Malazgirt Marşı ve Türk Konseyi!

Kahramanlık şiirleri, marşlar, destanlar ve her türlü sanat eseri, özellikle yeni nesilde milli kimliği beslemek ve milli bir heyecan oluşturmak için başvurulan kaynaklardır. Milletlerin yükselişini sağlayan, o heyecandır.

Milli heyecan yüklü bir sanat eseri meydana getirecek kişinin o duygu ve düşüncelere sahip olması gerekir ki eserler verebilsin.

Meselâ, Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu,

"Aylardan ağustos, günlerden cuma,

Gün doğmadan evvel iklimi Ruma,

Bozkurtlar ordusu geçti hücuma,

Yeni bir şevk ile gürledi gökler,

Ya Allah, Bismillah, Allahüekber" diyerek Malazgirt destanı yazmalı ve Bahri Yüzlüer gibi bir bestekâr da o şiiri ve başka şiirleri bestelemeliydi ki, bir gençlik hareketinin motivasyon kaynakları oluşsun. Niyazi Yıldırım'ı kaybedeli çok oldu. Bahri Yüzlüer de önceki gün aramızdan ayrıldı ama ikisinin ortak eseri yaşıyor. Allah rahmet eylesin.

****

Bugün bir Türk Dünyası varsa, hatta Türk devletlerinin Cumhurbaşkanları, bakanları, milletvekilleri, Türk Konseyi adı altında toplantılar yapıyor ve kararlar alıyorsa, bunda, Türk dünyasınınyetiştirdiği yazarların, düşünürlerin, sanatçıların ve tabii ki devlet adamlarının payı vardır. Ancak, devlet adamlarının gönüllerine de ilk ateşi düşüren de yazarlar ve sanatçılardır.

2001 yılında Prof. Dr. Turan Yazgan'ın Türk dünyasının önemli yazarlarına verdiği yemekte konuşan ünlü Kırgız yazar Cengiz Aytmatov, "Kalemdeşler, şimdi yeni bir tarih yaşıyoruz, yeni bir tarihte yaşıyoruz. Şimdi gelişen küreselleşme olgusu, dünyaya yeni bir pencereden bakmamızı gerektiriyor, bunu üzerimize, omuzlarımıza yüklüyor. Biz de yeni söz sanatının, yazı sanatının yeni penceresini açmak durumundayız. Dünyaya yeni bir pencereden bakmak durumundayız." demişti.

***

Türk Konseyi, Alparslan Türkeş'in başlattığı Türk Dünyası Kurultaylarında oluşan görüşler ışığında "Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi" adıyla Türk dili konuşan ülkeler arasında kapsamlı işbirliğini teşvik etmek amacı ile uluslararası bir örgüt olarak 2009 yılında kuruldu. Türk Konseyi`nin kurucu üyeleri Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye`dir. Özbekistan, geçen yıl Konsey'e tam üye sıfatıyla katılmıştır. Macaristan da iki yıl önce gözlemci statüsü kazanmıştır. Türkmenistan "tarafsız ülke" statüsünü seçtiği için bu tür organizasyonlara üye olamıyor.

Şimdilerde, başka ülkelerin de Türk Konseyi'ne gözlemci üye olması tartışılıyor. Türk Konseyi Liderler Zirvesi, 10 Nisan 2020'de olağanüstü toplandı ve korona virüs salgını konusunda ortak mücadele kararı alındı. Buna bağlı olarak Türk Konseyi Sağlık Bilim Kurulu iki defa toplandı

Bu arada, Ukrayna Dışişleri Bakan Yardımcısı Emine Ceppar, Kırım'ın Rusya tarafından gayrimeşru ilhakını gündeme getirmek için Türk Konseyinde gözlemci ülke olmak istediklerini açıkladı.

Son günlerdeki duyumlara göre, Ural Altay dil grubuna giren ülkeler oldukları için Japonya ve G. Kore'nin de gözlemci üye olarak Türk Konseyi'ne alınması söz konusu. Hatta Malezya ve Katar'ın da adı geçiyor.

***

Ural-Altay dil grubuna giren ülkelerin, Türk Konseyi'nde gözlemci olarak temsil edilmesine kimsenin bir diyeceği olamaz. Tabii, iki Kore arasında da ayırım yapmamak gerekir.

Yalnız, Türk Konseyi'nin amacı, "Türk tildeş" yani Türk dili konuşan ülkeleri bir araya getirmektir. Malezya ve Katar bankaları, Türkiye'den giden rüşvetle edinilmiş paraları sakladığı için mi Türk Konseyi'ne alınmak isteniyor? Türk Konseyi, kuruluş amaçlarından saptırılmamalıdır. Milli heyecanlarla, "tamamen duygusal" konular birbirine karıştırılmamalıdır!

 

Yazarın Diğer Yazıları