Maaşını dolarla almayanlar (!)

Maaşını dolarla almayanlar (!)

Doların değeri Türk Lirası karşısında adeta füze gibi artıyor.

Artık neredeyse her dakika yükseliyor.

Hemen aklımıza Berat Albayrak''ın "Maaşınızı dolarla mı alıyorsunuz? Endişelenmenize gerek yok" sözü geldi.

Gerçekten maaşını dolarla almayanlar, dolar borcu olmayanlar  yani emekli ve çalışan endişelenmeli miyiz?

Bu soruya yanıtı doların ne olduğunu hayatımızda ne anlam ifade ettiğini anlatarak vermek istiyorum:

Şu anda kullandığımız bütün elektronik cihazlar, yani elimizdeki telefonumuz, bilgisayarımız onların işlemcisi birçok elektronik cip üretemediğimiz için ithal etmekteyiz. Bunu dolarla almaktayız.

Üzerimizdeki kıyafetlerin bir kısmı yurtdışından gelmekte. Biz Türkiye olarak tekstil sektöründe önemli bir güce sahibiz ama eskisi gibi pamuk üretemediğimiz için Çin, Özbekistan ve benzeri ülkelerden pamuk ithal etmekteyiz. Yani dolardaki artık giydiğimiz donun fiyatını bile etkiliyor.

Yine yediklerimiz. Lütfen evinizin en yakınındaki markete gidin bakın. Mesela pirinç, nohut, fasulye ve mercimek. Üzerinde yerli üretim yazan birçok ürünün paketinin altında küçücük harflerle Kanada''dan, Bulgaristan''dan ve benzeri ülkelerden ithal edildiğini yazacaktır. İyi de bizim kendi üretimimiz yok mu? O eskidendi çok eskiden… Kendi kendine yeten 5 ülke sözü bizim için artık nostalji. Çünkü artık bu ürünlerin üretiminde İstanbul''u bile doyuramıyor. Çünkü birçok tarım arazisini bozup lüks siteler yaptık.

Fiyatı bir yılda yüzde 200 artan ayçiçeği yağı neden yükseldi?

İthal ettiğimiz için. Trakya''daki tarım arazileri adeta yağmalanırken tarım arazilerine imar verilirken her şey güzeldi değil mi? Rusya, Ukrayna ve Brezilya yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 38,6''sını oluşturuyor. Yani yaklaşık 40''ı. Bu oran git gide artıyor. Yani yüzde 50''yi geçince 1 litre ayçiçeği yağını 100 liraya alacaksın haberin var mı?

Sen halen kendi kendine yeten ülkeyiz masalı ile avun dur.

Dahası o yediğin ekmeğin buğdayının nereden geldiğini sanıyorsun? Kemal Sunal veya Şener Şen''in filmlerindeki o Doğu''daki köylerden mi?

Sen inanmaya devam et!

Türkiye''de son yıllarda buğday ekim alanları daralırken ithalat hızla artıyor. İthalatımızın büyük bir bölümü Rusya''dan geliyor. Yani yarın Putin "size buğday yok" dediği zaman fırınlarda ekmek yapacak un bulunmayacak.

Ne güzel masallara inanıyoruz. Madagaskar''dan börülce ithal ediyoruz. Bunun bile farkında olmadan ekonomik terörle mücadele ediyoruz değil mi?

Hani evinin önündeki arabanın fiyatının değerlendiğini düşünüp seviniyorsun ya işte o araçların çalışması için gerekli olan benzinin litresi neden 11,5 lira oldu biliyor musun? Çünkü dolarla ithal ediyoruz. Her seçim döneminde bulunan o yeni kuyulardan çıkan petrol Türkiye''nin 1 aylık tüketimini bile karşılamıyor.

Merkez Bankası''nın kasasında dolar kalmayınca emin ol ki, o arabalar hiçbir işe yaramayacak.

O 10 yıl kredi ile çekip sürekli değer kazandığın için mutlu olduğun ev neyle ısınıyor? Dolar yarın 20 lira olursa emin ol ki, o evde battaniye ile oturacaksın.

Benim dolarla ne işim olur ki demeden iyi bir düşün.

Önümüz kış ve soğuklar her anlamda seni vuracak. Bankada döviz mevduatı olan 1 milyon kişiyi değil.

Yazarın Diğer Yazıları