Ekonominin ağır topu Mahfi Eğilmez asıl kâbusun ne zaman yaşanacağını açıkladı

Ekonominin ağır topu Mahfi Eğilmez asıl kâbusun ne zaman yaşanacağını açıkladı
Ekonomist Mahfi Eğilmez bugünkü yazısında 2022 yılının çok zor geçtiğinin altını çizdi. Eğilmez, “Özetle söylemek gerekirse belki seçime kadar idare edebiliriz ama ondan sonra seçimi kim kazanırsa kazansın hepimiz kaybetmiş olacağız” dedi.

Ekonomist Mahfi Eğilmez Merkez Bankası’nın faizi indirmesi sonrası enflasyonun kontrolsüz bir şekilde yükseldiğini söyledi. Seçim sonrasını işaret eden Eğilmez, “Özetle söylemek gerekirse belki seçime kadar idare edebiliriz ama ondan sonra seçimi kim kazanırsa kazansın hepimiz kaybetmiş olacağız” ifadelerini kullandı.

Mahfi Eğilmez’in kendi internet sitesinden yayınladığı yazısının ilgili bölümü şöyle:

Merkez Bankası ilk faiz indirimini yapıp enflasyon yüzde 19 iken ve artma eğilimi içinde görünürken faizi yüzde 18’e indirdiğinde söylemiştim: ‘Faizi yanlış belirlerseniz ekonomide her şey yanlış gider.’ Aynen öyle oldu. Merkez Bankası faizi indirmeye devam etti, kurlar kontrolden çıktı ve bunun sonucu olarak enflasyon aldı başını gitti. Bu kez kuru tutabilmek için piyasa dışı işlemlere girişildi. Enflasyon artışı ister istemez ücret artışlarını, fiyat artışlarını gündeme getirdi. Bu kez talep artışıyla birlikte talep enflasyonu da maliyet enflasyonuna eşlik eder oldu. Enflasyon, Türk ekonomisindeki her şeyin temel belirleyicisi haline geldi. Yanlış ekonomi politikasıyla doğru sonuç elde etmek imkânsızdır.

Pek çok kişi ‘yıllardır kriz deyip durdunuz işte görüyorsunuz bir şey olduğu yok’ diyerek iktisatçılarla dalga geçiyor. Oysa iktisatçı için enflasyonun iki haneli olması, orta sınıfın silinmesi, dış borçlanma faizlerinin ve risk priminin (CDS primi) kabul edilebilir eşiğin üzerinde bulunması kriz anlamına geliyor.

Türk siyasetçisinin temel çelişkisi kendi geleceğini ülkenin geleceği sanmasıdır. Türk seçmeninin temel çelişkisi ise gelecekte olacaklara gözünü kapatıp bugüne odaklanmasıdır. Bu iki çelişki birbirini desteklediği sürece Türkiye’nin bu popülizm batağından kurtulması mümkün görünmüyor.

Özetle söylemek gerekirse belki seçime kadar idare edebiliriz ama ondan sonra seçimi kim kazanırsa kazansın hepimiz kaybetmiş olacağız.

İlgili Haberler