetersiz çözümler sorunların devam etmesini doğuracak.

Lütfi Elvan beyin Hazine ve Maliye Bakanlığı'na atanması umarım hayırlara vesile olur. Bizleri şaşırtır, kuru ve enflasyonu düşürür. Ancak Lütfi bey bu işi başaracaksa ilk önce TUİK rakamlarla oynamayı kesmelidir. Bakınız Ağustos 2020'ye ait İşgücü İstatistikleri açıklandı. Rapora göre "Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2020 yılı Ağustos döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 456 bin kişi azalarak 4 milyon 194 bin kişi oldu. İşsizlik oranı 0,8 puanlık azalış ile %13,2 seviyesinde gerçekleşti."

Lütfi beyin şuna ikna olması şart: 'Ekonomide algı yönetimi demek, rakamların hesaplama yöntemlerini değiştirerek, amaca uygun sonuçlar elde etmek değildir.' Raporlarda hokus pokus yapılması ekonomi yönetimine güveni bitiren bir unsur olmuştur. İşsizliğin Türkiye'de düştüğünü iddia etmek, hele bu pandemi döneminde tam bir çılgınlıktır. TUİK ile aynı saatlerde işgücü verilerini paylaşan İngiltere'de işsizlik son dört yılın zirvesine çıkmışken Türkiye'de azaldığına kim inanır?

Diğer bir konu ise raporun içinde zaten yer alan rakamları topladığımızda 'geniş tanımlı işsizliğin' %28,5 olduğunu çok rahat bir şekilde görmemizdir.

TUİK aynı hokus pokusu enflasyon rakamlarında 'gıdanın payını' hesabı yapılan sepetin içinde düşürerek, tüketici güveni endeksi'nde de 'işsizlikle ilgili soruları' vatandaşa sormaktan vazgeçerek yapmaktadır.

Şimdi Lütfi beyin başarılı olup olmayacağının tek işareti olacaktır: Lütfi beyde Berat bey gibi hesaplama cinliğine devam edecek mi? Yoksa gerçekle yüzleşip ona göre çözümler mi üretecek?

Lütfi bey gerçek rakamlarla yüzleşmeyi kabul ederse, Bakan beyin hepimizi kurtarmak için samimi bir çaba ortaya koyacağını düşünebiliriz.